Amerika’nın dış politikasına yön veren CFR, 18 Aralık 2019’da anket yaptı


 Uzmanlara, “2020’de çatışma bölgeleri hangi ülkeler olacak” diye sordu


 İran’la çatışmaların yaşanacağı tespit edildi! Yani... ABD hazırlığını yapmıştı


Önce kısa bir özet...

27 Aralık 2019’da, ABD’nin Irak’taki bir üssüne İran tarafından saldırı oldu. Ordu için çalışan bir ABD’li öldü. ABD, misilleme olarak Irak ve Suriye’deki İran noktalarını vurdu ve Hizbullah Tugayları’na saldırdı. Sonrasında...

ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği, İran yanlıları tarafından işgal edildi...

Ve... 3 Ocak’ta, İran’ın en önemli komutanı Kasım Süleymani suikastla hayatını kaybetti... Dün... İran, ABD’nin iki askeri üssüne saldırdı…

Sahada olanlar böyle...

Peki masada ne var?

20 gün önce… 18 Aralık 2019’da, ABD’nin dış politikasını belirleyen ‘düşünce kuruluşu’ Council on Foreign Relations/CFR (Dış İlişkiler Konseyi), 2020’de yaşanabilecek çatışmalarla ilgili uzmanlarından değerlendirme aldı. Bu çalışmayı 2008’den bu yana yapıyorlar!

Dış İlişkiler Önleyici Eylem Merkezi (EBM), dış politika uzmanlarından, gelecek yıl yaşanabilecek ve ABD üzerindeki olası etkilerini değerlendirecek çatışmaları derecelendirmelerini istiyor.

EBM Direktörü Paul B. Stares ve kıdemli üye General John W. Vessey’in başını çektiği uzmanlar, “2020 Önleyici Öncelikler Araştırması” yaptı.

Irak’ın başkenti Bağdat’ta ABD Büyükelçiliği işgal edilmişti.


ANKETTE, TÜRKİYE DE VAR

Anketteki 30 çatışmadan ikisinin gerçekleşme olasılığının çok düşük olduğu belirtildi.

Ve geliyoruz, ABD’nin öncelikli 13 çatışma ihtimalinden üçüncüsüne...

Uzmanlar, “İran ve ABD ya da müttefikleri arasında silahlı bir çatışma” beklendiğini rapor etti! Ankette şu vurgu da dikkat çekti:

“Irak’ta artan siyasi istikrarsızlık, altta yatan mezhepsel gerilimler ve kötüleşen ekonomik koşullarla daha da kötüleşti!”

Diğer çatışma alanları da şöyle: “ABD’ye büyük bir siber saldırı... Nükleer silahlardan arındırma müzakerelerinin ve yenilenen uzun menzilli füze testinin çöküşünün ardından Kore Yarımadası’nda yaşanan ciddi bir kriz... Çin, Brunei, Endonezya, Malezya, Filipinler, Tayvan ve Vietnam arasında Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı denizcilik alanları üzerinde silahlı çatışma...”

CFR’nin anketine göre ‘olabilirliği yüksek’ çatışmalara da dikkat çekildi!… Örneğin... “Türkiye ile Türkiye veya Suriye’deki çeşitli Kürt silahlı grupları arasındaki şiddetin artması” tespiti...

Yani...

PKK ve YPG terör örgütleriyle  2020’de çatışmalar artacak! 

Devam edelim...

ABD Savunma Bakanı Rumsfeld’in ‘Gizli Pentagon’ raporunda ne vardı?


Bush, Trump, Obama... Kim yönetirse yönetsin...

Değişen bir durum yok! 19 yıl önce ABD’yi şu ekip yönetiyordu:

Başkan George W. Bush, Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve Savunma Bakanı Donald Rumsfeld...

