Bir ayı aşkın bir süredir 65 yaş ve üzerindeki yurttaşlarımızı evlerine kapatıp unuttular.

Unuttular diyorum, çünkü bu insanlar, haftalardır bırakın kapı önüne çıkıp birkaç adım atarak soluklanmayı, evlerinden başlarını bile çıkaramıyorlar.

Onlara reva görülen yasağın gerekçesi ise “Yaşlılarda büyük oranda ölüme sebebiyet veren koronavirüsten korunmalarını sağlamak... Böylece hak ettikleri saygıyı ve özeni göstermek!..”

Oysa tüm dünyada olduğu gibi, yaşlılar, gereken hijyen önlemlerini alarak, maske takarak ve sosyal mesafeye dikkat ederek de kendilerini koruyabilirler. Hem de bilge kişilikleriyle pek çok gençten daha ciddi şekilde...

★★★

Bunları kişisel tespitim olarak değil, SÖZCÜ’deki köşeme gelen sayısız mesajdaki yakınmalara dayanarak yazıyorum.

Yağmur gibi yağan iletilerde, “Artık çıldırmak üzereyim” diyenlerden tutun da “Eskiden günde 16 bin adım atardım, şimdi mıhlanıp kaldım. Fiziksel ve ruhsal çöküntü içindeyim” diye yazanlara, hareketsizlikten şekerinin yükseldiğini, tansiyonunun fırladığını ve kalbinde sıkıntılar başladığını, gençlerin gözünde bakıma muhtaç bir kişi konumuna düşürülmenin onurlarını incittiğini ve aile içi çatışmalar yaşamaya başladıklarını söyleyenlere kadar, çok geniş bir yakınma yelpazesi yer alıyor.

Bir bölümü de Bilim Kurulu üyeleriyle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kendilerini bu kuşağın yerine koyarak empati yapmalarını beklediklerini ve özgürlüğün her yaştaki insan için hava, su ve gıda gibi vazgeçilmezliğini hatırlamaları gerektiğini söylüyorlar.

★★★

Alzheimer Vakfı Geriatrik Psikiyatri Derneği Başkanı değerli Prof. Dr. Engin Eker de şu vahim tespitleri yapıyor:

“Yaş almış büyüklerimiz, kaygı, endişe ve korku içindeler. Dikkat ve konsantrasyon bozukluğu gösteriyorlar. Uyku bozukluğu ise çok yoğun. Sokağa çıkma kısıtlaması öncesinde hafif unutkanlığı olanlarda bunun arttığını öğreniyoruz. Bakıcılarıyla kalanlarda büyük tartışmalar oluyor. Çocuklarıyla yaşayanlar ise ya daha fazla ilgi istiyorlar ya da tamamen suskun hale geliyorlar. Beslenme alışkanlıkları da bozulmuş durumda. Bazıları aşırı yemek yerken, bir bölümü de iştahını kaybediyor. Yalnız kalanlarda yapayalnız ölme korkusu doruğa çıkıyor!..”

★★★

New-York Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Selçuk Şirin ise şu öneride bulunuyor:

“Az önce bizimkilerle konuştum. Haftalardır gün yüzü görmemişler. 65 yaş üzerindeki büyüklerimize sabahları 10.00’a kadar park ve sahillerde maskeli olarak gezme izni verilsin. Bu talebimizi sosyal medyada elden ele yayalım dostlar. Belki bir duyan çıkar!..”

★★★

Ne dersiniz?..

Sorumlu mevkidekiler Türkiye’de milyonlarca yaş almış insanın, bir ayı aşkın süredir evlerinde hapis hayatı yaşadıklarını hatırlayıp, acilen yeni bir düzenlemeye giderler mi?..

Bekleyip göreceğiz!..