“1951 yılının 22 Nisan’ını 23 Nisan’a bağlayan gece...

Saat 23.30 suları...

Üsteğmen Mehmet Gönenç, yaralı olarak yattığı yerden telsizle topçu taburuna şu mesajı geçti:

‘Dört tarafımız kuşatıldı. Şehidimiz çok. Telsizcimiz de şehit oldu. Koordinatları veriyorum; topçu bataryalarını buraya yönlendirin.’

Topçu irtibat subayı Refik Soykut şaşkındı. Güçlükle, ‘Ama burası sizin şu anda bulunduğunuz yer’ diyebildi.

Aldığı yanıt inanılır gibi değildi:

‘Evet, doğru, bilerek söyledim! Çünkü biz düşmana esir olmak istemiyoruz. Bizi onlara teslim etmeyin! Kendi ateşimizle şehit edin! Bu size vasiyetimizdir!..’

★★★

Telsiz konuşmalarını Topçu Tabur Komutanı Yarbay Kurtay, Binbaşılar Ahsen Soya, Lemi Eralp ve Yüzbaşı Alaaddin Haydaroğlu da gözyaşları arasında dinliyorlardı.

Komuta heyeti ne diyeceğini bilemiyordu. Kısa sürede karar verildi:

Vasiyet yerine getirilecekti!..

★★★

Derken tüm toplar ateşlendi. Bataryalar gürlemiyor adeta hıçkırıyordu!..

O gecenin sonunda 5 subay, 3 astsubay ve 58 er şehit düştü. 35 yaralı ve 105 kayıp vardı. Üsteğmen Mehmet Gönenç de şehitler arasındaydı...

Kore şehidimizin anısı memleketi Bandırma’da, kendi adını taşıyan lisede yaşatılıyor...”

★★★

Beyin ve Sinir Cerrahisi alanında “Hocaların hocası” olarak ünlenen Prof. Dr. Cengiz Kuday’ın bu yazısı, bir gazetede yayınlandıktan birkaç gün sonra, muayenehanesinin kapısı çalındı. İçeri yaşlı, hayli ciddi görünümlü ve dimdik duran bir beyefendi girdi. Elinde o gazete vardı. “Bu yazıyı siz mi yazdınız” diye sordu. Kuday Hoca, “Evet, yoksa bir yanlış mı var” dedi.

Yaşlı adam kısık bir sesle ve hüzünle “Hayır, yanlış yok ama eksik var” diyebildi yavaşça.

“Ben o yok olan 9. Bölük’ün komutan vekili, Kıdemli Üsteğmendim. O gece benim Japonya’ya tayinim çıkmıştı. Ne yazık ki arkadaşlarım gibi Kore’de şehit olamadım!..”

★★★

Hocanın gözleri de yaşarmıştı. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Kalkıp, bizim her zaman ve her konuda güvendiğimiz kahraman ordumuzun bu yiğit askerini kucakladı...

Gözyaşları arasında birbirlerine sarıldılar...

★★★

Kore’deki Türk Tugayı’nın en ağır zayiata uğradığı çatışmalar, Kunuri’de yaşandı. Üç gün süren savaşta 218 şehit, 455 yaralı ve 94 kayıp verdik...

Geride bıraktığımız 29 Kasım Kunuri Savaşı’nın 70. yıl dönümüydü.

Ancak o gün, iktidarın önde gelenleri, başta Kunuri olmak üzere Kore’de şehit düşen kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını iki cümleyle de olsa anmadılar!..

Ama aynı gün, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın ordumuzun Katar’a satıldığını kastetmediği sözleri üzerinden CHP’yi “Türk ordusu satıldı” diyen parti olarak suçlamayı ihmal etmediler!..

★★★

Kore şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlık dolu yıllar diliyorum.