Sağlıktan büyük zenginlik yoktur.

Sağlık olmadan varlık olmuş, neye yarar?

Toplum olarak sağlık konusunda da fakiriz, hastalıklar büyük düşmanımız!

Hele şu korona günlerinde zaaflarımız yaprak dökümü gibi ortaya çıktı.

İktidarın sağlık politikaları ne yazık ki, çökmüş durumdadır.

CHP, sağlıkta da bir atak yaptı.

Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta içinde meslektaşımız Coşkun Bel’i “Sağlık Politikaları Genel Başkan Danışmanı” olarak görevlendirdi.

Coşkun Bel, Türkiye’nin sistemden kaynaklanan sağlık sorunlarını çok iyi bilen bir araştırmacıdır. Bu konuda çok sayıda kitabı vardır.

Coşkun Bel’i, yeni görevi nedeniyle kutlarken, sağlık konusunda da bir sohbet yaptık. Görüşleri (özetle) şöyle:

★★★

- Koronavirüs insanlık düşmanıdır. Bu düşmanı mutlaka yeneceğiz! Ancak, gerçeklerin Türk halkından saklanmaması gerekiyor. Her zaman şeffaf olmak lâzım. Sağlık Bakanlığı’nın vaka sayılarına ilişkin açıklamaları maalesef inandırıcı değil. Sağlık Bakanı’nın açıkladığı “Korona Tablosu” ilegerçek veriler arasında ürkütücü bir farklılık var.

- AKP iktidarı son 18 yılda sağlık sistemimizin ayarlarını tamamen bozdu!

- Milyon dolarlarla şehir hastaneleri inşa edildi. Edildi de ne oldu? Bu hastanelerde vatandaşa şifa dağıtacak olan doktorlar, hemşireler, tüm sağlık çalışanları mutsuzdur, sıkıntı içindedir ve adaletsizlik şevklerini kırmaktadır.

- Hasta sayısı garantili şehir hastanelerinin bu gidişle “Kara delik” olacağı kuşkusuzdur.

- Ülkemizde hasta patlaması yaşanıyor. 2001 yılında tüm Türkiye’de100 milyon civarında olan hekime müracaat sayısı bugün 800 milyonu aşmış durumdadır.

- 40 milyon insanımız kalp-damar, diyabet, böbrek ve tansiyon gibi kronik hastalıklarla boğuşuyor.

- Hastalık yapan faktörleri ortadan kaldırmadıkça, her mahalleye bir şehir hastanesi yapsak ne yazar?

- Ülkeye “Önce hastalan, sonra tedavi ol” mantığı yerine, koruyucu ve önleyici tıp uygulamalarını ön planda tutarak “Sağlıklı kal, hastalanma” mantığını yerleştireceğiz.

- CHP’nin hedefi sağlıklı bir toplum yaratmak olacak. Bu hedefe ulaşacağız.

Bodrum’u sevmek...


Bodrum, ünü Türkiye sınırlarını aşan dünya çapında bir ilçemiz...

Koronavirüs salgını nedeniyle büyük göç alan ilçenin kış nüfusu 176 bin 500’den 400 bini aşan bir yoğunluğa yükseldi.

Bodrum Belediyesi devletten resmi nüfusa göre ödenek alıyor, fakat bunun kat kat fazlası insana hizmet ediyor. Yaz aylarında nüfus milyonu geçiyor!

Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum’da yazlık konutları olan site sakinlerine çağrıda bulunarak “Bodrum’u seviyorsanız, Bodrumlu olun!” kampanyası açtı. Haklıdır.

Başkan Aras, Bodrum’da oturan bütün yazlıkçıların nüfus kayıtlarını Bodrum’a nakletmelerini istiyor ve:

“Herkesin büyük bir aşkla, tutkuyla bağlı olduğu Bodrum, daha yaşanabilir, daha temiz ve daha güzel bir kent olsun diyen herkesi, bu çağrımıza yanıt vermeye davet ediyorum” diyor.

Bodrum’u seven bunu yapar.

TEBESSÜM

Seçen ve seçilenler!


Biletçi kompartımana girer:

“Biletleriniz?”

Pencere yanında göbekli ve gözlüklü adam bir oturmaktadır. Cebinden kartını çıkartıp biletçiye uzatır:

“Milletvekili” der, para ödemez!

Karşısında takım elbiseli, kalantor bir adam oturmaktadır. O da cebinden çıkarttığı kartı biletçiye uzatır:

“Bakan” der, bedava seyahat eder.

Köşede oturan zayıf, mahzun yüzlü, hüzünlü adam da “Ben seçmenim, onları seçenim” der ve cebinden parasını çıkarıp biletçiye uzatır.

GÜNÜN SÖZÜ

Sağlık hayatın kralıdır. Sağlık gittikten sonra pişmanlık neye yarar?