Hiçbir tartışma ve oy mücadelesi, tüm yurttaşlarımızın yaşamlarını doğrudan ilgilendiren bu öneriyi dikkatlerden kaçırmamalı.
Zira aşağıda sunacağım örnekler, TBMM Başkanvekillerinden CHP’li Levent Gök’ün Meclis gündemine getirdiği önerinin hepimizin hayatı için taşıdığı vazgeçilmez önemi gözler önüne seriyor:
Biliyorsunuz, gıdaların etiketlerinde gördüğümüz, Avrupa’yı simgeleyen “E” harfli katkı maddelerinin sayısı her geçen gün artıyor. Oysa bilinçli bir tüketici, etiketlere zorunlu olarak yazılan bu maddeleri tek tek okusa bile, onların sağlığımıza yaptığı olumsuz etkileri bilemiyor!..

★★★

Daha net anlatırsam...
Örneğin markete gittiniz ve şekerleme aldınız. Son kullanma tarihi henüz dolmamış olan ürünün etiketindeki bilgilerden, diğer katkı maddeleriyle birlikte renklendirme için E-110 kullanıldığını anladınız.
Etiketi okumanız ve E-110’u görmüş olmanız, size ne ifade eder?..
Eğer konunun uzmanı değilseniz, hiçbir şey!..
Oysa...
Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, E-110’un bilinçsiz ve çokça kullanılması, böbreklerde tümör oluşumunu tetikleyebiliyor!..

★★★

Ya da bir alışverişte E-120’ye rastlamanız, gıda teröründen korunmanız açısından neyi değiştirir? Yine hiçbir şeyi! Ama halk sağlığı için uğraş veren bilim insanlarına göre; bu renklendirici de çocuklarımızda giderek yaygınlaşan hiperaktiviteyi artırıp, alerjiye yol açabiliyor!..

★★★

Geçelim bir başka katkı maddesi olan E-122’ye...
Bu madde de toplumu tehdit eden hastalıklardan biri olan astımın belirtilerini yoğunlaştırıyor, hiperaktivitenin çoğalmasına neden olabiliyor!..

★★★

E-123 ise bazı kalıtsal hastalıklara ve alerjiye zemin hazırlıyor!..

★★★

Boraks tuzu olarak anılan E-284 de sakıncalı katkı maddeleri arasında yer alıyor. Zira vücutta depolanabilen bu madde, organ hasarlarına sebep olabiliyor!.. Tüketimi sonrasında halsizlik, kusma ve ishal gibi sağlık sorunları görülebiliyor. Ayrıca boraks tuzu, zirai üretimde zararlılarla mücadelede ilaç olarak kullanılıyor!..

★★★

Örnekleri çoğaltmak mümkün: Örneğin E-512 kodlu renk sabitleyici madde yoğun biçimde tüketildiği takdirde astım ve egzama yapabiliyor.
Asap bozucu örnekleri burada kesiyorum.

★★★

İşte Levent Gök, toplum sağlığını tehdit eden bu gerçeklere karşı tüketicileri korumak amacıyla Veteriner Hizmetleri, Gıda ve Yem Kanunu’nda bir değişiklik yapılarak, 24’üncü maddeye şu fıkranın eklenmesini öneriyor:
“Gıda ürünlerinde bulunan katkı maddelerinin açık isimleri ve insan sağlığına muhtemel zararları ürünlerin ambalajlarında belirtilmek zorundadır...”

★★★

Yazımın başında da vurguladığım gibi, öneri hayati önemde değil mi?
Hem de hiç vakit geçirmeden yasalaşmasını gerektirecek kadar acil ve önemli!..