Foto Sözcü


BUSH DOKTRİNİ YENİDEN

Dünya, 11 Eylül 2001’de ABD’de yaşanan İkiz Kule saldırısının ardından ‘Bush Doktrini’ denilen bir kavramla tanıştı. ABD Başkanı. Bush, 21 Mart 2002’de, “Tarih bizi göreve çağırıyor ve biz dünyayı daha barışçıl ve özgür yapmak için fırsat kaçırmayacağız” dedi. Yine Bush, “Amerika, pazarlığa tabi olmayan, ahlaki yükümlülüklerin yönlendirdiği ilahi bir ulustur” diye konuştu!

Doktrin de buna göre şekillenmişti:  “Ön alıcı vuruş, önleyici savaş.”… Yani... Bir eylem gerçekleşmeden önce, hedef ülkenin tehdit yeteneği kazanmadan tehdidin kaynağına yönelik yapılan müdahale önleyici saldırı.

POLİTİKA DARBESİ...

ABD, 2002 yılında yeni ‘Ulusal Strateji Belgesi’ kabul etmiş ve 49 sayfalık belgede şu ifadeler kullanılmıştı: “Kitle imha silahlarıyla düzenlenecek bir saldırının sonuçlarının son derece yıkıcı olması ihtimali varken, oturup tehlikelerin gerçekleşmesini beklemeyi göze alamayız.”

Eski Orgeneral ve NATO eski Başkomutanı Wesley Clarck, 2007’de, San Franscisco’da bir forumda konuşma yaptı. Konuşmasında, Cheney ve Rumsfeld’in ‘politika darbesi’ yaptıklarını söyledi. Daha önce yazmıştım.

Hatırlatalım...

William Engdahl’in ‘Kaybolan Hegemonya’ kitabından okuyalım:

“... Wesley Clark, yalancı Arap Baharı’ndan on yıl önce, Ekim 2011’de kendisine, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in kaleminden çıkan gizli bir Pentagon yazışmasının gösterildiğini açıkladı...

Yazıda, (Beş yıl içinde yedi ülkenin hükümetine saldırıp yok edeceğiz. Irak’tan başlayarak Suriye, Lübnan, Libya, Somali, Sudan ve İran’la devam edeceğiz diyordu) diye açıkladı Clark. Ekim 2001’deki gizli Pentagon planı buydu.”

Ecevit’i iktidardan kim düşürdü?


Hürriyet yazarı Sedat Ergin iki gün önce iyi ki hatırlattı. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit,  16 Ocak 2002 tarihinde, Washington’da Başkan George W. Bush ile görüşmesinden sonra Milliyet’ten Derya Sazak ve Fikret Bila’ya şu cümleleri kurmuştu: “Biz olalım veya olmayalım, Irak’a yapılacak bir müdahalenin en fazla bizi etkileyeceğini söyledim. Bölgede bir istikrarsızlık yaratacağını, bunun da bir felakete yol açabileceğini belirttim. Tabii benim derdim Saddam değil, Irak’ın toprak bütünlüğü...”

Bülent Ecevit Irak’ın işgaline direnmişti.


Dört ay sonra ne oldu? Ecevit, 4 Mayıs 2002’de rahatsızlanarak Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’ne kaldırıldı. Ecevit tam 58 gün hastanede kaldı. Tedavisi sırasında durumu iyileşmek yerine gittikçe kötüleşince hastaneden çıkarılarak evine geri getirildi. Kısa sürede sağlığına kavuştu. Ecevit’in rahatsızlığı sırasında hükümete yönelik tartışmalar ve erken seçim talepleri siyasi gündeme damgasını vurdu. Ecevit, göreve devam edince Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, 8 Temmuz 2002’de görevinden ve partiden istifa etti, parti ikiye bölündü.

3 Kasım 2002’de de erken seçim yapıldı!

AKP tek başına iktidar oldu ve Meclis’te muhalefet masasında sadece CHP vardı!

Soru şu:

Bülent Ecevit’i, iktidardan kim düşürdü?