Özel Kuvvetler, Türkiye’nin en savaşçı ve gözde birliğidir. Yurt içinde ve yurt dışında en kritik operasyonlar Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı timler tarafından yapılır. Aldıkları eğitimler çok özel. Bunlar içinde öyle savaşçı askerler var ki, 100 PKK’lının bulunduğu araziye o askeri bırakın, onları öldürdüğü gibi, kendisi yara almadan kurtulur. İşte, o askerlerden birisi, emekliye ayrıldıktan sonra, şimdi bir dost ülkeye özel kuvvet yetiştirmek için eğitim veriyor.

Türkiye, Kuzey Irak’a 30’a yakın etkili sınır ötesi harekat yaptı. Yani, araziyi askerimiz çok iyi biliyor. Bölgemizde yaşanan gelişmeler, Cumhurbaşkanı’nın isteğiyle askerimizin Suriye topraklarına girmesinin yolunu açtı. “Fırat Kalkanı” operasyonunu Korgeneral Zekai Aksakallı yönetmişti.

ÖNCE DAĞITILDI

Aksakallı ile birlikte sınır ötesinde görev yapan tugay komutanlarından Tuğgeneral Halil Soysal ile Tuğgeneral Ertuğrul Erbakan da görevlerinden alındı. Özel kuvvetler Komutanlığı’na 2017 yılında getirilen Ahmet Ercan Çorbacı, diğer komutanlara göre daha kıdemsiz olmasına rağmen, kurmay subay olması nedeniyle daha kıdemli sayılıyordu.

Fırat Kalkanı Harekatı’na dönem dönem katılan tugay komutanlarından Soysal, 3. Ordu Harekat Başkanlığı’na, Tuğgeneral Ertuğrul Erbakan ise Sivas Er Eğitim Tugayı Komutanlığı’na verilmişti. Bu yer değişiklikleri hayli konuşulmuştu. Ancak, bu gelişmelerin Özel Kuvvetler’de zafiyet yaratmaması için en çok o birliğin askerleri çaba gösterdi.

“HAKSIZLIK OLUR”

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin en kritik yerlerinden birisi Özel Kuvvetler Komutanlığı’ydı. Dün, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yapılan törenle, Ahmet Ercan Çorbacı, görevi Tuğgeneral Ertuğrul Erbakan’a devrediyordu. Kendisi, Suriye sahasındaki birliklerin komutanlığına atanmıştı.

Aslında bu görevi Ahmet Paşa, Özel Kuvvetler Komutanı olarak zaten yapıyordu. Bunun için ayrı bir komutanlığa getirilmesine gerek olmadığını askerler belirtiyor. Suriye sahasında bulunan 6. Tümen Komutanlığı, şu anda en güçlü tümen. Hatta, hiçbir kolordunun bile bu kadar askeri gücü olmadığı anlatılıyor. Yani, Ahmet Ercan Çorbacı için “Alt göreve verildi, bunun için istifa etti” yorumlarının doğru olmadığını askerlerden dinledim. Peki ne oldu da böyle en kritik bir dönemde paşa emekliliğini isteyip dün itibarıyla izne ayrıldı? Bunun için söylenti çok. Onlar bir tarafa, Çorbacı’nın sözlerini aktarıyorum:

“Göreve karşı tepki olmaz. Sonuçta biz askeriz. Bu görevlerde de kendimizi ispatlamışızdır. Sanki, terörle mücadeleden kaçıyormuşuz gibi bir izlenim verilmek isteniyor. Bu bize yapılan büyük haksızlık olur. Teğmen rütbesiyle Kayseri Komando Tugayı’nda başladığım terörle mücadele görevimi bugüne kadar hep dağda sürdürdüm. Görevimi, daha önce birlikte çalıştığımız Ertuğrul Erbakan’a devrediyorum.”

SAVAŞÇI KOMUTANLAR

Alanda olan ve mücadelenin hakkını veren komutanlar için “savaşçı” denir. Yüksek Askeri Şura kararlarında, nedense “savaşçı komutanların haksızlığa uğradığı” belirtiliyor. Bakıyorsunuz, yurt dışında görev yapan asker, sahaya çıkmadan yurt dışı görevine veriliyor Bunu isimlendirmeyeceğim ama askerler bunların kimler olduğunu biliyor.

Üzerlerine “Balyoz” indirilmiş komutanlardan şura kararlarını dinlediğimizde, hiç de iyi bulmadıklarını belirtelim. Tümgeneral Ahmet Ercan Çorbacı’nın yanı sıra Tuğgeneraller Ömer Faruk Bozdemir, Uğur Bülend Acarbay, Recep Özdemir ve Ertuğrul Sağlam’ın da emekliliğini istediğini öğreniyoruz. Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğgeneral Mustafa Erkal Kuzuoğlu, tamamen sağlık nedenleriyle ayrılıyor. Dilekçesini haziran ayında vermişti. Zor bir dönemde, görevini layıkıyla yapan Kuzuoğlu’na sağlıklar diliyoruz. Bu göreve, Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Tuğgeneral Mehmet Özeren getirildi.

Şu ana kadar Genelkurmay Başkanlığı’na Ahmet Ercan Çorbacı ile Mustafa Erkal Kuzuoğlu’nun dilekçeleri ulaştı. Sınır ötesi harekatlarda görev yapan Tuğgeneraller Ömer Faruk Bozdemir, Uğur Bülend Acarbay, Recep Özdemir ve Ertuğrul Sağlam’ın da istifa ettiğini ancak hafta sonu nedeniyle dilekçelerinin Genelkurmay’a ulaşmadığı belirtiliyor. Bu istifalar alınmış bir karar doğrultusunda değil. Bazılarının daha önce birlikte hiç çalışmadıkları da biliniyor. Yani, yasal haklarını kullanmışlar.

Kuşkusuz bazı sorunlar, sıkıntılar yaşanmıştır. Bazıları ısrarla, “terfilerin ve atamaların önceden hazırlandığını” belirtiyorlar. Eğer, bu iddialar doğruysa, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimize büyük haksızlık yapılıyor demektir. Genelkurmay Başkanlığı nizamiyesinin önünde, “Güçlü ordu, güçlü Türkiye” yazıyordu. Ama o tabelayı bile kaldırdılar.