Kadınları her türlü şiddete karşı korumak amacıyla 2011 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek istenmesini protesto etmek isteyen kadınlar Türkiye’nin birçok şehrinde bir araya geldi.

İstanbul Sözleşmesi konusundaki tartışmalara karşı yüzlerce kadın bugün saat 19.00’da Kadıköy'deki Beşiktaş İskelesi önünde toplandı. Eyleme CHP Milletvekili Mahmut Tanal ve HDP Milletvekili Hüda Kaya da katıldı.

FOTO: SÖZCÜ


"Yaşasın kadın dayanışması" ve "Kadınlar artık susmayacaklar" sloganları atan yüzlerce kadın, “İstanbul Sözleşmesi’ni uygula” yazılı dövizler taşıdı.

Eylemde erkekler tarafından öldürülen kadınların isimleri de tek tek sayıldı. Öte yandan polisler de çevrede güvenlik önlemi aldı.

FOTO: SÖZCÜ


ANKARA

İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin tartışmalar sürerken yüzlerce kadın Türkiye'nin sözleşmeden çekilmesi tartışmasına tepki göstermek için Ankara'da toplandı.

“Yaşasın kadın dayanışması” ve “Kadınlar artık susmayacaklar” sloganları atan yüzlerce kadın, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” yazılı dövizler taşıdı.

FOTO: SÖZCÜ


İZMİR


İzmir’de Alsancak ÖSYM önünde toplanan kadınlara polisin müdahalesi sosyal medyada tepki çekti. Twitter hesabından olay anına ilişkin görüntüleri paylaşan Üniversiteli Kadın Kollektifleri, “İzmir'de Alsancak ÖSYM önünde buluşup "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır, Vazgeçmiyoruz" demek isteyen kadınlara polis müdahale etti. 2 ÜKK'li 16 kadın gözaltına alındı” ifadelerini kullandı.




Alsancak ÖSYM önünde bir araya gelen kadın örgütleri, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile çok sayıda kadın “İstanbul Sözleşmesi yaşatır, vazgeçmiyoruz” sloganı ve alkışlar eşliğinde seslerini duyurmak için basın açıklaması yaptı.

Sadece temmuz ayında 36 kadının öldüğünü vurgulayan kadınlar, “Biz kadınlar haklarımızın yerine getirilmesi için yun yana durmaya, hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadınların mücadelesi engellenemez. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara derhal son verilsin. Biz kadınlar yaşamak istiyoruz” dedi.

14 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Etkinliğe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer ve bazı ilçe belediyelerinin başkan eşleri de katıldı.Polis tarafından kadınların yürüyüş yapmasına izin verilmemesi üzerine çıkan tartışmada 14 kişi kişi gözaltına alındı. Kadınlar arkadaşlarının gözaltına alınmasını oturarak protesto etti. Basın açıklamasının ardından grup toplanma alanından ayrıldı.

FOTO: SÖZCÜ


ESKİŞEHİR / KEMAL ATLAN


Eskişehir Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) çağrısıyla Köprübaşı Adalar'da toplanan yaklaşık 30 kadın ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır, Vazgeçmiyoruz’ yazılı pankart açarak eylem yaptılar. İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilme tartışmalarına karşı kadınlar sözleşmenin uygulanmasını istedi. Eyleme, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy da katıldı. Eyleme katılan kadınlar, sık sık ‘Yaşasın kadın dayanışması’, ‘Kadınlar birlikte, birlikte güçlü’, ‘Erkek adalet değil, gerçek adalet’ şeklinde sloganlar attılar.

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KADINLAR VE ÇOCUKLARIN HAYATLARINI KORUMAK İÇİN VERİLEN SÖZDÜR"

Eskişehir Eşitlik İçin Kadın Platformu adına açıklama yapan Av. Fatma Girgin, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların ve çocukların hayatlarını korumak için verilen bir söz olduğunu belirterek, “Bu sözden dönmek, her yıl yüzlerce kadının öldürüldüğü, şikayet edilen en az 28 bin 360 çocuk istismarı vakasının olduğu bir ülkede kadınları ve çocukları ateşe atmaktır. Sözleşmeden çekilmek, sözleşmenin referans aldığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu tüm diğer temel insan hakları belgelerini de tartışmalı hale getirmek, kadınların mücadeleyle kazandığı tüm hakları tartışmaya açmak demektir. Sözleşmeden çekilmek, ‘Kadınlarla erkekler fıtratları gereği eşit değildir’ sözüyle her fırsatta saldırıya uğrayan haklarımızın, yasal güvencelerimizin tümüyle terk edileceğinin dünyaya ilan edilmesidir” şeklinde konuştu.

