Konuşmasında 1980 darbesi sonrası Kenan Evren'in Atatürk ve arkadaşlarının hisselerini hazineye devretmeye çalışmasını hatırlatan Adıgüzel, "Herkes darbe sonrası Kenan Evren'in Atatürk ve arkadaşlarının hisselerini hazineye devretmeye çalışmasını hatırlayacaktır. Orada da aynı şeyi yapmaya çalıştılar ama başarılı olamadılar" dedi.

"İŞ BANKASI ÜZERİNDEN ALGI OLUŞTURULUYOR"


İş Bankası üzerinden yeni bir algı oluşturulmaya çalışıldığını öne süren Adıgüzel şöyle konuştu;

- Türkiye'nin birçok sorununu göremeyen iktidar ülkede gündemi değiştirmek için yine İş Bankası hisselerinin devrini gündeme getirdi. Algı operasyonlarıyla sanki CHP bu hisselerden kasasına para koyuyor algısı oluşturulmaya çalışıyor.

- İş Bankası hisselerinden tek kuruş dahi CHP'nin kasasına girmemiştir, girmeyecektir.

- Ülkenin en büyük yardım kuruluşlarından olan Kızılay'ın içini boşaltanlar gündemi değiştirmek için şimdi de İş Bankası hisselerine göz dikti.

- Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasına sahip çıkıyoruz ve bu hisselerin Hazineye devredilmesine asla müsaade etmeyeceğimizin bilinmesini isterim.

8 MİLYON VATANDAŞIMIZ İŞSİZ


Artan işsizlik oranları ve ekonomide kötü gidişata da değinen Adıgüzel, "Türkiye'de çocuk istismarı, kadına şiddet, işsizlik patlamış. 1 milyon 300 bin üniversite öğrencisi işsiz. 8 milyon insanımız işsiz. Her gün vatandaşlarımızın ekonomik durumu kötüye giderken,neymiş de ekonomide rakamlar iyileşiyormuş. Bunu devletin bir kurumu söylüyor. Ama vatandaşın mutfağındaki ve cebindeki gerçek ortada. Vatandaşı bu yalanlarla artık kandıramayacaklar" diye konuştu.

"PARLAMENTER SİSTEMLE EKONOMİ YENİDEN GÜÇLENECEKTİR"


Parlamenter sistemin yeniden gelmesiyle birlikte ekonomide iyileşme yaşanacağını vurgulayan Adıgüzel, açıklamalarına şöyle devam etti;

- Tek adam yönetimi hukuku ve demokrasiyi ayaklar altına aldı.

- Can ve mal güvenliğinin, hukukun olmadığı bir ülkede ekonominin iyiye gitmesinin bir şansı yok.

- Toplumların bütün kesimlerinin katıldığı parlamenter sistemi tekrar hayata geçirebiliriz. Bununla birlikte ekonomimizi yeniden güçlendirebilir, yeniden üreten ve büyüyen Türkiye'yi inşa edebiliriz.