ABD’nin, Sovyetler Birli­ği Kızıl Ordusu’nu Afganis­tan’a sokma provokasyonu­nun perde arkasındaki ismi CIA Kabil görevlisi Graham E. Fuller idi...
ABD Başkanı R. Reagan ile radikal İslamcıları buluş­turan ve onlara silah yardımı yapılmasını sağlayan CIA ajanı Graham E. Fuller idi.
Sadece Afganistan değil; Ortadoğu’nun en kritik ülke­lerinde çalıştı; Türkiye’de, Yemen’de, Lübnan’da, Suudi Arabistan’da...
“Son görevi”; CIA Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcılığı idi.
“Emekli” olunca birçok meslektaşının görev yap­tığı “Rand Corporati­on” adlı düşünce kuruluşunda 1988’de çalışmaya başladı.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra 1991 yılı itibarıyla sık sık Türkiye’ye gelip çeşitli toplantılara katılmaya başladı. Türkiye’ye rol biçtiği iki yeni projesi vardı:
-Kürt Açılımı...
-Ilımlı İslam Açılımı...
Fuller, Cumhuriyet’e düş­mandı!
Fuller, Atatürk’e düşmandı!
Fuller, ulus devlete düşman­dı!
Ona göre, “devrim” diye nitelendirdiği Türkiye’yi bölecek -ademi merkeziyetçi- “federas­yon projesinin” karşında tek güç kalmıştı; Türk Ordusu!
CIA, Rand Corporation vb. aracılığıyla bu projelerin dü­şünsel temelini oluşturma­ya başladı. En büyük ittifakı FETÖ ile yaptı. AKP iktida­rını kandırdılar. Bir yanda Ergenekon-Balyoz kumpasları düzenletirken, diğer yanda “Kürt Açılımı”nı sahneye koydurdular.
O dönem...
Yazıya dökülen, fikir olarak söylenen tek “referans” ki­tap vardı:

Hayata geçirildi


Fuller ile...
ABD Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Bölü­mü’nde görevli Henri J. Barkey birlikte 1998 yılında “Türkiye’nin Kürt Mese­lesi” adlı kitabı yazdı.
Kitabın önsözünü; 1989-1991 yılları arasın­da ABD’nin Türkiye Bü­yükelçiliğini yapan, eski CIA ajanı Morton Abra­mowitz yazdı!
Kitabın Türkçe’ye çevril­mesini kim sağladı dersi­niz; ABD vatandaşı Mü­cahit Ören’in sahibi olduğu Türkiye gazetesinde çalışan Cem Küçük!
1998 yılında yazılan kitap neden 2011 yılında Türkçe basıldı?
2011 yılı önemliydi. Çün­kü:
CIA, Türkiye’nin önüne iki seçenek koydu:
-PKK 2011 yılı yazında şiddetini artırdı.
-Fuller kitabıyla “Kürt Açılı­mını” dayattı. Şunu diyordu:
“Bu çalışmayı hazırlamak­taki esas amacımız, Ame­rika’nın kilit bir müttefiki olarak Türkiye’nin gelecekte­ki istikrarının ve esenliği­nin, ayrıca Türk yönetiminin Kürt sorununu tatmin edici biçimde ortadan kaldır­ma kabiliyetinin korunması gerektiğinin altını çizmektir.”
Yani... Bir yanda ABD des­tekli terör vardı diğer yanda “istikrar-esenlik” vardı.
AKP çaresiz bırakıldı. FETÖ görevlisi liberaller “çö­züm” konusunda CIA tezle­rini soluk almadan savundu. (Cem Küçük gibi isimler bu süreçte medyaya sokuldu.)
Ve...
CIA aracılığıyla Oslo’da MİT- PKK görüşmesi başladı.
FETÖ kumpasıyla havalanan F-16 uçağı Ulu­dere’de 35 Kürt kaçakçıyı öldürdü. Vs.
Sonuçta... AKP’nin “Kürt Açılımı” için düğmeye bas­ması sağlandı.
Uzatmayayım sonraki geliş­meleri biliyorsunuz. Ancak...
Ne zaman ki... PKK/ YPG Kuzey Suriye’de “devlet” kurmaya kalkıştı (ve kuşkusuz oylarını kaybetme­ye başlayan) AKP’nin aklı başına geldi!
CIA projesi rafa kalktı.

Alkışa bağımlı


Bugün bağımsızlıkçı süreç...
Mehmetçik’in Afrin’de des­tan yazdığı milli çizgiye geldi.
Peki...
CIA pes eder mi?
Fuller’in bir kitabı daha o dönem Türkçe’ye çevril­di: “Yeni Türkiye Cumhu­riyeti.”
Geçtiğimiz gün bir kita­bevinde karşıma bu kitap çıktı. Dedim ki; “Fuller’in kitapları hala rağbet görüyor mu?”
Sayfaları karıştırmaya başla­dım; ne göreyim:
Kitap Haziran 2017’de yeniden basılmıştı! 10. baskı­daydı!
Kitabı; ilk çevirisini ya­pan Prof. Dr. Mustafa Acar, bu kez Timaş’dan değil Eksi Kitaplar adlı yayı­nevinden çıkarmıştı! “Mustafa Acar” ismi tanıdıktı; 2011- 2015 yılları arasında Aksa­ray Üniversitesi Rektörlüğü yaptı. Fuller’in “Siyasal İslam’ın Geleceği” adlı kitabını da çevirdi.
Beni yine merak aldı; Prof. Acar, FETÖ’den tutuklan­mamış mıydı? Neyse.
“Yeni Türkiye Cumhuriye­ti” kitabının yeni baskısına yazdığı önsözde Prof. Acar, “Fuller’in FETÖ görüşlerine katılmıyoruz” deyip ekliyor:
“Toptan kabulcü tavır­lar kadar toptan reddiyeci tavırların da yanlış olduğunun altını çizelim. Bir insanın bir konuda hata yapması, yanlış şeyler söylemesi, her konuda söylediklerini otomatik olarak hükümsüz kılmaz...”
Demek... İstanbul Cumhu­riyet Başsavcılığı’nın hakkında tutuklama istemi bulunan Fuller “teorik bilgisiyle” hala Türki­ye’yi etkilemeyi sürdürüyordu!
Kuşkusuz gerçekler çar­pıtılarak! Örneğin Prof. Acar “yeni Türkiye” kavra­mını siyasi literatüre Fuller’ın 2007 yılında “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” kitabıyla soktu­ğunu yazıyor!
Rahmetli Hasan Celal Güzel’in 1994’de “Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi”ni kurup “Yeni Tür­kiye” isimli iki aylık akademik dergi yayınlamaya başlaması­nı bilmiyor mu?
Demem şu ki:
Mehmetçik’in Afrin’e gir­mesiyle “Büyük Oyun” sona ermiş olmuyor!
Cephe gerisindeki “küçük akıllıların” yürüttüğü CIA faaliyetleri devam ediyor.
Alkışa-övgüye bağım­lı AKP bunları göremiyor...