AKP eski Genel Başkan Yardımcısı ve 25-26. Dönem Siirt Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay, iktidarın göçmen politikasına dair değerlendirmelerde bulundu.

“MÜLTECİLERİ GÖNDERMEK PRATİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİL”

Euronews’e konuşan Aktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İktidara geldiğimizde Suriyelileri ülkelerine göndermek istiyoruz” sözlerini şöyle değerlendirdi:

*Pratik olarak mümkün değil. Pratik olarak ülkenize sığınmış, göçmen ve mülteci statüsü elde etmiş olan insanları apar topar, paldır küldür dışarı atmak veya göndermek diye bir durum zaten söz konusu değil. Bunu yapamayacağını biliyor aslında Kılıçdaroğlu.

*Belki de bilmiyordur, danışmanları kendisine söylemiyordur. Neden yapamaz? Bu sadece mültecileri sevip sevmemek ile alakalı bir şey değil sadece. Netice itibarıyla ülkeye sığınan (mülteciler) belli bir hukuki statü elde etmiş oluyorlar. Uluslararası göçmen hukukuna göre bu insanlar gerekçesiz bir biçimde herhangi bir suç işlememişlerse gönderemezsiniz. Hatta suç işlemişlerse bile gönderemezsiniz.

*Neticede bu insanlar keyfinden gelmez, turist değildir. Kendi kaynak ülkesindeki huzursuzluk, güvensizlik, can güvenliği siyasi baskılar gibi durumlardan dolayı size sığınmak durumunda kalmıştır. Geri döndüğünde hayati tehlikesi vardır. Bu ülkeye sığındıkları zaman onları bu ülkenin geri göndermesi diye bir durum söz konusu olamaz.

“TOPLUMUN BİR PARÇASI HALİNE GELDİLER”

*Ayrıca Suriyeli dediğimiz insanların önemli bir kısmı on yıldır ülkemizde yaşıyor. Bunların önemli bir kısmı Türk toplumuna katkıda bulunacak şekilde. Toplumun bir parçası haline gelmiştir ve toplum da onlardan faydalanmıştır. Kuru kuruya göçmen politikası yapmak bir popülizm.

*Ve bu popülizm çok tehlikeli, netice itibarıyla insan düşmanlığına giden, belli bir insan grubuna yönelik nefret söylemi. Bu insani açıdan çok tehlikeli bir şeydir.

“ZORLA GÖNDERMEK OLMAZ”

AK Parti’nin Suriyeli göçmenler hakkında tavrı hakkında konuşan Aktay, şöyle devam etti:

*Türkiye’nin göç olsun diye bir teşviki asla söz konusu olmaz. Göç istenmeyen bir şeydir. Göç bir kriz konusudur. Hiçbir iktidar kontrolsüz bir biçimde, istemediği bir nüfusun ülkesine akmasını istemez.

*Göçmen politikası bir ülkenin başına gelen kriz konularından bir tanesidir. Türkiye’nin bu krizi yönetme tarzı en insani ve uluslararası hukuk normlarına en uygun olan halidir. Türkiye hiçbir katile ve katil olduğu değerlendirilen hiç bir rejime o ülkeden kaçan insanları teslim etmez.

*Fakat buradan kaçanlar ülkemizde kalıyorsa eğer o nüfusun da yönetilmesi gerekiyor. Bu da uluslararası toplumlarla belli işbirliği içerisinde ve anlaşmalarla olur.

*Türkiye çözüm peşinde, Suriye’de gerçekten dönmek isteyen Suriyelilerin dönebilecekleri şartları oluşturarak. Esad rejiminin devrilmesinden, gitmesinden başka çare yok. Esad rejimine güven olmaz. Türkiye hiç bir Suriyeliyi zorla tutmuyor ve teşvik de etmiyor. Maalesef bazı efsaneler var. ‘Suriyelere her şey bedava, ayrıcalıklı’ gibi.

*Bu insanların Suriye’ye gidebilmesi için şartların düzelmesi gerekir. Nitekim Türkiye’nin operasyon yapıp güvenli hale getirmiş olduğu İdlib, Afrin, El-Bab bölgelerindeki güvenli alanlara 200 bin insan Suriyeli göç etti. Bizim politikamız bu işte. Güvenli ve yaşanabilir alanlar oluşturup gitmek isteyenleri göndermek. Zorla olmaz bu.

