Ege bölgesinde özellikle Bodrum ile Didim’deki birbirinden güzel cennet koylar balık çiftliklerine teslim oldu. Yarattıkları deniz kirliliği ve kötü koku yöre sakinlerini ve turizmcileri bezdirdi. Bin tona kadar olan çiftliklerden Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu istenmemesini fırsat bilen balık çiftliği sahipleri, yüzlerce çiftliği art arda açıyor.



Bodrum-Didim arasında denizde 173 balık çiftliği var. Gerçekte ise sayıları bine ulaşan çiftliklerde, özellikle denetimin olmadığı gece saatlerinde kimyasal yem kullanıldığını savunan çevreciler, bunun hem insan sağlığını, hem de deniz ekosistemini tehdit ettiğini dile getirdi.



Bodrum’da yaşayan Türkiye Bankalar Birliği kurucu başkanı ve CHP eski milletvekili Aydın Ayaydın da Bodrum’un tüm koylarının balık çiftliklerine teslim olduğunu söyledi.

Aydın Ayaydın


Balık çiftliklerinin son iki üç yılda kıyılara çok yanaşarak Bodrum turizmini olumsuz yönde etkilediğini savunan ve eleştiren Ayaydın, “Sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya mal olmuş son derece modern ve kaliteli tesisler, rezidansların olduğu koylar, Hebil, Göltürkbükü, Hattat koyu balık çiftliklerine esir düştü. Cennet Koyu’nun karşısındaki balık çiftlikleri, Cennet Koyu’nu cehennem koyuna çevirdi. Her zaman 25-30 teknenin demirlediği Cennet Koyu’nda yem kokusu ve çevre kirliliğinden bırakın denize girmeyi durmak bile bir işkence haline geldi” dedi.

Ayaydın, balık çiftliklerinin daha açığa alınmasıyla çözüm olabileceğini de belirtti.


ÇED RAPORU ALINMADAN DEVASA BALIK ÇİFTLİKLERİ OLUŞTURULUYOR

Bin tona kadar olan balık çiftliklerinde ÇED raporu gerekmediğini, sonrası için istendiğini söyleyen Didim Sivil Gelişim Platformu sözcüsü Mehmet Soysalan, “ÇED Raporu alınması halinde çiftliklerin çevreye olan etkileri irdeleneceği için biner tonun altında ruhsat alıyorlar. Bir bölge içinde yüzlerce izin alınarak ÇED raporu alınmadan devasa çiftlikler oluşturuluyor.  Bu kadar çiftlik bir bölgeye toplanınca özellikle yemlerden oluşan tortular ve milyonlarca balığın bıraktığı atıklar deniz altında yoğun bir tabaka oluşmasına neden oluyor.  Tüm bu partikül ve atıklar hakim rüzgarlar kuzeyden estiği için Didim sahillerine geliyor. Bu Bodrum, Milas için de geçerli” dedi.

DİDİM’E SU ÜRÜNLERİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

Tüm altyapısı ve ekonomisi turizme dayalı, 2006 yılında Turizm Koruma Gelişim Bölgesi ilan edilen Didim’e Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi kurulmak istendiğini söyleyen Soysalan, “Didim Taşburun civarında  işleme ve yer tesislerinin olacağı Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi oluşturulmaya çalışılıyor. Kurulacak tesislerin çevreye çok olumsuz etkisi olacak. Bu kadar yoğun balık ve onların işletme tesisleri bu bölgeyi bitirecek.  Yetkililerin bir tercih yapması gerekiyor,  cennet koylar için tercih turizm mi, balık çiftlikleri mi olacak. Bu iki sektörün bir arada olması mümkün değil” görüşlerini dile getirdi.

GECELERİ KİMYASAL YEM KULLANILIYOR

Tüm sorunların ÇED raporu alınmamasından kaynaklandığını söyleyen Bodrum Çevre Platformu kurucusu Avukat Remzi Kazmaz da,  sit alanları ve turizm bölgelerinde bile kontrolsüz bir şekilde çiftlik kurulmasını eleştirdi. Çiftliklerde gece, denetimin olmadığı saatlerde kaçak ve kimyasal yemlerin kullanıldığını savunan Kazmaz, “O kimyasal yemler balığı yiyenler için tehlikedir.  O yemler koku yapar. Deniz dibinde kirlilik yaratır, yaşamı öldürür. Yazlıktaki, otellerdeki turisti canından bezdirir” diyerek çiftliklerin yarattığı kirliliğin turizmi bitireceğini söyledi. Kazmaz, turizm ile balıkçılığın birlikte yapılabileceğini, bunun için balık çiftliklerinin vakit geçirilmeden turizm alanlarından çıkartılıp karadan en az 3-5 kilometre uzağa taşınması gerektiğini kaydetti.

YÜZLERCE ÇİFTLİK VAR

Yasalara karşı hile yoluyla çoğaltılan çiftliklerin yanında, denetim yapılmadığı için yüzlerce kaçak çiftlik kurulduğunu ve her gün yenilerinin eklendiğini belirten Kazmaz, “Bodrum koylarında inanamayacağınız kadar çok çiftlik var. Ben size yüzlerce desem, daha da fazladır. Belki de binlercedir, sayıları hiçbir zaman yasal olarak bilinmez. Çünkü çoğu ruhsatsız olarak çalışır. Ruhsatsız olduğu için farklı yerlerde kurulur. Denetlenmedikleri için yetkililerin de sayılarını bildiğini sanmıyorum” şeklinde konuştu.