Bugünlerde milyonlarca insanın gözü kulağı Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda. Pazarlık görüşmeleri, hükümet ve işverenin ev sahipliğinde yapılıyor. 4 ya da 5 toplantı sonunda da uzlaşmalı ya da uzlaşmasız nihai karar açıklanarak, deyim yerindeyse dananın kuyruğu kopuyor. Yıllardır en hararetli tartışma konularından olan asgari ücret, insanoğlunun yaklaşık 3 bin 800 yıldır gündeminde. Tarihteki ilk asgari ücret I. Babil Devleti’nin hükümdarı Hammurabi (M.Ö. 1792-1750) tarafından belirlendi.

15 KİŞİ BELİRLİYOR

Günümüze kadar ulaşan kanunlarını güneş tanrısı Şamaş’ın kendisine yazdırdığını ilan edip, emirlerine ruhani bir güç katan Hammurabi, işçilere verilebilecek en düşük ücret seviyelerini belirlemiş, bu ücretlerin altında ödeme yapanlara ağır cezalar getirmişti.
Hammurabi Kanunları’yla örneğin tarlada çalışan her bir işçiye günlük en az 15 arpa, yılda en az 2 ton buğday ödenmesi yasal güvenceye bağlanmıştı. Ücretin aylık 120 gümüşten daha aşağı olamayacağı, bununla birlikte örneğin tayfalar ve öküz çobanlarına ödenecek ücretin yılda bin 800 kilo buğdayın altında olamayacağı da kanuna yazılmıştı. O dönemde asgari ücret, kişilerin yaptıkları işe, hatta statülerine göre değişiyordu. Yaklaşık 3 bin 800 yıl önce dönemin güçlü hükümdarı Hammurabi tarafından tespit edilen asgari ücret, bugün ‘kağıt üzerinde’ 15 kişilik Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından tartışılıp, oylanıyor ve ilan ediliyor. Gerçekte uygulanan karar süreci ise adeta 3 bin 800 yıl öncesini andırıyor. Parlamenter sistemde de, bugünkü Cumhurbaşkanlığı sisteminde de patronların işçiye en az ne kadar ücret vereceğini işçi, işveren ve hükümeti temsil eden 5’er üyenin kullandığı oylar değil, hükümetleri yönetenler ve Cumhurbaşkanı belirliyor.

PANDEMİ MAĞDURLARI


Yeni asgari ücret sadece sayıları 7 milyonu aştığı tahmin edilen asgari ücretlileri değil aynı zamanda daha düşük ücretle kaçak ve kayıt dışı yollarla çalıştırılan yerli-göçmen işçilerin maaşlarını da otomatik olarak yukarı çekiyor. Pandemi nedeniyle kısa çalışma kapsamına girmek zorunda kalan, ücretsiz izne gönderilen işçiler ile işten atılan işçilere İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılacak ödenekler de asgari ücrete yapılacak zam oranında artıyor.



Bu yılki görüşmeler iki kritik gelişme ile farklılaştı

Bu yıl asgari ücret görüşmelerinin önemini daha da artıran iki kritik gelişme oldu. Bunlardan ilki ekonomide yaşanan kötü gidiş, ikincisi de pandeminin yol açtığı işsizlik ve ciddi gelir kaybının ortaya çıkardığı kabus tablosuydu. Bu tablo, işverenin savunma hattında ciddi delik açtı. Nitekim TİSK’ten, “Ücret üzerindeki ‘vergi ve prim’ yüklerinin uygun seviyelere çekilmesi, hem çalışanlarımıza hem de işverenlerimize nefes aldırır” açıklaması geldi. İşveren, bu açıklamasıyla, hükümete karşı, adeta işçiyle kader birliği yaptı. Patron “Asgari ücret makul seviyelere yükselsin, itirazımız yok ama maliyeti devlet kesesinden karşılayın” demiş oldu.