“SURİYELİLERİ ÇEKİN EKONOMİ ÇÖKER”

Ülkede bulunan Suriyelilerin ekonomik katkı sağladığını da ifade eden Aktay, “Burada ekonomik olarak da bir katkı var. İş gücü katkısı var Suriyelilerin. Türklerin çalışmadığı işlerde çalışıyorlar. Bir emek sömürüsü de söz konusu. Ben bu sömürünün yaşanmaması için Suriyelilerin çalışma izinlerinin çok düzenli ve seri bir biçimde çıkması gerektiğini düşünüyorum. Eğer vatandaşlık verilmemişse, çalışma izinleri ve oturumları daha düzenli hale getirilmeli” dedi. Aktay, Suriyelilerin ekonomiye olan katkılarını şu ifadelerle savundu:

*Bir yandan da ekonomik açıdan işlevsel tarafları var. Örneğin Antep ekonomisine. Antep’te Suriye düşmanlığının da yer yer kabardığı durumlar oluyor. Fakat bir taraftan da işverenler, yatırımcılar, sanayiciler Suriyelilerden çok memnun. ‘Suriyelileri çekin Antep ekonomisi çöker şu anda’ diyorlar.

*Çok önemli bazı yerlerde Suriyelileri çekin, bu ülke ekonomisi çöker. Belki Suriyelilerin de ilk gelenleri şu anda sanayide çalışan, Türklerin çalışamadığı inşaat sektörlerinde çalışan insanlar olarak kalacaklar ama Suriyelilerin Türkiye’ye yaptığı katkı, Türkiye’nin Arap dünyasıyla arasına çok ciddi bir iletişim köprüsü oluşturuyorlar.

*Sadece Suriye ile ticaret yaptırmıyorlar. Türkiye’nin Arapça konuşan 300-400 milyonluk bir coğrafyanın tamamına dair bir ticareti yönetiyorlar Türkiye lehine. Bu Türkiye’nin bakımını üstlendiği 3,5-4 milyon Suriyelinin Türkiye’ye oluşturduğu yükün çok daha fazlasını üretiyorlar anlamına geliyor.

"BU BİR KADER”

*Türkiye’de Araplara dönük antipati maalesef var. Oluşması da bir nebze anlaşılabilir ama bir sosyal demokrat partinin bunu kışkırtması anlaşılamaz. Her zaman bir takım taleplerin toplumda bir karşılığı olur. Eğer bu arzular başkalarına tehdit oluşturuyorsa, siyasetçiler söylemlerinde çok dikkatli olması gerekir.

*Türkiye Suriyeli mültecilerle yaşamak zorunda. Bu bir kader biraz da… Bundan kaçamadığımız gibi, bu bir imtihan. Bizim onları nasıl yönettiğimize bakmamız gerekiyor.

*Bir açıdan baktığımızda da göç bir toplumu dirilten bir şeydir. Canlandıran bir etki de yapar. Bakın Türklerin Alman ekonomisine yaptığı katkıdan bahsediliyor. Bu yönde çalışmalar var. Beyin niteliğinde Türkler yetişiyor orada.

[old_news_related_template title="Kılıçdaroğlu 'Bir daha asla' diyerek uyardı: Avrupa 'İkinci Rüşvet Paketi' hazırlığında" desc="Sosyal medyadan yaptığı videolu paylaşımda 'Ülkemizin gerçek beka sorunu sığınmacı selidir. Şimdi de Afgan seline tutulduk' diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, 'Brüksel’in Afganistan’dan kaçan sığınmacıları Avrupa’dan uzak tutmak için, Türkiye’ye yeni bir rüşvet paketi önerme hazırlığı var. Bu sefer rakamlar, 500 bin ile 1 milyon arasında Afgan mülteci riskini gösteriyor' dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Kılıçdaroğlu, 'Sakın tenezzül bile etme o paraya!' ifadelerini kullandı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/07/25/iecrop/kilicdaroglu_16_9_1627237915.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/kilicdaroglu-bir-daha-asla-diyerek-uyardi-avrupa-ikinci-rusvet-paketi-hazirliginda-6556623/"]

[old_news_related_template title="Dışişleri Bakanlığı'ndan Avusturya Başbakanı'na yanıt: Türkiye yeni bir göç dalgasını üstlenmeyecek" desc="Avusturya Başbakanı Kurz’un Afgan mülteciler için Türkiye’yi 'daha doğru yer olarak' işaret eden ifadelerine yanıt veren Dışişleri Bakanlığı, 'Türkiye, bölgeden kaynaklanan kitlesel bir göç krizinin sonuçlarına katlanmayacak ve yeni bir göç dalgasını da üstlenmeyecektir. Bu tutumumuzu her vesileyle ve her düzeyde muhataplarımıza iletiyor, Türkiye’nin Avrupa Birliği'nin sınır muhafızı veya sığınmacı kampı olmayacağını vurguluyoruz' açıklaması yaptı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/07/26/iecrop/sebastian-depo-1_16_9_1627321895.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/disisleri-bakanligi-turkiye-yeni-bir-goc-dalgasini-ustlenmeyecektir-6558225/"]