İstanbul’da Hz. Ali Camii’nde kıldığı cuma namazının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan gazetecilerin sorusu üzerine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kendisine verdiği mektuba da değindi.

Erdoğan "Bu mektup gizli bir mektup. Kendisi bir açıklama yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum ama mektubun içeriğinde sizin anlattığınızdan daha farklı şeyler var. Bu yüzden bunları benim açıklamama gerek yok. Neden? Çünkü eğer kişiye özel bir mektupsa üzerinde özellikle kapalı olan kısmında çizikler varsa bu şahsa aittir. Benim bunu açıklamam doğru olmaz. Kendisi böyle bir şeyi açıklarsa daha isabetli olur.

Kanal İstanbul ile ilgili bir soruyu da yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi:

KİMİN ARAZİ ALDIĞI BENİ İLGİLENDİRMİYOR: Kanal İstanbul konusu bu şahsın konusu değil. Kanal İstanbul konusu bizim konumuz. Benim belediye başkanlığımdan bu yana adımını attığım bir konu. Başbakanlığım döneminde de süratlendirdiğim bir konudur. Bunların ifade ettiği gibi yalanlarla dolu, 'yurt dışında Şeyha Moza'nın şu kadar yeri var, şu var bu var' değil. Hanımefendinin burada böyle bir yeri söz konusu değil, yok, yalan. Ama son günlerde bir şey ortaya çıktı, 'CHP'liler burada yer kapatıyor' diye. Bu da benim derdim değil. Niye? Parası olan gider nereden ne alacaksa, alıcısı bellidir, satıcısı bellidir, alırsa alır. Çok da beni ilgilendirmiyor.

YABANCILARA AÇTIK: Bugün dünyada İspanya'da, Miami'de şurada burada bu kadar yer alanlar var. Kimse 'niye buradan böyle bir yer aldın' diyor mu? Bizde ülkemizde yasal düzenlemeler yaptık. Bunların neticesinde yabancılara da biz bu arazilerimizin satışlarını açtık. Yerli olanlarda zaten alabiliyor. Ben bununla ilgili olarak da Kanal İstanbul güzergahında böyle bir satışların yapılmasına dair imkanı tanımış değiliz. Çünkü burada şu anda tarlalar olduğu gibi, arazisi arsası bir çok şey var. Ama bizim derdimiz başka.

DÜNYAYA MESAJ VERİYORUZ: Bizim derdimiz şu anda Kanal İstanbul'la dünyaya biz bir sinyal veriyoruz, mesaj veriyoruz. Nasıl bir Süveyş, Panama varsa, buna benzer bir çok doğal kanallar olduğu gibi sanal kanallar varsa bizde şimdi sürekli olarak çevremizi tehdit eden, İstanbul'umuzu tehdit eden, Boğazımızı tehdit eden bu geçişe karşı bir de biz şimdi kendimiz kanal yapıyoruz.

500 BİN KİŞİ YERLEŞTİRİLECEK: Bu kanal İstanbul'a farklı bir güzellik getirecek. İstanbul'umuzun içinde iki yakasıyla, gayet güzel bir planlama ve projelendirmeyle inşallah bambaşka bir güzelliğe sahip İstanbul'umuz zenginlik kazanacak.  Örneğin 500 bin kişinin yerleştirilebileceği böyle bir yerde; akın olacak, insanlar buraya taşınacak şu bu gibi bir çok şeyler söyleniyor. Belediyecilik veya kamu yönetimi veya devlet planlama üzerine hayatını sürdürür.

FİNANSMAN KONUSUNDA CİDDİ ARAYIŞ YOK: Eğer siz planlamacılıkta başarılıysanız buraya en güzel şekilde bunu yapar ve ona göre de hem şehrin güzelliğini artırırsınız, hem de planlama noktasında da insanlarınızı mağdur etmeyecek şekilde buralara yerleştirirsiniz. Biz Kanal İstanbul'da kararlıyız. Ve bununla ilgili şu anda finansman konusunda da çok ciddi bir arayış söz konusu değil. Adımımızı süratle atacak ve birkaç içerisinde inşallah bunu açıklayacağız."