AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Müslüman Cemiyeti'nin 23. Yıllık Kongresi'ne video konferans yöntemiyle bir konuşma yaptı.

Erdoğan, “Bu sene insanlık olarak büyük bir sağlık kriziyle, koronavirüs salgınıyla mücadele ediyoruz. Şimdiye kadar yaklaşık 1 buçuk milyon insanın hayatına mal olan salgın, dalgalar halinde yayılmaya devam ediyor. Salgınla mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz” diye konuştu.

Bu süreçte Türkiye’den talepte bulunan ABD dahil 156 ülke ve 9 uluslararası kuruluşa da tıbbi malzeme ve teçhizat gönderildiğini belirten Erdoğan, “Bu sene sadece Covıd-19 virüsüyle değil ondan daha hızlı yayılan İslam düşmanlığı virüsü ile de mücadele etmek zorunda kaldık” şeklinde konuştu.

Erdoğan şöyle devam etti: “Uzun yıllar demokrasinin beşiği olarak nitelendirilen ülkelerde kültürel, ırkçılık, ayrımcılık artık gizlenemez boyutlara ulaşmıştır. İsveç’te Kuran yakılması, Norveç’te Kuran’ın yırtılması, Fransa’da basın özgürlüğü adına Hz. Peygamber’i tahkir eden karikatürlerin teşvik edilmesi, kutsallarımıza yönelik saldırılardan sadece birkaçıdır. Geçen yıl Yeni Zelanda’da 52 kardeşimizin şehit edildiği terör saldırısı insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidi gözler önüne sermiştir. 2017 yılında Kanada'daki cami saldırısında 6 Müslüman hayatını kaybetti. Daha önce 2015 yılında Chapel Hill kentinde pırıl pırıl 3 evladımız, yine bir ırkçı tarafından evlerinde vurularak şehit edildi. Irkçı eylemlerin hedefinde elbette sadece Müslümanlar bulunmuyor. Kimliği, görünüşü, dini aidiyeti farklı olan diğer kesimler de bu saldırılardan olumsuz etkileniyor. Aşırı sağcı gruplar Türkler kadar Afrikalı, Asyalı göçmenleri, Müslümanlar kadar Musevileri de hedef alıyor.”

“İDEOLOJİK FANATİZM”

"Zihniyet itibarıyla DEAŞ veya FETÖ'den hiçbir farkı olmayan bu ideolojik fanatizmin, giderek daha fazla zemin kazandığını, hatta devlet başkanı seviyesinde teşvik edildiğini görüyoruz” diyen Erdoğan, “Son günlerde Fransa'da fikir özgürlüğü adı altında Peygamber Efendimize yönelik alçaklıkları sizler de yakından takip ediyorsunuz. İnsanların kutsallarını aşağılamanın özgürlükle alakası yoktur. Çünkü düşünce farklıdır, hakaret farklıdır. Hakarete fikir muamelesi yapmak, en başta düşünceye hakarettir. Kur'an-ı Kerim'i yakanların sırtını sıvazlayanlar, Peygamber Efendimize hakareti teşvik edenler, mescitlere yönelik saldırıları görmezden gelenler, tüm bunları özgürlük adına değil, içlerindeki faşizmi gizlemek için yapıyor. Dikkat edin, bizim mukaddes değerlerimize yönelik her türlü saldırıyı fikir ve basın özgürlüğü parantezine alırlarken, kendileriyle ilgili en küçük bir eleştiriye dahi tahammül gösteremiyorlar” ifadeleri kullandı.

Erdoğan, “İslam ve insanlık düşmanlarının bu kadar pervasızlaşmasının en büyük sebebi Müslümanların içinde bulunduğu atalet ve gaflettir. Müslümanlar sadece ekonomi, siyaset, savunma ve diplomaside değil, en çok da kendi aralarında ayrılığa düşmüş durumdadır.” diye konuştu.