70 bin nüfuslu Sorgun, Yozgat’ın en büyük ilçesidir. Son seçime kadar üç dönem AKP’li başkanlar bulundu. Bu seçimde, AKP ve MHP’li adaylar yarıştı. MHP adayı Mühendis Erkut Ekinci, seçimi önemli bir oy farkıyla kazandı.  Belediye Meclisi’ne 14 MHP’den, 9 AKP’den, 2 BBP’den üye seçildi. Erkut Ekinci, tam 69 milyon lira borçla belediyeyi teslim aldı.

Başkan, bir taraftan yatırım yapmak, bir yandan da borçları temizlemek için çalışmalar yürütürken, hiç hesapta olmayan koronavirüs salgını gündeme geldi. Belediye, salgınla mücadele için çalıştı. Bir yandan da dere ıslahı, mesire yeri, yöresel ürün pazar yeri yapımına başlandı. Atatürk ve Cumhuriyet caddelerinin alt-üst yapıları gerçekleştirildi. Tabii ki daha yapılacak çok iş var. Kanser yaptığı bilinen aspesli boruların değiştirilmesine başlandı.

KABUL EDENLER-ETMEYENLER

Pandemi nedeniyle İller Bankası, isteyen belediyeye düşük faizli borç veriyor. Sorgun Belediyesi de 3 milyon lira borç alıp bunu yine pandemiye karşı mücadele başta olmak üzere ilçenin acil ihtiyaçları için kullanmayı planladı. Bu borcun alınabilmesi için Belediye Meclisi’nin de kararı gerekiyordu.

Başkan Erkut Ekinci, önceki gün Belediye Meclisi’ni topladı. İller Bankası’ndan alınacak düşük faizli kredi konusunda açıklama yaptı. Sıra oylamaya geldi. Başkan, “İller Bankası’ndan 3 milyon lira kredi alınmasını kabul edenler?” diye sordu. MHP’li üyeler “Kabul” dedi. “Kabul etmeyenler” diye sorduğunda, oylamada bulunan 8 AKP ve BBP’li üyeler ise “Hayır” dedi. MHP’li üyelerin oylarıyla borç alınmasına onay verilmişti ama bu durum Başkan Erkut Bey’i üzdü.

GEREKÇE: FAİZ HARAMDIR

Başkan ve üyeler toplantı sırasında mesafeli ve maskeli olarak oturmuştu. Başkan Erkut Ekinci, oylama sonunda, “Bu, Hükümetin politikasıdır. Faizi de çok düşük. Sizlerin, hükümetin bir parçası olarak ret oyu kullanmanızı anlayamadım” dedi. O gün, Sorgun Belediye Meclisi toplantısında şu diyalog yaşandı:

-Başkan: Niçin ret oyu kullandınız?

-AKP’li üyeler: Başkanım biz faize karşı olduğumuz için kabul oyu vermedik.

-Başkan: Faize karşıysanız, İller Bankası da dahil bütün bankaların hepsini kapatın. Bankalardaki paralarınızı çekin.

-AKP’liler: Başkanım oylama yeniden yapılsın.

-Başkan:  Oylama bitti. Önemli değil. Siz bunu halka nasıl açıklarsınız, bilemem.

SİNDİREMEDİK

Belediye Meclisi’nde yaşanan oylama krizi, ilçede hemen duyuldu. Hangi AKP’linin hangi bankada ne kadar parasının faizde olduğu bile konuşulmaya başlandı. Başkan Erkut Ekinci’yi aradım, AKP’lilerin oylamaya karşı çıkma gerekçesinin paranın faizle alınması olup olmadığını sordum. Yaşananları sosyal medyada da paylaşacağını belirtti ve şunları  söyledi:

