Çağrılar yapılıyor, “Sokağa çıkmayın, kişilerle aranızdaki mesafe en az iki metre olsun” diye. Dünden bu yana askere gidecek gençlerimizin uğurlama törenleri yapılıyor. İçişleri Bakanlığı’nın bu törenleri koronavirüs nedeniyle yasaklamasına rağmen dinleyen olmadı. Gelip uğurlayanlar olduğu gibi askere teslim edilecek olan genci katılacağı askeri birliğe kadar teslim etmek için yola çıkanlar da az değil.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) büyük ölçüde profesyonelleşmişti. Peki, 10 bin civarında askeri böyle kritik bir dönemde askere almak zorunda mıydık? Bunun başka çözümü yok muydu? Türkiye’nin her tarafından değişik birliklere asker gönderiliyor. Bunların arasından virüslü çıkmayacağını da kimse garanti edemez.

UYARIYA ALDIRMIYORLAR

Asker uğurlamanın önemini biliriz. İçişleri Bakanlığı yalnız askerin, ailesinin değil, arkadaşlarının, akrabalarının da sağlığını düşünerek uğurlamalara sınır getirdi. Bu konuda 81 il valiliğine genelge gönderdi. Ama dinleyen kim? Abartıya kaçan, koronavirüs uyarılarının dikkate alınmadığı bu uğurlamalar yalnız askerimize değil, orada bulunanların da sağlığını tehlikeye düşürüyor. Bu görüntüler bile “Böyle giderse salgını önlemeyi beceremeyeceğiz” yorumuna neden oluyor.

“Acemi askerlerin” gittiği askeri birliklerin birinde görevli komutandan, bu durumdan duyduğu rahatsızlığı dinliyorum:

“Millet olarak aynı gemide olup koronavirüsle mücadele ettiğimizi düşünüyorum. Acemi birliğine dünden itibaren gençlerimiz katılmaya başladı. Askeri nizamiyelerde alınacak tedbirler ile kışlaya virüs sokmayı engelleyebilirsiniz belki ama o şehre virüsün yayılmasına da etki etmiş olacaksınız. Çünkü o erlerin ana- baba, kardeş, hatta dedeleri o şehirlere akın edecek. Özel aracıyla ya da toplu taşıma aracıyla gelecekler. ‘Virüsü izole etmek gerekir’ diyoruz. İşin ciddiyetine binaen birkaç ay terhisler de yeni asker alımını da durmalı, en az hareket olmalıydı. Önlem almak gemide yer alan her bir ferdimizi ilgilendiriyor.”

ALINMAMA GÜNDEME GELDİ

Yurt dışından gelip askerliğini bedelli olarak yapacakların alımı koronavirüs nedeniyle durduruldu. Peki, acemi erlerin alımı durdurulamaz mıydı? Bunu da askeri yetkililere sorduğumda, “Evet, bu konuda toplantılar yaptık. Asker alımını geçici olarak durdurmayı ele aldık. Doktorlarla konuştuk. Sonuçta, askeri sistemin de devamı düşünülerek alımlara karar verdik” dediler.

Asker adaylarının askerlik şubesinde işlemleri yapılırken kendilerine en son olarak verilen “Sülüs”ü almaya askerin tek başına gelmesi, yanında kimseyi getirmemesi talimatı verilmiş. Tabi bunlar tamamen koronavirüse karşı önlemler kapsamında yapılıyor. Yani, umreden dönenlerin uyarıldığı gibi. Ama dinleyen kim?

DOLAŞIMA ÇIKACAK

Kıtalarına teslim olmaya başlayan 10 binden fazla genç arasında “Virüs taşıyan yoktur” denilemez. “Bir ihtimal taşıyan vardır” denilse bile o virüsün bir şehirden diğer şehre gitmesine neden izin veriliyor?

Asker uğurlaması yasaklandı ama uyulmadığını görüyoruz. Bir önlem alınıyorsa karantina mantığı ile yapılmalı. Karantinadan kaçanlara destek olunduğuna tanık olmuyor muyuz? Ama “Virüs yayılsın,  herkes yakalansın ve insanlar bağışıklık kazansın diye yapıyoruz” yaklaşımı varsa, o zaman bu uygulamayı insanımız mantıklı bulur. Onun dışında bu uygulamanın tehlikeli olduğu görülmeli.

Bir başka asker de kaygısını dile getirirken, “Olağanüstü durumda ve salgın hastalıklarla” uğraşılırken şu günlerde yapılması gereken “Terhisleri haziran ayına kadar durdurmak, ikinci bir emre kadar asker alımlarını durdurmak” olmalıydı. Okulları kapatan devlet, bunu da yapabilir. Aksi halde sokağa çıkma yasağı gelmesi daha mı kolay olacak” dedi.

Asker uğurlamayı, vatan görevine gideni en iyi şekilde uğurlamayı isteriz ve bunu de seve seve yaparız. Ama herkesin sağlığı için bazı kısıtlamalara uyma zamanı.



CHP Tokat Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Kadim Durmaz, memleketine giderken telefon etti, “Burada önlemler alınıyor. Ama Suriye’de, Irak’ta bulunan askerlerimiz için neler yapıyoruz. Bazı endişelerim var” dedi. Neler olduğunu şöyle aktardı:

“Koronavirüsten korunmak için dengeli beslenmek gerekiyor. Şu anda hudut boylarında, sınır ötesinde ve ücra yerlerde canı pahasına hizmet veren Mehmetçiklerimize yeterli ve dengeli beslenme imkanı sunabiliyor muyuz? HAYIR. TSK, istihkak miktarları ve besin çeşitliliği acilen gözden geçirilmeli.

Bu günkü enfeksiyon ortamı ve Mehmetçik’in görev yaptığı arazi koşulları dikkate alınarak  temizlik maddeleri istihkakları da çeşitlendirilmeli. Yeterli sıvı sabun, Kolonya ve alkol bazlı hijyenik maddeler istihkaka dahil edilmeli ve kullanım miktarları mevcut koşullara göre hesaplanmalı.”

Aslında Milli Savunma Bakanlığı yetkililerinden de neler yapıldığını öğrenmek isteriz.