Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, Haber Global canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

MECLİS'TEN GEÇERSE...

AKP ile MHP'nin hazırladığı, çoklu baro sistemine geçişi sağlayacak kanun teklifine değinen CHP'li Özel, teklifin Meclis'ten geçmesi durumunda Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini açıkladı.

Özel konuşmasında şunları kaydetti:

* Anayasa'ya aykırılık denetimi muhalefet partisinin başlıca görevlerinden biridir. Bu yasa teklifinin de deyim yerineyse paçasından Anayasa'ya aykırılık akıyor.

"BU BİR BÖLÜNME PROJESİDİR"

* Anayasa'nın 135. Madesi'nde bu kurumlar kamu tüzel kişiliği olarak yer alır. Valilikler, kaymakamlıklar gibi bunlarda kamu tüzel kişiliği olarak geçer. Bir ilde iki tane vali olamayacağına göre iki tane baro da olmaz.

* Bu bir bölünme projesidir. Bunu 2013 yılında FETÖ Meclis'te denedi. Direndik geri çekildi. O dönemde kabul edilseydi ne olacaktı? Şimdi bir terör örgütü olan ama o dönemde iktidar için çok makbul bir hizmet hareketi olan cemaat bir baro kuracaktı. Adını da hizmet barosu yapıp oraya 2 bin avukatı da kaydettireceklerdi.

* 15 temmuzdan sonra ne olacaktı? O baroyu kapatım tüm üyelerini içeri atacaklardı. O gün biz direndik ve belki örgütle ilişkisi olmayan yüzlerce avukatın kurtulmasına vesile olduk.

* FETÖ'nün onlarca sendikası vardı. Oraya üye olanların bir çoğunun örgütle bir bağı yoktu. Amiri işaret ediyordu gidip oraya üye oluyordu. Ya da meslekte yükselmek için illa o sendikaya üye olmak gerekiyordu. Hiç bir ilgisi olmayan insanlar o sendikalara üye oldu ve meslekten atıldı.

* 2013'te biz o paralel baronun kurulmasına izin verseydik şimdi AKP'li bir çok avukat mesleklerinden olmuş olacaktı. Bunu bu gerçeklikle görmek gerekir o gün de direndik bugün de direneceğiz.

"UYGULAMADA EŞİTLİK YOK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme getirdiği yeni internet ve sosyal ağ düzenlemesiyle ilgili konuşan Özgür Özel şöyle konuştu:

* Sosyal medya içeriklerinin denetlenmesi konusunda mevcutta çok sert ve etkili bir kanun var zaten. Kanunda bir zaafiyet yok.

* Onun da mağduru biziz İktidara yönelik bir hakaret, iftira, eleştiri olduğunda dakilar içinde erişim engeli, evden alınma, ifade verme, tutuklanma süreci işliyor. Ama aynı durumu biz şikayet ettiğimizde 15 gün sonra muhataba önceden telefonla bildirerek evinde ifadesinin alındığı bir durum yaşıyoruz.

* Yani uygulamasında çok büyük bir eşitsizlik var. Bu kanunu sertleştirmenin de ötesinde bizim bunun eşit uygulanmasına ihtiyacımız var. Ama AKP ve MHP'nin istediği başka bir şey. Sosyal medyada olduğu gibi sokakta da küfür var. Sokaktaki küfrü engelleyemediğin gibi sosyal medyadakini de engelleyemezsin.

"ONLARIN DERDİ BU FİRMALARI ÜLKEDEN ÇIKARMAK"

* Onların derdi bu firmaları tamamen Türkiye'den çıkarmak. Cumhurbaşkanı bunu ağzından kaçırdı. Öyle bir düzenlemeye yapacaklar ki bu firmalar Tükiye'de kalamayacak duruma gelecek.

Bu firmaları ülkeden çıkarıp onların yerine yerli ve milli, denetlenebilir, kontrol edilebilir, devlete rapor edilebilir halini getirmek tam bir baskı devleti işidir. Kişisel verilerin gizliliği ve kişilerin özel hayatı kalmaz.

* Dünyada 'unutulma hakkı' diye bir evrensel hak var. Bu şimdi Türkiye'de de dolaşıma sokuluyor. Bu şu demek geçmişteki halinizle anılmak istemiyorsanız geçmişinize ait verilerin silinmesini talep edebiliyorsunuz.

* Ancak AKP'li siyasetçilerin bunu FETÖ ile geçmişte verdikleri beyanatlarla ilgili kullanılacağı anlaşılıyor.

* Yani bu yetiştirdikleri, semirttikleri, ne istediyse verdikleri, devletin başına bela edip bu Meclis'i uçaklarla bombalayacak güce, siklete getirdikleri Fethullahçı örgüte geçmişte düzdükleri tüm methiyeleri arşivlerden silmek istiyorlar.

* O yüzden bu unutulma hakkını getiriyorlar. İnsan hakları için önemli bir adım ama bunu FETÖ'yle geçmişlerini temize çekmek için yapmaları çok manidar.