Bölgede yaşanan dolu yağışının ardından İl Tarım Müdürlüğü ekipleri zarar tespit çalışmaları yaparak bir rapor hazırladı. Tarım İl Müdürü Arif Abalı imzasıyla Valilik makamına verilen raporda, Akdeniz’de 5 bin, Toroslar bin 500, Yenişehir 5 bin 300, Mezitli 4 bin 500, Tarsus 6 bin 300, Erdemli bin 830 ve Silifke’de ise 160 dönüm ekili alanda zarar meydana geldi.

BİRÇOK ÜRÜN ZARAR GÖRDÜ


Raporda, Erdemli’de yeni dikilen baharlık domates fideleri, Mezitli’de erik, şeftali, Yenişehir ve Toroslar ’da erik, şeftali hurma(cennet meyvesi) Akdeniz de özellikle Esenli köyü üzüm bağları, Tarsus’ta erik, şeftali, bağ, kısmı olarak ta limon ürünlerini etkilendi. Raporda zararın 30 milyon TL olduğu belirtildi.

“ZARAR ÇOK DAHA FAZLA”


Mersin Ziraat Mühendisleri Oda Başkanı Deniz Gürbüz, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) bünyesinde yer almayan çiftçilerin zararlarının ise tespit edilmediğini söyledi. Gürbüz, dolu zararının sisteme kayıtlı olanların da eklenmesi durumunda 35-40 bin dekar da zararın 50-60 milyona ulaşabileceğini dile getirdi.

“TARSİM SİGORTASI OLMAYAN ARAZİLER”


Oda Başkanı Gürbüz, şöyle devam etti; “ÇKS sisteminde kayıtlı olup ve tapusu üzerinde olan çiftçiler Tarsim Sigortası yaptırabiliyorlar. Fakat Tarsim Sigortası bir defa bir zarar ödediği çiftçisine ertesi yıl sigorta yaptırmak için 2 katı prim ödüyor ve primler yüksek. Tapusu olmayan, varisli, 2B‘li araziler vb. bunlar sigorta yaptıramıyor. Veya yüksek sigorta primlerinden dolayı küçük çiftçiler sigorta yaptıramıyor. Bu tür çok tarım yapılan arazi var. Tarsim Sigortası yaptıranlar bazen geç de olsa bir kısmını yani zarar yüzdesine göre sigortadan para alıyor. Fakat sigorta yaptıramayanların zararını kimse karşılamıyor. Bu çiftçiler o yılın masraflarını ödeyemedikleri için çiftçiliği küçültüyor ya da çiftçiliği terk ediyor. Arazilerini satmak zorunda kalıyor. Tarsim sigortası olmayan arazilerinde zararları mutlaka karşılanmalıdır.”

PİYASAYA YANSIR


Gürbüz, bu yıl kış mevsiminin son derece yağışlı geçmesinin ve son olarak da bölgede etkili olan dolu afetinin piyasalara yansıyacağını da vurgulayarak, “Afet yaşanan bölgelerde yıllık rekolte düşecektir. Böylece ürün az olunca fiyatı da yükselip, tüketiciye direk yansıyacaktır. Pazarlarda özellikle çok eksisi görülecek. Fırsatçılar da bu kozu iyi kullanır. Tüccar, kabzımal ya da Ankara İstanbul pazarcıları bunu değerlendirip aşırı bir fiyat politikası izleyebilirler” diye konuştu.