Bilindiği üzere  yerel seçimlerin yaşandığı 2019 yılı sonunda bütçedeki vergi geliri hedefi 83 milyar 280 milyon lira eksik gerçekleşmişti. Bütçe gelirleri içinde vergi gelirlerinin payı ilk kez yüzde 80’in altına düşmüştü.

Ülkemizde ilk koronavirüs tespiti 11 Mart’ta gerçekleşti. Şubat ayı Katma Değer Vergisi ve Gelir Vergisi beyanname verme ve ödeme süreleri ertelendi. 2020 yılının ilk üç aylık bütçe sonuçları bu tablo içinde açıklandı. Aslında bu iki beyanname ertelemesi dışında bütçe sonuçlarına bakıldığında, koronavirüs etkisinin çok sınırlı kalması gerektiğini söyleyebiliriz.

2019 yılının Ocak-Mart döneminde bütçe 36 milyar 160 milyon lira açık vermişti. 2020 yılı Ocak-Mart döneminde ise bu açık 29 milyar 581 milyon liraya indi. Sonuçları ay olarak karşılaştırdığımızda ise çok enteresan bir tablo karşımıza çıkmaktadır. Mart 2019 aylık bütçe açığı 24 milyar 477 milyon lira iken, Mart 2020’de bu açık 43 milyar 719 milyon lira ve Hazine nakit açığı da 40 milyar 445 milyon lira oldu. 2020 yılı Mart ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10.1 oranında azalarak 36 milyar 954 milyon lira oldu.

TABLOYU İYİ OKUMAK ŞART...

2020 yılının ilk üç aylık döneminde bütçede hedeflenen artış oranına göre fiilen gerçekleşen vergi artışları tablosu aşağıdaki gibidir.


Tüketiciler yine kurtarıcı...


Dahilde alınan Katma Değer Vergisi ve yıllık Gelir Vergisi beyannameleri ile ilgili olarak yapılmış olan beyan ertelenmesinin etkisini yukarıdaki tabloda açıkça görüyoruz. Diğer vergi türleri açısından değerlendirdiğimizde özellikle alkol, tütün ve petrol ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi performansı nedeniyle vergi hedefinin çok az saptığını görüyoruz.

DURUM VAHİM

Bütçenin vergi geliri hedefi 2020 yılı için 784 milyar 602 milyon liradır. Önümüzdeki dokuz aylık dönemde Maliye vergileri kimden toplayacak? Bu kişi ve kurumların durumlarına hep beraber bakalım: Başta hizmet sektörü olmak üzere 400.000 işyeri kapatılmış. Hizmet sektöründe çalışan 13 milyon insan evine kapanmış. Firmaların çok büyük bir bölümü çalışanları için kısa çalışma ödeneğine başvurmuş ama henüz ödeme yapılan olmamış. İşyeri sahipleri, işe devam kredisi almak üzere bankalara başvurmuş ancak ‘limit yok’ cevabı ile evlerine dönmüş durumdalar. Hem işçiler, hem de onların işverenleri ve işyeri sahipleri kurbanlık koyun gibi beklemekteler. Ciroları sıfıra inmiş olmasına rağmen; Nace kodu nedeniyle mücbir sebep halinde sayılan 16 sektör içine girememişler. Can derdinde iken bir de vergi ve sigorta ile uğraşıyorlar.

MALİYE NE YAPIYOR?

Maliye Bakanlığı Vergi Usul Kanunu’nun 13. maddesinin (3) numaralı bendinin açık düzenlemesine rağmen elinde virüs ölçer varmış gibi mücbir sebep halinde sayılan ve sayılmayan mükellefleri belirliyor. Anayasa’nın 73. maddesinde düzenlemiş bulunan “vergilerin yasallığı ilkesi’’ karşısında Maliye Bakanlığı’nın mücbir sebep ile ilgili yaptığı bütün düzenlemeler. hem Anayasa’ya hem de Vergi Usul Kanunu’na aykırıdır. O kadar komik düzenlemeler ortaya çıkıyor ki; örneğin,  mobilya imal eden, perakende satan mücbir sebep halinde sayılıyor. Mobilyayı toptan satan mücbir sebep halinde sayılmıyor. Neden?

Mücbir sebep halinde sayılmayan bütün mükelleflerin, mücbir sebep halinde sayılma dilekçelerini bağlı bulundukları vergi dairelerine vermelerini öneririm. Red halinde  vergi yargısında sonuç lehinize olacaktır. Hiç kuşkunuz olmasın...

Vergi incelemeleri, vergi müfettişlerinin canı pahasına tam gaz devam ediyor. Üstelik incelemelerin büyük çoğunluğu 7143 Sayılı Kanun kapsamında matrah artırımında bulunmuş olan mükelleflerin Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi kapsamında işlediği suçlarla ilgili suç duyuruları yapmak amacına yönelik. Maliye tek kuruş vergi ve ceza alamayacağı incelemeleri sırf mükelleflerle ilgili olarak suç duyurusunda bulunmak için devam ettiriyor. Üstelik en son yapılan infaz düzenlemesi ile bu tür suçlarla ilgili olarak suç işleyenlerin bir gün bile hapiste yatmayacağını unutarak. Katma Değer Vergisi iadesi bekleyen mükelleflere, vergi dairelerinde sınırlı sayıda personelle çalışıldığı gerekçesiyle işlemlerin yapılamadığı ifade ediliyor.

Adaletsiz dolaylı vergiler üzerine kurulu vergi sistemimizde ne kadar çok işyeri kapanır, ne kadar çok çalışan işsiz kalırsa; vergi gelirlerinin o kadar düşeceği bilindiği halde  “Dur bakalım ne olacak” diye bekleyenlere ben şimdiden kötü haberi vereyim. Temmuz başında normalleşeceğimiz, varsayımı ile bile bu rakam en az 300 milyar liradır.

“Ey oğul! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.”

Şeyh Edebali