Şırnak ziyareti kapsamında ilk olarak CHP Şırnak İl Başkanlığına giden CHP heyeti, burada basın toplantısı düzenledi. CHP’li Veli Ağbaba, basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Veli Ağbaba’nın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Van ve Hakkari’den sonra Doğu gezimizin üçüncü gününde Şırnak’tayız. 10 milletvekili, parti meclisi üyemiz ve il örgütümüzle birlikte diğer illerde bütün köylere ve merkezlere uğramaya çalıştık. Haftaya bu bölgemizin sorunlarını Meclis’e taşıyacağız. Şırnak’ta da İl Başkanı Cangir Bilin ve il örgütümüzle birlikte Şırnaklı yurttaşlarımızın sorunlarını dinleyeceğiz.

Şırnak Türkiye’nin çarpıcı bir özeti. Burası ekonomik buhranın daha ağırını yaşıyor. Bildiğiniz gibi salgınla birlikte iflas eden esnaf sayısı 122 bin 170. KOBİ’lerin borcu 853 milyar liraya ulaştı. Çiftçilerimizin borcu ise toplam 132 milyar lira. Tarım Kredi Kooperatifleri çiftlik gibi yönetiliyor.

Çiftlik Banktaki tosuncuk sadece kandırdıklarının parasını alıyordu, bu kooperatifteki tosuncuklar yan AKP’nin vekil eskileri bu tosuncuktan daha ahlaksız, çiftçiye icra yollayarak parasını alıyor. Yine vatandaşlarımızın bankalara borcu 844 milyar lira. 34 milyon kişi borçlu; Türkiye’de 24 milyon aile sayısı olduğu dikkate alınırsa her evde birden fazla borçlu olduğunu söyleyebiliriz.”

ENFLASYONDA SURİYE, GANA, SOMALİ BİZDEN DAHA İYİ


Ağbaba'nın açıklamalarından satır başları ise şöyle:

“Tek adam rejiminde bir dolar dahi büyümedik. Kişi başına düşen milli gelir 2097 dolar eridi, 8599 dolara düştü, yani 10 yıl öncesine gittik, on yılımız boşa gitti. Gerçek işsizlik 11 milyonu aştı.

Pandemide gelir kaybına uğrayan çalışan sayısı ise 7.2 milyon. Ücretsiz izin uygulamasıyla günlük 47 TL ile geçinen 2,5 milyon kişi var. 2021 Mart ayından bu yana işsizlikle karşı karşıya kalacak kişi sayısı ise 1 milyon 300 bin. Açlık sınırı 2700 TL. Yüksek faiz ve enflasyonla Avrupa birincisiyiz.

Enflasyonda G20 ülkeleri arasında 2., dünyada 15.’yiz. Bizden daha az enflasyonu olan ülkeler Suriye, Gana, Jamaika, Uganda, Somali gibi ülkelerden enflasyon daha düşük. Şırnak da bu kötü gidişattan nasibini ne yazık ki fazlasıyla alıyor."

İŞSİZ SAYIMIZ DAHA DA ARTACAK


"Türkiye dünyada gelir desteklerinin en düşük olduğu üç ülkeden biri durumunda. Zengin ülkeler vatandaşlarına milli gelirlerinin yüzde 12,7’sini, orta gelirli ülkeler bu oran yüzde 3,6’sını, yoksul ülkeler ise yüzde 1,6’sını vatandaşlarına veriyorlar. Türkiye’de ise bu oran yüzde 1,1. Yoksul ülke statüsünde bile değiliz.

Salgın sürecinde gelir kaybına karşı desteklerden en önemlisi kısa çalışma ödeneği oldu. Kısa çalışma ödeneğinden 1,3 milyon işçi yararlanmaya devam ediyor. Erdoğan pazartesi günü yaptığı açıklamada ‘3,7 Milyon çalışanımıza 30 Milyar TL’lik kısa çalışma ödeneği verdik.

Uygulamayı mart sonunda bitiriyoruz’ dedi. Erdoğan kısa çalışma ödeneğini kaldırarak çalışanları şimdi iki tercihe zorlamaktadır. Ödeneği kaldırmak çalışanlara ‘ya işsiz kalıp aç kalacaksınız ya da günlük 47 TL ile yaşayacaksınız’ demektir. Salgın daha bitmeden kısa çalışma ödeneği kaldırılmak kitlesel işsizliğe neden olacaktır.

Pandemi de işten çıkarmaların yüzde 80’ i ayrıca Kod29’dan. Kod 29 adeta işçiler için bir kâbusa dönüşmüş durumda. Ekonomik buhranın her geçen gün daha da arttığı bu süreçte, ödenekleri kaldırmak bir yana, çalışanlara yönelik sosyal destek daha da güçlendirilmelidir.

Kısa çalışma ödeneğinin devam etmesini hem işçi örgütleri hem de esnaf örgütleri istiyor. Kısa çalışma ödeneği biterse işsiz sayımız daha da artacak.”

TEMEL SORUN İŞSİZLİK VE YOKSULLUK


“Van’da, Hakkari’de tüm Türkiye gibi en temel sorun işsizlik ve yoksulluk. Bir evde dört çocuk var, dördü de çalışmıyor. Bu insanlar nasıl geçinecek? Her üç gençten biri işsizlikle karşı karşıya. Eskiden ev kadınları deyimi vardı, şimdi ev gençleri var. Ne okuyabiliyorlar, ne çalışıyorlar. Aileden yardım alıyorlar.

