İstanbul'da bir dizi programa katılan Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu gazetecilerin gündeme dair sorularını da yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sancaktepe'de yaptığı konuşmada "pazar günü Sisi mi diyeceğiz Binali Yıldırım mı?" sözlerinin sorulduğu İmamoğlu önce şaşırdı daha sonra gülümseyerek yanıt verdi. İmamoğlu, "Çok ilgilenilecek bir söz değil. Benim adım Ekrem İmamoğlu. Milletimiz benim adımı çok iyi biliyor, çok da sevdi. Türkiye'de Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım ve diğer adaylar arasında geçecek bir seçim var. Keşke Sayın Cumhurbaşkanı sahalarda olmasa da Türkiye'nin sorunları ile ilgilense, vaktini bu işlere ayırmasa." dedi.

"PSİKOLOJİLERİ İYİ DEĞİL"


AKP Sözcüsü Mahir Ünal'ın Taksim'de bir otelde yapılan İmamoğlu-Küçükkaya görüşmesine ilişkin sözleri de hatırlatılan İmamoğlu, "Mahir Ünal benim muhatabım değil. Ona gerekli yanıtı Sayın Engin Altay verecektir. Bu neye benziyor biliyor musunuz? Maçı kaybeden bir çocuğun yaptığı mızıkçılığa benziyor Sayın Yıldırım'ın yaptığı. Tabi üzücü olan kullanılan bazı kelimeler, cümleler. Bunlara alıştık. Seçime 3-4 gün kala koparılan bu feryat sonuca dair endişeleri olduğunu gösteriyor. İftiralar, yalan ifadeler tamamiyle böyle bir psikoloji. Allah yardımcıları olsun psikolojilerini iyi görmüyorum. Bir başka husus da bütün bu süreç başlamadan önce bütün isimleri açıklayan siz, 'vız gelir tırıs gider' diyen siz, yayın oldu yayından sonra teşekkür eden siz. Şimdi ne oldu anlamadım ben." diye yanıt verdi.

"GİZLİ GÖRÜŞME YAPSAM TAKSİM'İN ORTASINDA MI YAPARIM"


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün yaptığı bir konuşmada "yarın bazı görüntüler izleyeceksiniz" sözleriyle The Marmamra'daki görüşmenin görüntülerine atıfta bulunmasını da yorumlayan İmamoğlu, "Vay vay vay. Çok enteresan tabi. Daha bu kıyamet kopmadan ben bunu bir yabancı gazeteciye anlattım zaten. Birincisi, biz gizli bir görüşme yapacağız, ben bu gizli görüşmeyi bana soran bir gazeteciye anlatacağım. İkincisi, bu gizli görüşmeyi Taksim'in ortasında yapacağım. Üçüncüsü, sizin en az üç karınız (etrafındaki gazetecileri işaret ederek) kadar gazetecinin olduğu bir otelde yapacağız. Yani ne diyeyim? Bu bir akıl tutulmasıdır. Bundan mı medet umuyorlar?. Çıkın millete ne yapacağınızı anlatın. Çıkın İstanbul'a ne yapacağınızı anlatın. Belki anlatacaklarınızın içinden bir ikisini seçeriz de 24 Haziran'dan sonra yaparız. Nasıl olsa biz yöneteceğiz bu belli. Belki işimize yarayan bir kaç cümleniz olur." diye konuştu.