Günümüzün iktidarı “Gençlerin deizme yöneldiği” iddialarını ciddiye almıyor ama imam hatip öğrencileri arasında bile “Deizme” yönelen çok sayıda genç olduğu anlaşılıyor.
Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu dün yaptığı seçim konuşmasında:
“Ben de önceleri ‘bu doğru değildir’ diye düşünüyordum ama maalesef giderek okullarda ‘Deist’ anlayışı yükseliyor” dedi.
Necmettin Erbakan geleneğinden gelen Saadet Partisi Genel Başkanı’nın bunu söylemesi çok önemlidir.
Temel Karamollaoğlu’na göre “Çocuklar, ülkeyi yöneten insanların tavrına bakarak kendi ahlâklarını şekillendiriyor.
Yani, bazı siyaset adamlarının davranışları gençleri dinden uzaklaştırıyor.
Peki, deizm nedir?

* * *

İslâm Felsefesi hocası ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kurucu Dekanı rahmetli Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk iyi bir dostumdu. Daha önce de anlattığım gibi, ortak arkadaşımız olan ünlü terzi Mustafa Küçükaslan’ın işyerinde onunla sık sık sohbet ederdik.
O, deizmi “Allah’tan, akıl ve ahlâktan başka kutsal tanımayan bir inanç” olarak tarif ederdi.
Prof. Yaşar Nuri Öztürk’e göre:
“Deizm, Tanrı’ya inanıp da dine inanmayanların zihniyetini ifade eder.
Deist akım, dinlerin akla aykırı hurafelerden arındırılması yönünde bir eleştiri hareketi olarak nitelendirilebilir.
Deizmin esası ‘Dinci dayatmaları dışlamaktır’
Deizm denilince akla ilk gelmesi gereken, dinci zihniyetin ve din üzerinde hegemonya kuran ‘Allah ile aldatma’ odaklarının aklı prangalayan hurafe ve dayatmalarını insan hayatından söküp atma olgusudur.
Deizmin kutsalı ne dindir, ne ilham, ne havra, ne kilise, ne de cami... Onun kutsalı akıl, bilim ve ahlâktır. Dincilik, temel değerleri tarih boyunca yıkan, işlemez hale getiren, hatta onlara savaş açan temel musibet olduğu için deistler dine hayatlarında yer vermemişlerdir.
Tarih, özellikle dinler tarihi, deistlerin bu iddialarını doğrulamıştır.”

* * *

Böyle diyordu Yaşar Nuri Hoca...
Peki, günümüzde, imam hatipli öğrenciler ve diğer gençler neden deizme yöneliyor?
Birçok siyaset adamı din kutsalını “Oy avcılığı” olarak kullanıyor. Bir takım açıkgözler toplumu “Allah ile aldatarak” kendi çıkarlarına bakıyor.
Allah dışında, yalnız peygamberler değil, evliyalar, ermişler, şeyhler, daha bilmem neler insanüstü varlıklara dönüştürülerek birer yedek ilah haline getiriliyor.
Akıl dışında kutsal tanımanın sonucu ise aklın hayatın dışına itilmesi, onun yerini kutsallaşmış birtakım adamların alması, bazı gençleri dinlerden uzaklaşıp hızla deizme yöneltiyor!

Bedri Koraman’ı anıyoruz


Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük karikatüristlerinden olan Bedri Koraman’ı kaybedeli dört yıl olmuş...
Bedri Koraman’la iyi bir arkadaşlığımız vardı. Siyasi görüşlerimiz birbirine benzerdi. O poker, tavla gibi oyunları severdi. Ben de severdim. Esprili, neşeli, kalender bir gönül adamıydı.
Gazeteci olarak onunla yurtdışı gezilerine gitmiştik. Silivri Sporkent’te komşuyduk. Yazlık evlerimiz birbirine çok yakındı. Oğlum Murat, onun oğlu Murat’la beraber büyüdü. Son dönemde Bodrum’da beraber olduk. O da benim gibi Bodrum sevdalısıydı.
Bedri Koraman bugün saat 11.00’de Bodrum Torba Mezarlığı’ndaki kabri başında ailesi ve dostları tarafından anılacak. Nur içinde yatsın.

TEBESSÜM

Bedri Koraman’dan bir fıkra


Bugün ölümünün 4’üncü yılında dostları tarafından mezarı başında anılacak olan Bedri Koraman fıkra anlatma ustasıydı.
Koraman, ardından matem tutulmasını değil neşeyle anılmasını ister “Hayat kısa, üzülmekle vakit kaybetmemeli” derdi. İşte onun tebessüm ettiren bir fıkrası:
Eczaneye güzel bir kadın girer. Parayla işleyen tartının üzerine çıkar, parayı atar. Fakat çıkan sonucu beğenmez!
Önce mantosunu çıkartır. Tartının üzerine çıkıp tekrar para atar. Yine çıkan kilodan hiç memnun olmaz. Bu defa ceketini de fırlatıp atarak tartılmaya devam eder.
Kadın eteğini de çıkartınca eczacı yerinden fırlayarak tartıya parayı kendisi atar:
“Devam edin hanımefendi, bundan sonrası müesseseden!”

GÜNÜN SÖZÜ


Cahil toplumlar hep aynıdır: Güç, cesaret ve yön için önder ararlar!

basliksiz-2

sozcu-banner-1