"MÜCADELEMİZİN GERİ DÖNÜŞÜ YOK"

Girgin, sadece sözleşmenin iptali gündeminin ortadan kalkmasını değil, sözleşmenin devleti yapmakla yükümlü kıldığı tüm koruma, önleme, tazminat, çok dilli ve anadilinde destek, eşitlik politikaları geliştirme ve uygulama sorumluluklarının da hemen yerine getirilmesini istediklerini söyledi. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara derhal son verilmesi gerektiğini ifade eden Girgin taleplerini şu şekilde sıraladı;

* Kadınların 7/24 ulaşabileceği, farklı dillerde hizmet, ücretsiz, sadece kadın yönelik şiddet alanında çalışan ayrı bir Alo Şiddet Hattı kurulsun.

* Kadına ve çocuğa yönelik şiddetle ilgili bağımsız bir veri toplama yöntemi geliştirilsin ve kamuoyuna düzenli olarak bu veriler açıklansın.

* Devletin tüm kademelerinde eşitliği sağlayacak, ayrımcılığa son verecek düzenlemeler yapılsın. Eşit yurttaşlığın tüm gereklerini sağlamak için acilen somut adımlar atılsın.

* Cinsel şiddetle mücadele koordinasyon ve kriz merkezleri kurulsun.

* Dijital şiddet ve ısrarlı takip yasalarda tanımlansın ve cezası belirlensin.

* Toplumsal cinsiyet eşitliği, eğitimin her kademesinde zorunlu ders olarak müfredata eklensin.

* Her mahallede kolay ulaşılabilir, ücretsiz, nitelikli ve 24 saat hizmet verebilecek kreşler açılsın.

FOTO: SÖZCÜ


HATAY / CAN ÇAPAR


Hatay'da, “Kadınlar Birlikte Güçlü” platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar,  kadın cinayetlerine ses yükseltmek ve İstanbul Sözleşmesi'nin uygulamadan kaldırılmak istenmesine yaptıkları basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

“Kadınlar Birlikte Güçlü” platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Antakya merkezde bulunan Ulus Meydanı'nda toplandı. Aralarında Eğitim Sen, SES, Halkevkeri, Mor Dayanışma Derneği, Kadın Emeği Platformu, AKADER ve Direnişin Renkleri Platformu üyesi kadınlar sık sık ıslık ve alkışlarla cinayetlere tepki gösterdi, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulamadan kaldırılmamasını istedi.

KADINLAR TALEPLERİNİ SIRALADI 

Protestoların ardından yapılan açıklamada kadınlar taleplerini sıraladı. Açıklamada; "İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara son verilsin. Şiddete karşı acil önlem planı yapılsın. Kadınların her zaman ulaşabilecekleri 'Alo Şiddet Hattı' kurulsun. Çocuk ve kadın şiddetine karşı bağımsız bir veri toplama merkezi oluşturulan ve toplanan bilgiler kamuoyu ile paylaşılsın. Devletin tüm kademelerinde ayrımcılığa son verecek düzenlemeler yapılsın, eşitliğin tüm gereklerinin sağlanması için acilen somut adımlar atılsın. Cinsel şiddetle mücadele ve koordinasyon merkezleri kurulsun. Cinsel şiddet yasalarda belirlensin ve cezaya tabii tutulsun. Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimin her kademesinde zorunlu ders olsun. Kadınların kazanılmış haklarına dair tüm tartışmalara son verilsin. Boşanma süreçlerinde kadınların barınma ve istihdam gibi ihtiyaçları karşılansın" denildi.

