Hazine ve Maliye Bakanı’nın pembe tablolar çizdiği memleketin hali gerçekte nasıl?

18 yıllık AKP iktidarının oluşturduğu Türkiye tablosuna bir bakalım.

Şunları göreceğiz:

- Ülkede bir korku iklimi var!

- Nepotizm (akrabayı kollama) ve adam kayırma tavan yapmış durumda...

- İş yok! Huzur yok!

- Çarşı-pazar yangın yeri gibi...

- Ülkede bereket kalmadı!

- Esnaf siftahsız!

- İşçi, memur, emekli perişan!

- Çiftçi ağlıyor!

- Sürekli kavga ve didişme var.

- Borç gırtlağa dayandı!

- Hırsızlık, soygun, fuhuş arttı.

- Atatürk’e hakaret gırla gidiyor, adı ders kitaplarından çıkarılıyor.

- Gençlerimizin çoğu gelecekten umudunu kesmiş halde!

★★★

Peki, neden bu duruma geldik?

Bu sorunun cevabını CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu şöyle veriyor: “Türkiye’yi bu hale, ülkeyi 18 yıldır yönetenler getirdi!”

Sözün özü işte bu!

Halk TV’deki bir programda Kılıçdaroğlu’na:

“Bazı seçmenler tarafından ‘Sert muhalefet yapmıyor eleştirileri var, buna ne dersiniz?” diye sorulunca cevabı şu oldu:

- “Bağıran muhalefet, yumruğunu masaya vuran muhalefet yanlış! Bizim yaptığımız ne? Bilgiye dayalı muhalefet!

- Yani kavga eden değil, toplumun her kesimini kucaklayan bir dil kullanıyoruz. İktidara geldiğimiz zaman ayrım yapmayacak, tüm milleti kucaklayacağız.

- ‘Vatan, millet, Sakarya’ edebiyatı ile bu iş olmuyor. Vatandaşa gidip doğruları anlatacaksınız.

- İçinde bulunduğumuz kriz belli bir sürede çözülür ama bugün ekonomide geldiğimiz nokta kriz olmaktan çıkmıştır.

- Millî paramız değer kaybediyor. Kimse bizim ekonomimize güvenmiyor. 

- Bankalarda mevduatın yarısından fazlası ‘Dolar’... Türk lirası nereye gidiyor?

Özellikle şunu Ak Partili kardeşlerime sormak istiyorum:

Bunun sorumlusu kim?”

Kılıçdaroğlu’nun sorduğu bu sorunun cevabını herkes biliyor!  Tabii ki sorumlu 18 yıldır ülkeyi yöneten (ya da yönetemeyen) iktidar!

★★★

Kılıçdaroğlu’nun izlediği akılcı yoldur, doğrudur... Çünkü millet sertlikten bıktı, kavga ve dövüşten usandı, ”İllallah” dedi.

İktidarın “Herkese posta koyma” siyasetinin ne kadar yanlış, ne kadar zararlı olduğunu yaşanan olaylarla defalarca gördük. Millet barışa, sevgiye, şefkate hasret kaldı.

“Sevgi dili” ülkemizdeki birçok sorunu çözecek!

“Zillet, ihanet odağı, hain!”


İktidar cephesinin (özellikle Bahçeli’nin) Türk Tabipler Birliği’ni “Zillet, ihanet odağı, hain” diyerek hedef haline getirmesi üzücüdür.

İktidar kime kızıyorsa onu hain ilan ediyor!

Muhalefet partileri hain, muhalif gazeteler hain, muhalif köşe yazarları hain...Velhasıl hain olmayan yok bu memlekette...

Bir de ülkenin birlik, bütünlük ve beraberliğinden bahsediyorlar.

AKP iktidarı ve küçük ortağı MHP, kendileri gibi düşünmeyen herkesi “Hain” diye suçlarken birlik nasıl sağlanacak?

TEBESSÜM

Haso Ağanın soyadı!


Güneydoğulu Haso Ağa politikaya atılacağı için kendisine fiyakalı bir soyadı arıyormuş. Adamları: “Ağam sana Kurtoğlu gibi bir soyadı harika gider” demişler.

Haso Ağa da beğenmiş bu öneriyi... Adına Kurtoğlu’nu eklemiş. Bir süre sonra denemek için en yakın adamına: “Söyle bakayım lan, benim soyadım neydi?” diye sormuş.

Adam kafasını kaşımış, düşünmüş taşınmış, bulamamış:

“Kusura bakma ağam” demiş “Bir hayvanın oğluydun ama hangisinindi unuttum valla!”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsanın insana yaptığını hiçbir yaratık yapmaz! İnsan insanın kurdudur!