Asrın liderimiz, habire tazminat davası açıyor, bana hakaret ettiler diyerek para istiyor...

En son “diktatör bozuntusu” diyen Özgür Özel’e dava açtı, 250 bin lira talep etti.



Hakarete fiyat biçilmesi zaten tuhaf ama, hakaret tarifesi daha da tuhaf değil mi?



Kemal Kılıçdaroğlu mesela, “hırsızdan başbakan olmaz” dedi.

Asrın liderimiz dava açtı, 200 bin lira istedi.

Selahattin Demirtaş “hırsızdan halife olmaz” dedi.

Asrın liderimiz dava açtı, 50 bin lira istedi.



Chp’ye dört kat pahalıyken, Hdp’ye niye böyle ucuza geliyor?

Maliyetleri mi farklı?



Deniz Baykal tek kelimeyle “maganda” dediğinde, 100 bin lira istemişti... Devlet Bahçeli uzuuun bir listeyle “Erdoğan yalandır, aldatmadır, komplodur, tuzaktır, ihanettir, sen Pensilvanya’nın eski sevdalısı, Washington’ın daimi tutsağı, Kandil’in havarisi, Ermeni hısımı, Türklüğün düşmanısın, be hey ahlak bilmez” dediğinde, gene 100 bin lira istedi.



Maganda 100 bin liraysa, öbürlerine toplu alışveriş indirimi mi uygulandı?



Kılıçdaroğlu “sarayda altın kaplama klozet var” dedi, 100 bin lira.

Hüseyin Aygün “en büyük terörist sensin” dedi, gene 100 bin lira.

Terörist sıfatıyla klozete aynı fiyatı biçen kriter nedir Allah aşkına?



Deniz Bölükbaşı “dangalakça konuşuyor” dedi, 100 bin lira istedi.

Özdal Üçer “haysiyetsiz, akılsız adam” dedi, 50 bin lira istedi.

Haluk Koç “başbakan kıvırtıyor” dedi, 20 bin lira istedi.

Gültan Kışanak “şizofren olmuş” dedi, 10 bin lira istedi.

Bu hesaba göre, iki haysiyetsiz bir dangalak mı ediyor?



Kılıçdaroğlu, ODTÜ öğrencilerinin mezuniyet töreninde pankart haline getirdikleri karikatürü twitter hesabından paylaştı, “mizaha tahammül edeceksin” dedi, asrın liderimiz o karikatürde fil, zürafa, deve, kurbağa şeklinde filan gösteriliyordu, 1 milyon lira istedi.

Aynı Kılıçdaroğlu “devletin mahrem birimlerine terör örgütü elemanlarını yerleştirenler Fetö’nün siyasi ayağıdır, devleti Fetö’ye teslim eden kişinin adı Tayyip Erdoğan’dır” dedi, 500 bin lira istedi.



Mizah, fetoculuktan iki kat daha ağır suç mudur?



Kılıçdaroğlu “diktatör bozuntusu” dedi, 100 bin lira istedi.

Bülent Tezcan “şeddeli diktatör” dedi, 50 bin lira istedi.

(Şedde... Arapça’da bir harfin, peşpeşe iki taneymiş gibi okunmasını sağlayan işarettir, Türkçe’de anlamı kuvvetlendirmek için “iki kat” vurgusu yapmak için, katmerli manasında kullanılır.)



E bu durumda, diktatörün katmerlisi bile 50 bin lirayken, diktatörün bozuntusu nasıl olur da 100 bin lira olur?



Hadi diyelim ona da aklımız yattı...

Peki, Özgür Özel’den niye 250 bin lira istendi?

Diktatör bozuntusu’nun faturası 100 bin lira değil miydi?

Partinin genel başkanı söylediğinde bile 2.5 kat ucuzken, grup başkanvekili söylediğinde niye böyle pahalı abi?