Deprem profesörleri, şehircilik uzmanları, tıp doktorları, mimar ve mühendis odaları “İstanbul’daki son korkutucu depremi” değerlendirdiler.

Sağ olsunlar.

Bilgileri yenilediler.

Eski uyarıları tazelediler.

Herkes dikkatle izledi.

Can tatlı.

Mal canın yongası.

Ancak hep böyle oluyor, bir hafta- on gün geçince dikkatler, idrakler, algılar yitip savruluyor. Depreme karşı insanları “dürtme- koruma- uyarma- hazırlıklı tutma” unutuluyor.

Bu kez ne olacak?

Yine mi unutulacak?

İstanbul’u 25 yıldır yöneten AKP belediyeciliğinin deprem duyarlılığı konusunda ne kadar adam sendeci, göz boyayıcı, rant zengini yaratıcı, kente ihanet edici, yalan söyleyici olduğu bu son deprem sarsıntısı ile bir kez daha ortaya döküldü.

Yazıldı, konuşuldu.

Şimdi gözler!

Yeni yönetimde.

Ekrem İmamoğlu’nun, iktidar bakanlarının İstanbul’da yaptıkları “deprem toplantısına davet edilmemesi” aslında değerli bir şanstır.

★★★

Bundan sonra İstanbul’da şehri ve insanlarını deprem gerçeğine karşı “sürekli dürterek- sürekli uyararak- sürekli eğiterek- sürekli göstererek” hazırlayacak olan Ekrem İmamoğlu yönetimidir.

Umut verdi.

Güven sundu.

Yeni rüzgar yarattı.

Büyük destekle seçildi.

CHP Belediyeciliği çizgisinde Ekrem İmamoğlu, “depreme duyarlılık bağlamında” ne yapıyor? Görmek, yaşamak, elle tutmak istiyoruz.

Eski yönetim!

Cezasını sandıkta buldu.

Yeni yönetim!

Sandığa öfke sokmamalı.

★★★

Ve işte gördük.

Eski yönetimin mirası olarak İstanbul’da ailelerin yüzde 99’unun son fay sarsıntısına “deprem çantasız yakalandığı” gerçeği ortaya çıktı.

Ne yapmalı?

Uzmanlar uyardılar.

Dürtmeli insanları!

Belki de bütün İstanbulların cep telefonlarına her hafta düzenli olarak “Deprem çantanızı ve acil durum çantanızı hazır tutun. Bilgi eksiğiniz varsa belediyemize başvurun. Deprem olduğunda sizin semtiniz insanlarının acil toplanma alanının adresi şurasıdır” diyen mesajları geçmeye başlayacak yapı kısa zamanda kurulmalı.

Deprem olunca!

Nerede toplanacaklar?

Bilsin bütün aileler.

Bir alan var.

Bizim için hazırlanmış.

Deprem olunca oraya sığınacağız. Güvenini verebilmeli yeni yönetim.

Veremezse!

“Bunların da gidenlerden bir farkı yokmuş” diye konuşmaya başlar İstanbul!

Ve o zaman!

Sandıktan tokat yine gelir!

Yazık olur umutlara!

★★★

Deprem uzmanları ve mimar-mühendis odaları sözcüleri, eski yönetimin kötü mirası bir başka gerçeği daha dile getirdiler:

Çürük binalar!

Beton tabutluklar!

Eski belediye yönetimi, geleceğini bildiği halde 16 saniye sürecek 6.4 şiddetinde depremle “hangi bina çökecek-hangi beton yığını tabutluk olacak” tespitini tek tek yapmamış. Tespiti bina sahiplerine, kat maliklerine bırakmış. Onlar da “bize bir şey olmaz...” kültürü içinde 25 yıllık zamanı tüketmişler.

Şimdi!

Yeni seçilmiş İmamoğlu yönetimi hangi binanın depreme dayanıklı, hangisinin çökeceği tespitini belediye görevi olarak kendisi üstlenmeli.

“Çöker bu bina” demeli.

“Beton tabut bu” demeli.

Dürtmeli!

Uyarmalı!

Silkelemeli!

Ekrem İmamoğlu yönetiminin İstanbul’u depreme hazırlama ciddiyetini lafla dinlemek değil somut olarak görmek isteriz!

Bekliyoruz.

Nerede toplanacağız?

Binamız beton tabut mu?

Zaman hızla geçiyor!

Zaman acımasız elektir!