Koronavirüs tüm dünyayı benzeri görülmemiş bir kilitlenmenin eşiğine getirdi. Tablo ciddi. Uzmanların önerdiği önlemleri alıp uygulamak zorundayız. Diğer yandan yüksek kaygı ve yılgınlıkla da mesafe alamayacağımız kesin.

Küresel salgının işaret ettiği önemli hakikatlerden biri bireysel kurtuluş çözümleri ile yetinemeyeceğimizdir. Özellikle savunmasız, kırılgan yoksullar ve yaşlılarla empati kurarak dayanışma içine girmek bir insanlık ödevi.

Küresel salgın, bütün dünyaya 1980’li yıllardan bu yana alay edilen, modası geçti denilen kamu politikalarının, sosyal devlet ilkesinin ve ülkemize ek olarak da laiklik ilkesinin hayati önemini gösterdi.



İki soru:

- 60 yaş üzeri ve dezavantajlı konumdaki vatandaşlar için sosyal politikamız var mı?

- Umre ziyareti yapan yurttaşların sayısı ve dönecekleri tarih önceden bilinmiyor muydu da sabaha karşı öğrenci yurtları boşaltılıp karantina mekanlarına dönüştürüldü?

★★★

Küresel salgına karşı alınması gerekli önlem ve politikalar çok boyutlu. Kamu, özel sektör ve meslek örgütlerini içine alacak biçimde çok sayıda kurum ve kuruluşu içine alıyor. Önlemlerin başında da piyasa fırsatçılarına izin vermemek, hatta yaptırım uygulamak gelmeli.

Koronavirüs tanı kitlerini kimin ürettiğini ve piyasadaki son durumu, Serpil Yılmaz Sözcü’deki köşesinde dün paylaştı. Bir ek yapalım. İTÜ kökenli tanı kitlerini üreten Bioksen Ar-Ge Teknolojileri Limited Şirketi 100 bin TL sermaye ile kurulmuş bir şirket.

Testler konusunda saydamlık gerektiren konu, bilgilendirmenin düzenli yapılması. Bilim Kurulu’nun 4000 olarak açıkladığı test ne kadar zamanda bir güncellenecek?

75 TL’YE DEZENFEKTAN

Geçen cuma günü Ankara’da dezenfektanların 1 litresinin 75 TL’den, bir maskenin (tek kullanımlık olmayan) 50 TL’ye kadar çıktığına tanık oldum. Piyasa argo tabirle “tutturabildiklerine” biçiminde işliyor.

İstanbul Eczacılar Odası, yaşanan fiyat artışlarından eczanelerin sorumlu olmadığını açıkladı ancak kontrolsüz, fahiş fiyatlamalar sürüyor. Üst meslek kuruluşu Türk Eczacılar Birliği’nin de bu konuda ayrıntılı ve kapsayıcı bir açıklama yapması yerinde olacaktır. Pek çok eczanenin, eczacının özverili çalıştığını hastalara güvenli malzeme sunmayı hedeflediklerini biliyoruz.

Ama karaborsacılara, kontrolsüz satışlara sağlıksız koşullarda üretim yapan lisanssız izinsiz “merdivenaltı” diye anılan işletmelerin fırsatçılığı yol açıyorsa bunların da ifşa edilmesi gerekiyor.

CHP Kadın Kolları yanlış yaptı


Ülkedeki bütün etkinlik, kongre ve organizasyonlar koronavirüs dolayısıyla iptal edildi. Ama CHP Kadın Kolları anlaşılmaz biçimde kongrelerini yaptı. İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun katılımıyla 14. İl Kadın Kolu Kongresi toplantısını fotoğraflarla sosyal medya hesabından duyurdu. Sosyal medyada Kaftancıoğlu’nun hekim olduğu hatırlatıldı. Sadece İstanbul da değil. CHP Kadın Kolları, Ankara, İzmir, Mersin gibi büyük illerde de yaptı kongrelerini. Anlaşılmaz olan, anamuhalefet partisinin TBMM Grup Toplantısı’nı iptal ederken bu kongrelerin iptal edilmeyişiydi.

Üstelik geçtiğimiz hafta Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer parti meclisinde bir bilgilendirme sunumu da yapmıştı. (Usluer, enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı.)

Herkese “evden çıkmayın” denilen günlerde yüzlerce insanı kapalı mekanlarda bir araya getiren CHP Kadın Kolları’nın kongrelerini ertelememesi riskli olmuştur. Bu ısrarla gözetilen yarar açıklansa iyi olur.

Bakan maske firmalarını yüz yüze uyardı


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın geçen hafta koruyucu maske üreten firmalarla toplantı yaptığını ve firmaları ihracat yasağı konusunda uyardığını öğrendim. Toplantıya 40’ın üzerinde maske üreticisi firma temsilcisi katılmış. Bakan Koca, daha önce getirilen ihracat yasağını hatırlatmış. Önce Türkiye’deki talebin karşılanması gerektiğini söyleyerek, “Fiyatlar makul olsun. Biz de Aile Hekimliği merkezlerinden dağıtabilelim” demiş. Eğer ihracat yasağı ihlal edilirse, bundan böyle izin alamayacaklarını da sözlerine eklemiş.