“Pandemi süreci doğrultusunda bizim gibi ilçelere teşvik amacıyla ucuz maliyetli destek kredisi ihtimali doğmuştur. Ancak bu kredinin kullanımı için belediye meclisi kararı zorunludur. Bizim de bu imkanı kullanmak üzere Meclis’e taşıdığımız bu mevzuda oylamada bulunan Cumhur ittifakının bir parçası olan AK Partili ve BBP’li  8 Belediye Meclis üyesinin tamamının ret oyu vermesini içimize sindirmemekteyiz. Geçmiş yönetimin yerli yersiz kullandığı kredilere sorgusuz ‘evet’ diyen; plansız ve gereksiz kredilerle 70 milyon borç stoku oluşturan aynı şahısların, bugünkü ‘ret’ sebebini,  ‘faize karşı olma’ bahanesi ile açıklamalarını manidar buluyoruz. Yaptığımız icraatları ‘şov’ olarak değerlendirmelerini kınıyoruz. Tüm engellemelere rağmen halkımızın seferber olan gönülleri ile Sorgun’u şaha kaldıracağımıza inancımız tamdır. Biz doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz.”

Sorgun’da birkaç tanıdığıma, başkanın çalışmalarını sorduğumda, memnuniyetlerini, bugüne kadar yapılmayanlara el atıldığını söylediler. Başkan Erkut Ekinci’ye başarı diliyoruz.

Teşekkürler... İki önerimiz de dikkate alındı


Geçen çarşamba günü KRT Kültür TV’de “Sisler Bulvarı” programında, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, Türk Eğitim Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş, Özel Okul Sahibi Zeynep Demir konuğumdu. Televizyonda iki öneride bulunduk:

- LGS ve YKS’ye katılacak öğrencilerin rahat edebilmesi için sınava katılacak olanlarla, bir yakının çıkmasına izin verilmeli, diğer yurttaşlara ise sınav sonuna kadar kısıtlama uygulanmalı.

- 22 Haziran’da başlayacak öğretmenlerin semineri, öğretmenler okula gitmeden uzaktan eğitimle yapılmalı.

Program bittiğinde Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran’dan, Bakan Prof.Dr. Ziya Selçuk’un talimatıyla yapılan açıklama geldi. Seminerin uzaktan eğitimle yapılacağı müjdesi verildi. Dün de, sınav saatinde sokağa çıkma kısıtlaması duyuruldu.

Konuklarım Yıldırım Kaya’ya, Musa Akkaş’a, Zeynep Demir’e ve de bu konuda “Aklın yolu bir” denilip öneriyi benimseyen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a, bürokratlarına, YÖK yetkililerine de teşekkür ederiz.


Gazipaşa’da, Kazdağı’nda gerginlik var


Konya’da başlayan isyanın bastırılmasına verdiği güçlü destek nedeniyle,  halkın yoğun isteğini de dikkate alan Atatürk, ilçeye “Gazipaşa” adını verdi. Bugün 50 bin nüfuslu olan ilçe, 1989’da “Turizm Bölgesi” ilan edildi ama turizmden hemen hiç yararlanamadı. Değişik süreçlerden sonra geçen yılın Şubat ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından plana son şekli verildi ve onaylandı. Böylece Gazipaşa’nın yaklaşık 3 kilometre olan sahilleri turizme açılıyor. İşte bu durum ilçede tartışma konusu oldu.

Bugüne kadar bakir kalmayı başarabilmiş Gazipaşa sahilleri, Akdeniz foklarının yaşayabildiği ender yerlerden biri. Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının koruma altına alınan üreme alanları da bu ilçede. Plana karşı çıkanlar “Gazipaşa Hepimizin Platformu”nu oluşturdu. Platform adına konuşanlar, planın mevcut haliyle uygulanması halinde ilçe halkının sahillere erişimi ve kullanımının zorlaşacağını, halka açık günü birlik tesis olması gereken kıyı kenar çizgisinin kanuna aykırı olarak otel inşaat alanına dahil edildiğini belirtiyorlar.

GERİ GELMEYECEK

Değişik odalar, planın sakıncalarını anlattı. Şehircilik ilkeleri, planlama esasları, imar mevzuatı ve kamu yararı gözetilmeyen anlayışla hazırlandığı gerekçesiyle plana karşı çıkanlardan Mimarlar Odası Antalya Şubesi de iptali için dava açtı. Platform üyeleri, CHP yöneticilerinin bu mücadelede yanlarında olmamasından yakınıyor.

