Bugün bayram...
Peki, bayram yapmaya hakkımız var mı? Belki vatandaş olarak bizim var ama memleketi bu hale getirenlerin hakkı yok!
Ülkede açlık sınırında yaşayan 20 milyon insanımız var. 20 milyon da yoksulluk içinde...
Bu tablo kimin eseri? Ekonomisi iyi giden bir ülkede bu kadar fukara olur mu?
Suriyeli sığınmacılara gösterilen şefkat, bizim vatandaşlarımıza gösterilmiyor. Onlara tanınan imkânlar, bizimkilere tanınmıyor!
İktidar yandaşları milyoner sayısını arttırmakla övünüyor! Oysa bir yönetim yoksullukla savaşı kazanırsa başarılı olur ve övünmeyi hak eder. Devlet pastasını yandaşlara ikram ederek zengin sayısını arttırmak, milletin “a....”sına koyanları ballı ihalelerle milyarder yapmak başarı değildir!
Yaşanan tüm acılara rağmen “Kurban Bayramı’nız dilerim kutlu olur.”



Kazdağları’ndaki, doğa cinayeti ve vahşi ağaç katliamı yurt dışında da tepki yarattı.
İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği ve Amerika Atatürk Derneği, siyanürle altın arama uğruna 195 bin ağacı katleden Alamos Gold adlı Kanada firmasını protesto ederek ortak bir açıklama yaptı.
Kanada gazetelerine ve çevre konusunda çok hassas olan Kanadalı doğaseverlere mesaj yollayan, “Atatürk Society of Amerika” ve “Atatürk Society United Kingdom” adlı Atatürkçü dernekler “Türkiye’deki eko katliamı derhal durdurulmalıdır!” dedi.
İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Başkanı Jale Özer’den bir mail aldım.
“Dünya vatandaşları ve doğayı seven insanlar olarak herkes Türkiye’deki bu kötü projeye karşı çıkan dilekçeleri imzalayarak, bu konuya dikkati çekmek için yardımcı olmalıdır” diyen Jale Özer, Amerika ve İngiltere Atatürk derneklerinin ortak açıklamasını şöyle özetledi:

★★★

“Derneklerimiz tutkulu bir çevreci olan ve bir çınar ağacını kesmektense, kendi köşkünü temellerinden kaydırarak dört metre öteye taşıyan Atatürk’ün, uluslararası refah ve barış felsefesini desteklemekten gurur duyuyor.
Atatürk’ün Yalova’daki köşkünün yanındaki çınar ağacının büyüyen dalları zamanla konağa zarar vermeye başlayınca bahçıvan onları budamayı önermişti. Atatürk ağacı kesmektense köşkün öteye kaydırılmasını emretti. Konak dört metre ileriye taşındı. Bu kadar hassas bir çevreci tarafından oluşturulan Cumhuriyet’in çocukları olarak mevcut iktidarın, ülkenin doğal kaynaklarını böylesine yok etmesine izin veremeyiz!
Kazdağları mitolojik ve tarihi bir hazinedir. M.Ö. 8’inci yüzyılda Homeros’un Truva Savaşı’nı anlatan epik destanında bahsi geçen, o zamanki İda Dağı, günümüzdeki adıyla Kazdağları, Türkiye’nin en seçkin doğal güzellik alanlarından biridir.
Ormanları ve binlerce su kaynağı ile 18 memeli türde hayvan, 41 kuş türü, 10 sürüngen türü, 117 böcek türüne ve 283 bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır.
İnsanlığın geleceği vahşi yaşamın ihtiyaç duyduğu doğal ortamın korunmasına ve iyi muhafazasına bağlıdır.
Doğal varlıkları korumalı ve onları gelecek nesillere teslim etmeliyiz.”

TEBESSÜM

Doğan’ın yengesi!


Cennetten bir köşe olan Kazdağları’ndaki acımasız doğa katliamına tepkiler artarak devam ediyor.
Yukarıda yurt dışındaki tepkileri anlattım.
Yurt içinden de yağmur gibi tepki yağdı. Bunların ilginç olanlarından biri de eski Sağlık Bakanı Rifat Serdaroğlu’nun mailiydi. Okuyalım:

★★★

“Ah şu para hırsı var ya! Ormanmış, ağaçmış, hiçbir şey dinlemiyor” dediydin ya, anlat bakalım ya hacı. Kazdağları’nda yüz binlerce ağaç kesilirken sorumluluk makamında Temel mi vardı?
Hangi Temel mi? Dinle bak!
Rize’de köy kahvesinin kapısı açılmış, Temel perişan bir halde içeri girmiş. Yüzü gözü kan içinde!
Köylü sormuş: “Hayrola Temel, bu ne haldir, ayıyla mı kapıştın?”
Temel “Ne ayısı be?” demiş “Ormanda ağaç keserken, kendilerine çevreci diyen 5 – 6 genç çıkageldi! Ağaç kestim diye ‘Doğanın yengesini’ bozmuşum. Hepsi birden çullanıp dövdüler. Onlara defalarca ‘Durun, ben Doğan’ı da, Doğan’ın yengesini de tanımam’ dedim ama dövmeye devam ettiler!”
Köyün öğretmeni bir kahkaha atarak “Onların dediği Doğan’ın yengesi değil, ‘Doğanın dengesi’dir. İyi olmuş, ellerine sağlık, az bile yapmışlar!” dedi.
Anlat ya hacı! Kazdağları’nda 195 bin ağaç kesilirken haberin olmadı diyelim! Ağaç kesen Kanadalı’ya 865 milyon 248 bin lira teşvik verirken de haberin olmadı mı?”

GÜNÜN SÖZÜ

Yüreğinde insanlık için bir ışık kalmamışsa, dışın parlak olsa neye yarar?