Her seçim yeni bir umuttur.

Yaşam oldukça umut, demokrasi oldukça da seçim vardır.

Genel seçimlere daha 3 yıl gibi uzun bir zaman var. Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri normal takvime göre 2023 yılında yapılacak.

Peki, neden etrafta “Erken seçim” lâfları dolaşıyor?

Bunun sebebini şöyle özetlemek mümkün:

1) AKP’deki çürüme derinleşiyor.

2) Damat Bey ne derse desin, ekonomik göstergeler (salgının da etkisiyle) baş aşağı gidiyor.

3) Yeni kurulan Ali Babacan’ın DEVA Partisi ile Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’nin gelişmelerinin önünün kesilmesi gerektiği düşünülüyor. İktidar, bu iki partiden çok çekiniyor, çünkü aynı tabana hitap ediyorlar.

4) Siyaset bilimciler, AKP, Deva Partisi ve Gelecek Partisi için “Üç cambaz, aynı ipte oynayamaz” diyorlar.

5) CHP’nin büyükşehir belediyelerini kazanması iktidarda panik yarattı. CHP’nin daha da güçlenmesi önlenmek isteniyor.

★★★

AKP’deki çürümüşlüğü, 7 ay önce (30 Ekim 2019’da) AKP’den istifa eden İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun sözlerinden anlıyoruz. Şöyle diyor:

“Son bir yılda utancımdan çocuklarımın yüzüne bakamıyorum... İnsanların önemli bir bölümü hadlerini bilmesi gereken toplumsal bir gruba dönüştürülmüş... Zamanla gördüm ki, toplum kutuplaşmaya matuf ve kendi zihin dünyasında hukuk dışında başka kategoriler var. Ben buna ‘Düşman hukuku’ diyorum...”

★★★

İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun sözleri, iktidar partisinin durumunu gayet iyi özetliyor. Bizim buna ekleyeceğimiz bir şey yok.

Anladığımız kadarıyla AKP için için çürümekte ve gövdesi boşalan bir ağaca dönüşmekte... Buna “Metal yorgunluğu” diyenler de var tabii ki...

Sözün özü: Ağacı kof bir hale getirip çökerten kurt içinde olur!

Yaşamak ve yaşatmak


Anadolu’da koronavirüsle savaşan Prof. Dr. Alptekin Yasin yolladığı mesajda:

“Yaşatmak ve yaşamak için çalışıyoruz” diyor.

Hastayı yaşatacaksın, kendin de hayatta kalacaksın!

Gerçekten, yaşamlarını riske atarak çalışan doktor, hemşire ve hastabakıcıların virüsle yiğitçe mücadeleleri her türlü takdirin ötesindedir. Devlet sözünü tutup onları mağdur etmemeli!

★★★

Halkla en yakın teması olan belediyelerdir. Fakat iktidarın belediyelerin salgın günlerinde halka yardımı engellemesi akla şu soruyu getiriyor:

“Sen herkese yetişebiliyor musun? Madem belediyeleri, engelledin, o zaman muhtaç kişilere sen yardım etmelisin, işsizlere maaş vermelisin, elektrik, su, doğalgaz faturalarını ödemelisin!”

Peki, durum öyle mi? Değil ne yazık ki!

TEBESSÜM

Köpeğin doğası ısırmaktır!


Genç bir adam yolda ayağına diken batan bir köpek görür. Hayvan acıdan adım atamaz hale gelmiştir.

Adam, köpeğin ayağına batan dikeni çıkartmak için ona doğru giderken etraftakiler:

“Ona yaklaşma, ters köpektir, seni ısırır!” derler.

Genç adam onları dinlemez ve gidip köpeğin ayağındaki dikeni çıkartır, fakat... Diken çıkarken canı daha fazla yanan köpek “Hırrr” diyerek adamın elini ısırır.

Etraftakiler “Seni uyardık ama bizi dinlemedin. Bak ısırdı işte!” derler.

Genç adam acı acı tebessüm eder:

“O köpektir... Doğası öyle... Isıracak tabii... Fakat ben insanım... İnsan olan insanlığını yapar!”

GÜNÜN SÖZÜ


Katıra “Kimin oğlusun?” diye sormuşlar. O gayet pişkin “Dayım attır” demiş!