Vehbi Koç Vakfı’nın yeni kültür ve sanat kurumu Meşher, İstanbul Taksim’deki İstiklal Caddesi’nde sanatseverlerle buluştu. Osmanlı Türkçesi’nde “sergi mekanı” anlamına gelen Meşher, orta çağdan günümüze uzanan geniş zaman dilimi içinde, seramikten avangart resme, fotoğrafçılık tarihinden tasarıma, çok çeşitli konulara odaklanan kapsamlı programlaması ve disiplinlerarası yaklaşımıyla Türkiye’nin önde gelen sanat kurumları arasında yer almayı hedefliyor...

Bouke de Vries ‘Son Akşam Yemeği’


Bertozzi Casoni ‘Yaz’


Öğrenciler kaçırmamalı

Meşher’in 13 Eylül’de açılan “Kalıpları Aşınca: Mit, Efsane ve Masallarla Avrupa’dan Çağdaş Seramik” başlıklı ilk sergisi ise geçmişten günümüze anlatılagelen hikaye ve söylencelerden ilham alan seramik eserlerle dikkat çekiyor. Serginin küratörlüğünü Catherine Milner ve Károly Aliotti üstleniyor. “Bu sergide de amacımız biraz, bizim ekibimiz dahil hiç beklemediğimiz ve hiç tahmin etmediğimiz bir seramik dünyasıyla izleyicileri tanıştırmak” diyen Aliotti, sergide yer alan sanatçıların seramiğin bütün sınırlarını zorladıklarını söyledi ve özellikle güzel sanatlar öğrencilerinin kaçırmaması gerektiğini, onlar için ilham verici bir deneyim olacağını dile getirdi.

Christie Brown ‘Süslü Kuzu’


‘Yeni konuları işleyeceğiz’

Aliotti, Meşher’le ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazen boş noktaya gelen konular vardır. Çağdaş deseniz olmayan, eski deseniz olmayan, aslında bazı kurumların tam da misyonuna oturmayan ama işlenmesinin ilginç olacağı konulardır. Bunlar her zaman aynı döneme ait olmak zorunda değil. Biz, işlenmemiş konuların işleneceği bir fırsat olarak değerlendirmek istedik bu mekanı.”

Ömer M. Koç

Çarpıcı bir sergi


Odağında mitlerin, efsanelerin ve masalların yer aldığı sergide 13 sanatçının eserleri yer alıyor. Serginin kataloğu için önsözü kaleme alan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, şu ifadelere yer verdi: “Odağında mitlerin, efsanelerin ve masalların yer aldığı bu sergi, sanatçıların yaratıcı gücünün sonsuzluğunu, repertuvarlarının kompozisyon ve biçimsel açılardan zenginliğini ve yeni tekniklere yönelik arayışlarını yansıtıyor. Kendilerini ifade edebilmenin yeni yollarını arayan bu kural yıkıcılar, denemelere giriştikleri bu malzemeye bağımsız imgelemleriyle farklı bir konum kazandırıyorlar.”

Mekanın direktörlüğünü üstlenen Bahattin Öztuncay da Meşher’i şöyle anlattı: “Gerek ulusal gerekse uluslararası uzmanlar ve kurumlarla yürütüceğimiz iş birlikleri, ağırlıklı olarak kurum içinde kurgulayacağımız ve üreteceğimiz sergilerle Türkiye’de ve yurt dışında ilham verici bir diyalog zemini sağlamayı hedefliyoruz. Açılış sergimiz “Kalıpları Aşınca”nın bu hedef yolundaki ilk adım olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz.”

Meşher, 10 yıl boyunca Arter’e ev sahipliği yapan Meymenet Han’da konumlanıyor.

22 Aralık’a kadar  gezilebilir


Sam Bakewell, Bertozzi & Casoni, Vivian van Blerk, Christie Brown, Phoebe Cummings, Bouke de Vries, Malene Hartmann Rasmussen, Klara Kristalova, Elsa Sahal, Kim Simonsson, Carolein Smit, Jorgen Haugen Sorensen ve Hugo Wilson adlı sanatçıların eserlerinin yer aldığı sergi, 22 Aralık tarihine kadar ziyaret edilebilecek.