Gazeteler manşet yaptı, TV’de iktidar sözcüleri “vatan-millet” diye heyecanlı konuşmalarla hedeflerimizi netleştirdiler.

Gireriz.

Öteye de geçeriz.

48 saatte 10 tugayımızı Suriye’ye sokarız. Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır.

Geri sayım başladı.

Ordu harekata hazır.

İlk hedef: 120 km.

ABD Başkanı Trump “Benim benzersiz aklımla belirlediğim sınır (limit) var, o sınıra kadar gidebilirsiniz” diyerek sanki Türkiye dostuymuş gibi bir hava verip yeşil ışık yakıyor. Hatta kolay girelim diye Amerikan Gözlem Üslerindeki 50 ABD askerini de Suriye’den çekiyor.  Bir gün sonra da “Benim belirlediğim sınırı geçerseniz (limitler aşılırsa) sizi mahvederim” diyerek Türkiye’yi tehdit ediyor.

O sınır neresi?

Sözüm ona Trump, Erdoğan’ın dostu fakat ABD derin devleti Türkiye’nin düşmanı imiş (!) Trump, ABD derin devleti Pentagon, Dışişleri ve Kongre’nin gazını almak için Türkiye’ye fasulyeden sertleşiyormuş (!)

Bu ne oyundur?

Rusya ile İran sözcüleri ise “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duymaktan yanayız” diye bize uyarı veriyorlar.

Anlamak gerekir.

Tek başına kaldık.

Bu tuhaf bir oyundur!

★★★

Türkiye, Suriye sınırından 35-40 kilometre derinlikte ve ilk aşamada 480 kilometre uzunlukta bir “mavi kuşak- güvenli bölge-sınır düzeltme” yaparak ülkesine sığınmış 3.5 milyon Suriyeliyi bu bölgeye yerleştirmek istiyor.

Suriye bataklık oldu.

Ordumuz, şehitler vererek bataklıkta güvenli bölge oluşturacak, sivil kadrolarımız da yeni şehirler kuracak. Parasını TC ödeyecek.

Kaç milyar dolar?

40-50-60-100!

Kimsenin bildiği yok!

İktidar partisi sözcüleri, sınır boyundaki şehirleri biz yöneteceğiz gibi bir algı yaratıyorlar. GAP’ın sularını komşumuz Suriye, Irak, Lübnan ile buluşturacak ortak projeler yapacağız.

Dostlukları çoğaltacağız.

Düşmanlıkları azaltacağız.

Karşılıklı kazanma esasına dayalı ortak şirketler kurarak “yetişmiş insan gücümüzü karada ve denizdeki petrol ve doğalgazla buluşturup” bölgenin güçlü ülkesi biz olacağız. Bölgede emperyalist yağma var. Bölgeyi emperyalist yağmadan biz kurtaracağız!

Bu büyülü bir hayal!

Kim istemez?

★★★

Türkiye’nin bu yeni hayali; küresel güçlerin “böl-parçala-birbirine düşür- onları savaştır- yönet” esasına dayalı 250 yıllık Ortadoğu Planı’na uymuyor. Suriye’de tıpkı Kuzey Irak’ta olduğu gibi “Özerk bir Kürt Bölgesi” oluşturmaktan yanalar. Çıkarlarını “Parçalanmış bir Suriye- Parçalanmış bir Irak- Parçalanmış bir Türkiye”de görüyorlar. Diğer süper güç Rusya ise olanları kendi zaviyesinden yan gözle izliyor. Bu nedenle Türkiye gelecekte kendi bütünlüğünü tehdit edecek bir tehlike oluşmasın diye ön almak için (Tekaddüm etme- preemtive strateji kurma) Suriye toprağına ordu sokmak zorunda kaldı, kalıyor.

★★★

Zorunda mı kaldık?

Yoksa!

Zorunda mı bırakıldık?

Suriye’de Esad Rejimi’ne karşı başlatılan isyanda taraf tutarak ve Şam’da namaz kılacağız diye dindarlık taslayıp ABD’nin istediği parçalanmış Suriye planına alet olan ve PYD lideri Salih Müslüm’ü Ankara’da ağırlayacak kadar ileri giden yanlışlar yapıldı. Bu yanlışları bugünkü iktidar başlattı. Yanlış yanlışa eklendi, bugünlere gelindi.

Durum karmakarışık oldu!

Savaşa giriyoruz.

İnşallah kazanırız.

Diyenler bile var.

Bu öyle bir savaş ki; ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Danimarka bölgede kalacak. İran, Irak, Suriye, Rusya işin içine karışabilecek. Suudi Arabistan, BAE, Mısır, İsrail Türk Ordusunu bu savaşta çaresiz bırakmak için her türlü düşmanlığı yapabilecekler.

★★★

Çare orduyu savaşa sokmak mı? Aklı öne geçirip sorunu çözmek mi?

Akıl tutulması var.