2021 yılı bütçesi parlamentoya sunuldu ve görüşmeler başladı.

Demokratik bir ülke için sunulan bu bütçe hem önemli, hem çok değerli hem de demokratik haktır. Bilirsiniz, parlamenter sistemlerde bütçelerin sunumu Başbakan tarafından yapılır ama bizim de henüz anlayamadığımız sistemimizde bütçe sunumunu, Meclis Başkanı’nın davetiyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay yaptı. Halbuki Meclis’teki bu konuşmalar, yasa gereği sadece vekiller tarafından yapılırdı. O yüzden, gönül isterdi ki bu sunum Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılsaydı. Çünkü bu bütçe, sarayın bütçesi. Şimdi diyeceksiniz ki ha Ali ha Veli, ne fark eder? Siz de haklısınız. Ama bu sisteme geçtiğimizden beri her açıklama genelde Sayın Erdoğan tarafından yapıldı.

Bu bütçe, parlamentoda daha uzun süre konuşulur, tartışılır ve muhalefetçe de eleştirilir. Keşke Meclis Başkanı, bu konuşmalara Sayın Oktay gibi, İyi Parti Genel Başkanı Sayın Akşener’i de davet etseydi.

Evet, konuşmalar hala devam ediyor ama bütçe konusu kamuoyunun gündeminden düşmüş gibi. Çünkü toplumun büyük bir kesiminin geleceğe dair umutları kayboldu. Diyorlar ki, nasıl olsa konuşulan, eleştirilen her şey, oylamada cumhur ittifakı üyelerince, saray tarafından getirilen her yasada olduğu gibi, geldiği şekliyle firesiz kabul edilecek, niye takip edelim!

Takip edelim Değerli Okurlar, umudumuzu koruyalım. Mesela Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşma, iktidar adına tam bir “manifesto” niteliğindeydi.

Konuşmanın içeriği, kullandığı beden dili ve diksiyonu on numara idi. Arada yaptığı ironiler ise alkışı hak etti. Tabii bu tartışmaların görüntülü olması ayrı bir şans çünkü Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşması esnasında çoğu iktidar vekillerinin önlerine bakıyor olduğunu fark ettik. Belki de iktidar vekillerininin çoğu içlerinden Kılıçdaroğlu’na hak veriyorlardır. Çünkü ülkenin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasi durumun MR’ı, Sayın Kılıçdaroğlu tarafından tüm açıklığı ile ortaya konuldu.

Sayın Genel Başkan’ın bütçe konuşmasındaki ana başlıklar şöyleydi.

- Bütçelerin yapılma yerinin “Parlamento” olması gerektiğini ortaya koyuyor ve geçmişte bütçelerin nasıl oluşturduğunun örneklerini veriyordu.

- Covid-19’daki başarısızlıklar, sağlıkçıların maddi manevi çektikleri sıkıntılar.

- CHP’li belediyelerin verdiği katkılara, maske ve erzak yardımlarının engellenmesi. Toplanan paralara el konulup konmadığı.

- İşçi, emekli ve çiftçiye bu bütçede katkı var mı?

- Meclisteki soru önergelerine 15 gün içinde cevap verildi mi?

- Anayasa Mahkemesi kararlarına yerel mahkemeler uyuyor mu?

- Milli iradenin tecelligahı yani parlamento ciddiye alınıyor mu?

- 128 milyar dolar Merkez Bankası’nca kimlere satıldı sorusu Meclis’e getirildi, araştıralım denildi kimlerin oyları ile reddedildi?

- Merkez Bankası’nın rezervleri -47 milyarda mı?

- Milli gelir iki yılda 156 milyar dolar eridi mi?

- 18 yılda bütçeden ödenen faizin 492 milyar olduğunu biliyor musunuz?

- Bu bütçe kime hizmet ediyor? Varlık fonunda neler oluyor biliyor musunuz?

Cumhur ittifakının Değerli Üyeleri, Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında dile getirdiği konuların içinde yanlış ya da yalan diyecekleriniz var mı?

İçtenlikle söylemeliyim ki, bu konuşma bittiğinde çoğunuzun alkışlamak bile istediğinizi düşünür gibi oldum!

Değerli Okurlar, Cumhuriyet’in temeli güçlü, umutsuzluk yok. İlk seçimde bu iktidar yolcu. Demokrasi kazanacak, parlamenter sisteme geri dönülecek, tüm hukuksuzluklar ortaya dökülecek ve liyakatlı kadrolarla “Laik Demokratik Hukuk Devleti” ilkeleriyle aydınlık yarınlara yürüyeceğiz.

SON SÖZ: SİZE ÖZGÜRLÜKTEN ÖNCE EKMEK LAZIM DİYEN BATILIYA, AFRİKALI KADININ CEVABI: KONUŞMA ÖZGÜRLÜĞÜM OLMAZSA, EKMEĞİMİ KİMİN ÇALDIĞINI NASIL SÖYLEYECEĞİM?