Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,  "Emekli amiraller ne yazık ki talimatı kendi başkomutanları Kılıçdaroğlu'ndan alıyor. Zaten orada onun imzası var, imzayı atan o. Önce onu temize çıkarması lazım, temizlenmesi lazım. Temizlenmedikten sonra kendini kurtaramaz. 15 Temmuz gecesi ne yaptın yaptın kaçtın Bakırköy'e gittin, ama şimdi kaçacaksın, kovalayacağız" ifadelerini kullandı.

"ARSIZ KENDİNİ GÜÇLÜ SANINCA..."

Erdoğan'ın bu sözlerine yanıt ise CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP Sözcüsü Faik Öztrak'tan geldi. Erdoğan'ın, "Emekli amiraller ne yazık ki talimatı kendi başkomutanları Kılıçdaroğlu'ndan alıyor" sözlerine Twitter hesabından yanıt veren Öztrak, "Arsız kendini güçlü sanınca, Haklıyı suçlu çıkarmaya çalışırmış. “Emekli Amiraller talimatı Kılıçdaroğlu’ndan alıyor” sözü arsızlığın dik alasıdır. Müddei iddiasını ispatlayamazsa namussuzdur, şerefsizdir. Mert dayanır, namert kaçar. CHP milletimizle beraberdir" dedi.

"CHP'NİN İKTİDARA EN YAKIN OLDUĞU ZAMANLARDA..."

Özgür Özel ise, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 104 emekli amiralin yayınladığı bildiriden 'darbe' çıkarımı yapılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, bütün darbelerin CHP'nin iktidara en yakın olduğu zamanlarda yapıldığını söyledi. Özel konuşmasını şöyle sürdürdü:

* Son bir kaç gündür teker teker kamu kurumlarının, bakanlıkların, bakanlıklara bağlı kurumların bu konuda emir komuta zinciri içinde açıklama yapmasını istiyorlar.

* Darbeler emir-komuta zincirleri içinden muvazzaf askerler tarafından yapılan darbelerden bu ülke çok çekti. Anlaşılan o ki, 'Cumhurbaşkanı bir partinin tarafıdır' sözlerinden darbe çıkaranlar şimdi emekli amirallerin attıkları imzadan, yaptıkları uyarıdan darbe çıkarıp emir komuta zinciri içinde bütün yapıların buna inanmasını bekliyorlar.

* CHP olarak söylüyoruz; bütün darbeler CHP’nin iktidara en yakın olduğu zamanlarda yapılmıştır. Bütün darbeler CHP güçlenirken, halktan yana bir umut artmışken yapılmıştır."

"KOCA BİR YALANLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

Emekli amirallerin yayınladığı bildiriye darbe iması yapanlara cevap veren Özel şunları söyledi:

* CHP bütün darbelerin mağduruyken, bugünkü siyaset aklı tarafından bir darbe paranoyasında bir bildiriyi darbe bildirisine çevirip, bunun içinde CHP vardır diye koca yalanla karşı karşıyayız.

* 4 Nisan günü 104 emekli amiral deniz şehitlerini anma gününde kendi uzmanlık alanları olan Montrö konusunda ve yine kendi emekli oldukları ya da zorla ayrı düşürüldükleri kurumlarından bir sarıklı amiralin bulunmasını nasıl bir riske sebebiyet verdiğini söyleyen sivil bir bildiri kaleme aldılar.

* Bu bildiriyi daha sonra yayınlayacağı 4 Nisan günü yerine bir internet sitesi, 3 Nisan günü haber alıp erkenden yayınladı. 104 olan imzayı 103'e çevirdiler ve İletişim Başkanlığı'yla, 'efendim, 3 Nisan gününden 103 gün sayarsan 15 Temmuz'a gelir, bu darbe bildirisidir' dediler. Oysa ki imza 104 tarih 4 Nisan.

"BURADA SÖYLENECEK SÖZ EL İNSAF DEMEKTİR"

* Bir diğer taraftan 'Cumhurbaşkanımız Marmaris'teyken bunu yaptılar' dediler. '15 Temmuz'u çağrıştırıyorlar' dediler.  Oysa ki Cumhurbaşkanı Marmaris'e gitti ve 4 Nisan Deniz Şehitlerini Anma Günü o gündü. Bildirinin günü de bu gündü.

* Ama buradan bildirinin içinde bulamadıkları darbe çağrısını subleminal mesajlarla bir takım benzeştirmelerle ifade etmeye çalıştılar. Döndüler dolaştılar, Süleyman Soylu ağzıyla, 'bu bildiriyi yazanlar FETÖ'den ayrışmasın, FETÖ'den ayrı değildir' dediler. Burada söylenecek söz el insaf demektir.

"KİMLER, KİMLERLE BERABER DEĞİL Mİ?"

