Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına "Savaşa hayır. Kuzeydoğu Suriye savaşına bir an önce son verilmelidir." sözleriyle başlayarak, "Rojava'dan atılan tek bir taş bile yokken şimdiden 300'ün üzerinde sivil yaşamını yitirdi. 300 bin insan yerinden, yurdundan göç etmek zorunda kaldı." ifadesini kullandı.

Suriye'nin kuzeydoğusunun Türkiye için bir güvenlik tehdidi oluşturmadığını söyleyen Temelli, Suriye'nin bütün meselelerinin Suriye halkları tarafından çözülmesi gerektiğini dile getirdi. Temelli, Suriye halklarının, demokratik bir müzakere süreciyle geleceklerini inşa edebilmesi gerektiğini belirterek, ancak demokratik müzakere yöntemiyle meselenin çözümü için adım atılabileceğini savundu.

Suriye'de siyasi çözümün önünün bir an önce açılması gerektiğini dile getiren Temelli, şöyle devam etti:  "En kötü ateşkes savaştan iyidir. Ateşkesin bitmesine saatler kaldı. Cumhurbaşkanı Soçi'ye uçuyor. Adeta savaş sürsün diye yeni yeni uydurma tezlerini uçağa binmeden bir kez daha dinledik. Biz diyoruz ki ateşkes sürsün ama bu sürecin sonunda Türkiye mutlaka rasyonel diplomasiye geri dönsün. Bütün dünyanın gözü önünde bir ateşkes imzalıyorlar. O metin aslında Türkiye'nin bugüne kadar izlemiş olduğu yanlış hatta suç içeren politikalarının teşhiridir. O ateşkesi dünyanın gözü önünde imzalıyorlar, sonra çıkıp 'ateşkes değil' diyorlar. Ne diyeceğiz? 'Ara verdik' diyorlar. Bu kadar laubali, ciddiyetsiz, zevzek bir dış politika olur mu? Ateşkes imzaladınız çünkü önünüze yolsuzluk, Halkbank dosyaları, aile serveti konuldu."

Suriye'de bulunan tüm yabancı güçlerin bir an önce çekilmesi gerektiğini belirten Temelli, DEAŞ meselesine de çözüm üretilmesinin önemini vurguladı. Temelli, yaşanan gelişmeler sonunda DEAŞ'ın tekrar hayat bulduğunu öne sürerek, "Adeta IŞİD'e can suyu oldular. O yüzden tüm ünyaya çağrı yapıyoruz. IŞİD ile mücadelede büyük bir dayanışma gösterilmelidir ama bütün dünya da unutmasın, Kobani'de IŞİD'i durduranlara karşı bu nankörlüğü yapamazsınız." diye konuştu.

"Belediyelerimize kayyum atamaya devam ediyorlar"


Partililerinin, "barış talep ettiği için gözaltına alındığını" ifade eden Temelli, "AKP'nin Kürt düşmanlığı devam ediyor. Bunu söyleyince 'Kürt düşmanı demeyin, Biz Kürt düşmanı değiliz' diyorlar. Peki nesiniz? Bütün ortaya koymuş olduğunuz icraatların hepsi Kürt düşmanlığıdır." ifadesini kullandı.
HDP'li bazı belediyelere kayyum atanmasını eleştiren Temelli, "Bugün de yeni kayyumlar atandı. Kayyum bir anayasal suçtur. Bu anayasal suçtan bir an önce vazgeçilmesini ve tüm belediye eş başkanlarımızın göreve iade edilmesini istiyoruz." dedi.

"Üç gün Meclis çalışmalarına katılmayacağız"


Mecliste halkın iradesi yerine kayyumlara sahip çıkıldığını savunan Temelli, şunları kaydetti:  "Meclisteki tüm milletvekillerini uyarıyoruz; hangi partiden olursanız olun unutmayın, halkların temsilcilerisiniz. Öncelikle halkın, halkların iradesine sahip çıkacaksınız. Nerede bir mağdur, mazlum varsa önce onun hakkını savunacaksınız. Bunu yapmadığınız sürece ne halkın temsilcisi ne de milletvekili olabilirsiniz. O yüzden de 3 gün boyunca Meclis çalışmalarına katılmayacağız. Bu tavrı protesto edeceğiz.

Bütün milletvekillerini uyaracağız, yüzleşmeye davet edeceğiz. Üç gün boyunca orada olmayacağız ama dönüp HDP sıralarına baktığınızda biz olmasak da orada halkın iradesini göreceksiniz. Orada Kürt halkının demokrasi ve barış mücadelesini göreceksiniz, kayyumlara, savaşa karşı yükselen bir iradeyi göreceksiniz. İşte yüzleşmeniz gereken budur. Bizler Diyarbakır'da olacağız. Orada Selçuk Mızraklı, Ahmet Türk, Bedia Özgökçe olacağız. Hep beraber bu halkın iradesine sahip çıkacağız. O kayyumlar, belediye binalarında kendilerini tutsak etsinler, biz halkımızla birlikte sokaklarda olacağız." TBMM (AA)