Esnaflar için de durum aynı. Esnafla ilgili müjdeler açıklandı. 850 bin esnafa 228 milyon liralık vergi muafiyet açıkladılar. Bunun kişi başına düşen rakamı 280 lira. Ekonomik paketi büyük şatafatla açıkladılar ama esnaf başına düşen rakam 280 TL. Sadece bir yandaşa verilen vergi muafiyeti 9,5 milyar lira.

Esnafa verilen 228 milyon liranın tam 41 katını sadece bir yandaşa veriyorlar. Bu paketin ne anlama geldiğini herkes bilsin. Sürekli yeni paket açıklıyorlar. Sanki geçtiğimiz pazar seçim olmuş, sanki iktidar değişmiş.

19 yıldır iktidar sizsiniz. İnsan hakları reform paketi açıklıyorsanız bu, Türkiye’de insan haklarını bitirdiğinizin itirafıdır. Ekonomi paketi açıklıyorsanız bu, ekonomiyi bitirdiğinizin itirafıdır.”

"DOĞU BÖLGELERİMİZDE PARALEL YAPI VAR"


“Türkiye’de daha önce yaşamadığımız şeyleri yaşıyoruz ve hayret ediyoruz. AK Parti’nin iktidara geldiği günden itibaren en çok vurguladığı ifade milli irade.

Türkiye’nin özellikle doğu bölgelerinde bir paralel yapı var. Van, Hakkari, Diyarbakır, Mardin, Şırnak’ta bir yapı var. Seçilmiş insanların yerine kayyum atandı. Türkiye’nin bazı yerlerinde seçilmişler, bazı yerlerinde ise atanmışlar yönetiyor. Kayyumları reddediyoruz.

Bu bölgede yaşayan insanların iradesini niçin yok sayıyorsunuz. Bu bölgede yaşayan insanlardan en çok duyduğumuz cümle “biz terörist değiliz”, “biz Kürt’üz ama terörist değiliz”. İnsanları bu şekilde suçlayanlar veya insanların kafasında bu algıyı oluşturanları da kınadığımızı belirtmek istiyoruz.”

"MİLLİ İRADEYİ GASP EDİYORLAR"


“Kayyum atamaya cesaret edemedikleri yerlerde ise daha farklı bir şey yapıyorlar. İstanbul’da, Ankara’da belediye başkanına sadece çöpü toplatmak veya içme suyu için oy vermiyorlar. Şirketini de yönet diye oy veriyorlar.

Bir skandal karar verilerek milli iradeye tecavüz ediliyor. Şirketlere yönetici atamak, belediye başkanlarının yetkisinden alınıyor. Oldu olacak Ankara’da atama yetkisini tekrar Melih Gökçek’e verin, İstanbul’da Mevlüt Uysal’a verin. Bu yapılanların sebebi nedir? Arpalıkları kesildi, rüşvet bitti.

Tüm ihaleler canlı yayınlanıyor. Makam aracı saltanatı bitti. Şirketlere el koymaya çalışıyorlar. Yapılan milli iradeye el konulmasıdır. 6 Mayıs’ta İstanbul seçimlere nasıl ki darbe yaptılar, ona nasıl halk cevabını verdiyse buna da gerekli cevabı verecektir. Ne yaparlarsa yapsınlar önümüzdeki seçimlerde Türkiye’yi artık Millet İttifakı yönetmeye başlayacak.”

"MECLİS SUSTURULMAK İSTENİYOR"


“Siyasi mühendislikle Türkiye’nin gerçek meselelerinin konuşulmasını engellemek istiyorlar. Türkiye’nin gerçek gündemi esnaf, işsizlik, yoksulluk. Ama onlar dokunulmazlığın, parti kapatılmanın konuşulmasını istiyorlar. Bugün ve yarın iktidar tarafından Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi planlanıyor.

Bu da milli iradeyi yok saymaktır. Enis Berberoğlu kararı ortada. Gergerlioğlu bir internet sitesindeki haberi yorum yapmadan paylaştığı için milletvekilliği düşürülmek isteniyor, susturulmak isteniyor. Susturulmak istenen Meclisin iradesidir. Ayrıca 2014’deki dokunulmazlık dosyaları gündeme geliyor.

2021’e kadar neredeydiniz? Akıllarına yeni gelmiş. Parti kapatmayı düşünüyorlar, niye? Çünkü yüzde 40’ı geçemediklerini görüyorlar. Esnaf, emekçi, emekli, öğrenci, hiç kimse bunlardan memnun değil.

Toplum korkutulmaya çalışılıyor. Selam verirken bile insanlar korkuyor. El sallarken kendilerine dikkat ediyorlar. Olağanüstü bir baskı gözlemliyoruz.”

"BARIŞMAK İÇİN ARAYA SOKMADIĞI KİMSE KALMADI"


“Erdoğan geçtiğimiz günlerde Amerika’daki bir internet sitesine yazı yazdı. Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını ve savaşa son verilmesi gerektiğini belirtti. 10 yıldan beri savaşın en önemli aktörlerinden biri sensin. İhvan kafasıyla gidip Suriye’yi karıştırdın, Suriye paramparça oldu.

Türkiye’de 4 milyon mülteciyle baş başa kaldın. Aynı sıkıntıyı Mısır’da da yaşadık. Mısır politikasının yanlış olduğunu söylemiştik. Mısır’ın iç meselelerine karıştılar. Sisi’nin muhalefet lideri gibi davrandılar. Bugün Sisi ile barışmak için araya sokmadığı kimse kalmadı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin onurunu yerle bir ettiler. Yakında Esed “Esad” olacak, özür dileyecekler. Sisi’den özür dileyip “Rabia işaretini Mursi için değil senin için kullandık. Sisi sen dört dörtlük adamsın demek için o işareti yaptık” derlerse şaşırmayın.”