Özel, CHP'ye yöneltilen 'darbeci' imalarına yanıtı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın e-muhtıra yayınlayan Yaşar Büyükanıt ile fotoğrafı üzerinden verdi. Özel konuşmasını şöyle sürdürdü:

* Süleyman Soylu ağzıyla ‘Bu bildiriyi yazanlar FETÖ’den ayrı değildir’ dediler. Biz hiçbir muhtırayı mazur görmedik, arayı hoş tutmadık. Partilerinin sözcülerine güvenmiyorlar, bol bol İletişim Başkanı’nı konuşturuyorlar.

* O da yetmemiş bu gün 1.5 saat boyunca Cumhurbaşkanı konuşuyor, darbe bildirisi, darbenin ön bildirisi diye isim taktıkları ve muhtıralaştırmaya çalıştıkları bu metinle Cumhuriyet Halk Partisi'ni irtibatlandırmaya çalışıyor.

* (Erdoğan ile Yaşar Büyükanıt'ın birlikte çekilmiş fotoğrafını göstererek), bakın  Türkiye'nin gerçekten gecenin bir yarısında kendi ifadesiyle satır satır ben kaleme aldığım dediği, internet sitesine bizzat koydurduğu 27 Nisan E-muhtırası...

* Recep Tayyip Erdoğan'a ve gösterdikleri Cumhurbaşkanı adayına karşı yapılmış e-muhtırayı yapan Yaşar Büyükanıt'la yakınlaşan, sıkı fıkı olan, emekliliğinde altına zırhlı Mercedes çeken Recep Tayyip Erdoğan. Kimler, kimlerle beraber değil mi? Bildiriden önce mesafeliydiler, Dolmabahçe'de buluştular lebaleb kavuştular.

"MUTIRAYI VERENİN ALTINA ZIRHLI MERCEDESİ ÇEKMEYECEKTİN"

Özel sözlerine şöyle devam etti:

* Sen muhtıralara karşıysan dik duruyorsan, mutırayı verenin altına zırhlı Mercedesi çekmeyecektin. Darbeciyle irtibatın yoksa 'Fettullah Gülen hoca efendi'yle yan yana oturup birlikte avuçları kavuşturup bir niyeti ortaya koymayacaktın.

(Erdoğan ile Fettullah Gülen'in birlikte çekilmiş fotoğrafını göstererek) 'birlikte aynı menzile farklı yollardan yürüyorduk' diyor, 'bana darbe yapmaya kalktı' diyor. Birlikte el ovuşturuyorlardı, yürüdükleri menzil, bekledikleri hedefin heyecanıyla.

Birisi ulaşamadı, diğerinin de ulaşmasının karşısında CHP'nin etkin siyasi mücadelesi o hedefe ulaşmasına -onunda- izin vermeyecek. Bir diğer darbeci Kenan Evren’in önünde düğme ilikleyen de biz değildik.

* Meclis 14 Temmuz günü ışıklarını kapattı, cuma günü akşam Ankara ve İstanbul hareketlendi. Yapılan darbe Meclis’i fiilen hedef almamıştı, çünkü kimse yoktu. CHP’nin Genel Başkanı’nın talimatıyla bizler telefon görüşmeleri yaparak Meclis’in açılmasını ve darbeye direnmeyi talep ettik.

"İÇİŞLERİ BAKANI SUÇİŞLERİ BAKANI GİBİ ÇALIŞMAKTADIR"

Özgür Özel, Süleyman Soylu'nun bildiriyi yayınlayan 104 amiralin CHP ile ilişkisinin olduğunu iddia etmesine yanıt verdi. "O gün Yargıtay Başsavcılığı kapalı olmasına rağmen Soylu, Yargıtay’ın elindeki gizli bilgilere eriştiğini söylemiştir" diyen Özel şöyle devam etti:

* Süleyman Soylu’nun bir televizyon kanalındaki ifadeleri nasıl kötücül akılla, yalan makinalarıyla yönetildiğimizin kanıtıdır. Soylu, bildiriye ulaştık ve bildiriye yayınlayanların CHP ile olan irtibatına baktık diyor.

* Süleyman Soylu İçişleri Bakanı’dır ama suçişleri bakanı gibi çalışmaktadır. Kendisine emanet edilen yetkilerini bir partinin lehine bir partinin aleyhine kullanmaktadır.

* O gün Yargıtay Başsavcılığı kapalı olmasına rağmen Soylu, Yargıtay’ın elindeki gizli bilgilere eriştiğini söylemiştir. Ancak devletin bütün anahtarları Erdoğan’ın belinde takılıdır. Geceleyin AKP’ye anahtar lazım oluyor, reisin belinden anahtar alıp Yargıtay’ı açıyorlar.

* Erdoğan ve Soylu, 104 amiralin 4 tanesi CHP’li çıktığını söyledi. İçerde yatan FETÖ’cülerin sivil imamları, büyük imamlarının 104’üne bakalım. Bunların kaç tanesi AKP üyesi? Hepsi AKP’nin üyesiydi, militanıydı.