Gazipaşalı Mimar Özlem Çalışkan, Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın plana itiraz edenleri “Boş konuşmakla” suçladığını, otel yapılmak istenen arazilerde bulunan muz bahçelerinin “Kimseye bir yararı bulunmadığını” belirttiğini anlatıyor ve şunları ekliyor:

“Eğer plan, bu haliyle uygulanacak olursa milyonlarca yıldır bölgede yaşayan deniz kaplumbağaları, Akdeniz fokları, Kum zambakları gibi canlılar bir daha geri gelmemek üzere bölgeyi terk edecektir. Ayrıca, halkın yıllardır kullandığı sahiller vahşi turizm sonucu kullanılamaz hale gelecek. Gazipaşa halkı, denizin kıyısında yaşamakla birlikte denizden hasret yaşamaya mahkum edilecek. Şimdi Gazipaşa halkı, CHP yönetiminden ilkeli hareket etmesini, başka yerlerde AKP’li belediyeler veya Bakanlık tarafından uygulanmak istenen benzeri planlara gösterdiği tepkiyi ilçemiz için de göstermelerini bekliyor.”

BAŞKAN NE DİYOR?

Bürokraside deneyimli bir isim olan SGK eski Başmüfettişi Mehmet Ali Yılmaz, 100 milyon borçla devraldığında plan değişikliği de gelmişti. Planı Temmuz ayında askıya çıkardı. Platform 3. derecede SİT alanına göre plan yapılmadığını, doğal yapının yok edileceğini, tarım alanlarının biteceğini öne sürüyor. İmar planının yeniden yapılması isteğine karşı Başkan Yılmaz, Kıyı Kanunu’na göre plan yapıldığını, denize ilk 50 metrenin yeşil alan, sonraki 50 metrenin günübirlik gelenler, sonraki 100-200 metrelik bölümün de otellere ayrıldığını, oteller arasından denize inen yollar bulunduğunu, yoldan sonra da yapılaşma olmadığını belirtiyor.

Başkan Mehmet Ali Yılmaz “Kıyıyı işgal edecek otel yapılamayacak ve ayrılan 200 metrelik bölümde de 4 katı geçemeyecek. Otele izin vermezseniz kişilere ait mülkiyet, başka türlü kullanılacaktır. Havalimanımız var ama turizmden faydalanamıyoruz. 50 kişi gelse konaklayacak bir otelimiz yok” diyor.

Platform üyelerinden Hidayet Bilgiç de “Parsel ölçeğinde olmayan ilçenin tüm sahil kesimini ilgilendiren, yanlıştan dönülmesinin mücadelesini sürdüreceklerini” söylüyor. O da, parti yönetiminin kendilerine güçlü bir destek vermemesinden yakınıyor.

Yani, Gazipaşa’da zorlu bir süreç yaşanacak. Bekleyelim,  görelim.

Kazdağı’nda herkes beklemede


Altın aramak için yaklaşık 300 binden fazla ağaç kesildikten, o görüntülerin SÖZCÜ’de yayımlanmasından sonra Türkiye, bölgede olup bitenleri öğrendi. Tam 330 gündür bir grup genç doğaya sahip çıkmak adına nöbet tutuyor.

Kirazlı Bölgesi Altın ve Gümüş Madeni’nin işletme ruhsatı, 13 Ekim 2019’dan beri yenilenmedi. Doğu Biga Madencilik A.Ş. yetkilisi “Ruhsatımızın yenilenmesinin ertelendiği tarihten bu yana maden sahasında hiçbir faaliyette bulunmadığımızın önemle altını çizmek isteriz. Söz konusu tarihte madendeki tüm çalışmalar sona erdirilmiştir ve alanda sadece güvenlikten sorumlu çalışanlarımız kalmıştır. Tüm gayretlerimize rağmen, projemizin Kazdağları Milli Parkı’na 40 km uzaklıkta olduğu ya da maden işlemede kullanılan siyanürün sulara karışmasının coğrafi ve fiziki olarak imkânsız olduğu gibi pek çok gerçeğin görmezden gelindiğini, bilinçli bir karalama kampanyasının devam ettiğini üzüntüyle takip etmekteyiz” diyor.

Açıkçası, Doğu Biga Madencilik A.Ş. ruhsatın yenilenmesini beklerken, Kazdağı nöbetçileri de başlamaması için bölgenin gönüllü korucusu olmaya devam ediyorlar. Yani, herkes beklemede.