FOTO: SÖZCÜ


SAMSUN / İSMAİL AKDUMAN


İstanbul Sözleşmesinin iptal edilmek istenmesine tepkiler çığ gibi büyüyor. Samsun Kadın Dayanışması platformu üyesi yaklaşık 30 kadın da İlkadım ilçesinde bulunan Süleymaniye Geçidi'nde basın açıklaması yapmak istedi. Çevre güvenliğini sağlayan polisler kadınlara toplu gösteri ve basın açıklamalarının valilik tarafından yasaklandığını belirterek dağılmalarını istedi. Ancak kadınlar basın açıklaması yapmakta ısrar etti.

"GECELERİ, SOKAKLARI BE MEYDANLARI TERK ETMEYECEĞİZ"

Bugün AKP’nin toplanıp İstanbul Sözleşmesiyle ilgili karar verileceğinin belirtildiği basın açıklamasında, “Toplantı kadınların mücadelesiyle 13 Ağustos’a ertelendi. 13 Ağustos’ta bir siyasi parti kendi MYK’de ülkedeki tüm kadınların hayatları üzerine karar vermeye, yaşam hakkımızı tartışmaya kalkıyor. Erteleme yetmez. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi tamamen gündemden çıkarılmalı, bunun yerine nasıl daha iyi uygulanacağı konuşulsun demek için buradayız” ifadeleri kullanıldı.

Kadınlar daha sonra “Geceleri de, sokakları da, meydanları da terk etmeyeceğiz” diye slogan attı. Grup son olarak erkek cinayetlerine kurban olan kadınların isimlerini tek tek okuyarak “Burada” diye haykırdı. Basın açıklaması alkışlarla olaysız bir şekilde son buldu.

FOTO: SÖZCÜ


MERSİN / ALİ EKBER ŞEN

Mersin’de Kadın Platformu öncülüğünde bir araya gelen kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması talebiyle eylem yaptı. Eylem için İnönü Mahallesi Kushimato Sokağı’nda bir araya gelen kadınlar “İstanbul Sözleşmesi Mor Çizgimizdir vazgeçmiyoruz” şeklinde pankart ile çeşitli dövizler açtı. Kadınlar maske ve sosyal mesafe kurallarına uymaları konusunda polis tarafından sık sık uyarıldı. “İstanbul Sözleşmesi Uygulansın” sloganları atan kadınlar Özgecan Arslan Barış Meydanı’na yürümek için harekete geçti. Bu sırada,polis ekipleri kadınların yürüyüşüne engel oldu. Yapılan görüşmeler sonunda kadınlara İnönü Parkı’na kadar yürümelerine izin verildi. HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan’ın da katıldığı eylemde kadınların yürüyüşü İnönü Parkı’nda son buldu.

Kadın Platformu adına açıklama yapan Zübeyde Akpınar, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nin 6. yılında iktidarın 2011 yılında kendi imzaladığı sözleşmeden çekilmeyi konuştuğunu söyledi.

FOTO: SÖZCÜ


"SÖZLEŞMENİN KALDIRILMASINI GÜNDEME GETİRENLER CİNAYETLERİN SUÇ ORTAĞIDIR"

Kadına yönelik şiddet her gün arttığını belirten Akpınar, İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasını gündeme getirenlerin bu cinayetlerin suç ortağı olduğunu söyledi. Akpınar sözlerine şöyle devam etti:

* İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin karalama kampanyalarına göz yumanlar saldırıların suç ortağıdır. İstanbul Sözleşmesi, kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, bir insanın cinsiyeti üzerinden şiddete ve baskıya uğramasının önlenmesi, şiddete uğrayanların korunması ve faillerin gerektiği şekilde cezalandırılması için devletlere yol haritası çizen, atılması gereken somut adımlar konusunda kılavuzluk eden uluslararası bir metindir.

* Türkiye’nin de kurucularından olduğu Avrupa Konseyi’nin hazırladığı sözleşme, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanmıştır. İstanbul Sözleşmesi kadınlara ve çocukların hayatlarını korumak için verilen bir sözdür. Sözleşmeden çekilmek, sözleşmenin referans aldığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu tüm diğer temel insan hakları belgelerini de tartışmalı hale getirmek, kadınların mücadeleyle kazandığı tüm hakları tartışmaya açmak demektir.

* Sözleşmeden çekilmek, ‘Kadınlarla erkekler fıtratları gereği eşit değildir’ sözüyle her fırsatta saldırıya uğrayan haklarımızın, yasal güvencelerimizin tümüyle terk edileceğinin dünyaya ilan edilmesidir.