Güvencesizlik, sigortasızlık, baskı, düşük ücret, mobbing ve uzun süreli çalışma saatleri gibi birçok sorunla mücadele eden ev işçilerinin örgütlendiği iki sendika var. Biri İmece Ev İşçileri Sendikası diğeri ise Ev İşçileri Dayanışma Sendikası. Türkiye’de ev işçisi olarak çalışanların sayısı 1 milyondan fazla olmasına rağmen bu iki sendikanın toplam üyesi ise sadece 150-200 kişi civarında.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal'la birlikte İmece Ev İşçileri Sendikası Başkanı Ayten Kargın’ı Ümraniye’deki evinde ziyaret etti. Ev işçilerinin sorunlarını uzun uzun dinleyen, taleplerini not alan Canan Kaftancıoğlu, bu görüşmelerin bir başlangıç olduğunu belirterek, şunları söyledi:

 

ADİL VE KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETECEĞİZ

* Ev işçileri, motosikletli kuryeler, tezgâhtarlar, serbest çalışanlar, ofis çalışanları gibi toplumun güvencesiz çalışma şartlarına sahip kesimleriyle uzun soluklu bir emek ve adalet mücadelesi başlattık.

* Özellikle gençlerle ve kadınlarla birlikte gündelik sorunlarımıza acil çözümler ve temel sorunlara uzun vadeli kalıcı çözümler üretmek için hep birlikte çalışacağız. Bugün burada en iyi şekilde örneğini gördüğümüz gibi mesleki örgütlenmelerin oluşması ve bu örgütlülüğün arttırılması için elimizden gelen tüm katkıyı sunacağız.

İmece Ev İşçileri Sendikası Başkanı Ayten Kargın. (FOTO: SÖZCÜ)


İmece Ev İşçileri Sendikası Başkanı Ayten Kargın da Canan Kaftancıoğlu’na ev işçiliği mesleği ve sorunlarıyla ilgili şunları söyledi:

* Ev emeği görünmeyen emek. Biz çalışan insanların hayatını tamamlıyoruz. Doktor olan bir kadın çocuğunu ev işçisine emanet ediyor, işini, evini, hayatını ev işçisine emanet ediyor. Biz burada gerçekten gizli kahramanlarız.

BİR EVDE 13 YIL SİGORTASIZ ÇALIŞTIM

* Bizim ev işçilerinin işi çok zor. İş tanımı yok. Zaman tanımı yok. İş ne zaman biterse. Bizim işlerimiz bir eve gittiğimiz zaman kaç tane mesleği birden yapıyoruz. İş tanımının olmaması demek, ev işçisinin ezilmesi demek. Kapıdan içeri girdiğiniz zaman o evin ilk başta mutfağını toparlıyorsun, yatağını toparlıyorsun, ütüsünü yapıyorsun, çocuğuna bakıyorsun.

* Bu sendikanın kurucularından biri benim. Kanayan bir yaraya biz parmak bastık aslında. Ben 13 yıl bir evde çalıştım. 13 yıl sağlığımı bıraktım o evde, sigortasız çalıştım. Bugün kaç yaşındayım ama gidip çalışıyorum, evime ekmek getireyim. Sigortam olsa emekli olurdum. Ben işvereni mahkemeye verdim, davayı kazandım. Bu davayı anlatsam kitaplara sığmaz. Ben bu davayı kaldırım taşlarının arasından söktüm.