Mersin'in merkez Yenişehir İlçesi İnsu Mahallesi ile Değirmençay Mahallesi arasında kalan yaklaşık bin dönümlük alana taş ocağı açılmasına ilişkin düzenlenecek ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) toplantısı, bölge halkı ve çevrecilerin tepkisi üzerine yapılamadı. Vatandaşların tepkisi üzerine İl Çevre Müdürlüğü ekipleri ile taş ocağı yapacak firmanın yetkilileri, "ÇED toplantısı gerçekleştirilememiştir" şeklinde tutanak tutup bölgeden uzaklaştı.

Ocağın açılması durumunda insan sağlığının olumsuz etkileneceğini, tarımsal üretimin zarara uğrayacağını ve doğada geri dönülemeyecek tahribatlar oluşacağını belirten köylüler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri tarafından düzenlenecek ÇED toplantısı öncesi tepkilerini gösterdi. Köy meydanında toplanan çevre dostları, “Taş ocağı istemiyoruz”, “Taş ocağına hayır, çocuklarımızın geleceğine evet” yazılı pankartlar açarak “İnsu bizimdir bizim kalacak” sloganı attı. Jandarma ekiplerinin toplantının yapılacağı bölgede yoğun güvenlik önlemleri alması dikkatlerden kaçmadı.

Taşocağı eylemine Yenişehir Belediye Başkanı CHP'li Abdullah Özyiğit, Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Necmi Birim, Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, Mimarlar Odası Mersin Şube Başkanı Ünal Şahin, Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, İnsu Mahalle Muhtarı Saadettin Kök, Tema üyeleri destek verdi.



“TAŞ OCAĞI DOĞAYI OLUMSUZ ETKİLEYECEK”

ÇED toplantısı öncesi basın açıklaması yapan Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Necmi Birim, diğer illerde olduğu gibi bölgede de kurulmaya çalışılan taş ocağının tarıma, ormanlara ve doğaya olumsuz etkileri olacağını söyledi.

Kireç taşı, kalker, kalsiyum ve karbonatın çıkarıldıkları bölgede, taşınmaları esnasında çevreye ciddi zararlar verdiğine dikkat çeken Birim şunları söyledi:

* Buradan çıkan tozların yağışlarla toprakta birikmesi de arzu edilmeyen sonuçlar doğuracak, kalsiyum karbonatın topraktaki birikimi sonucu diğer bitki besleme elementlerinin alımı(Antigonistik) sekteye uğrayacaktır. Bazik karakter kazanan toprakların organik maddece zayıf ve verimsiz oldukları bilinmektedir. Değirmençay da, İnsu da bulunan meyve ağaçlarının üzerinde birikecek olan bu toz, ağaçların olumsuz şartlarda gelişmesine neden olacaktır. Bu ortamda gelişen ağaçlar her türlü haşere ve hastalığa açık olacaktır.

* Hele bu bölgede yapılacak organik tarıma ve iyi tarım uygulamalarına büyük bir darbe vuracaktır. Açık çiçek tablalarında toz birikiminden dolayı döllenme biyolojisi ve bunu sağlayan faydalı böcekler zarar görecek tarımsal verim düşüklüğü de söz konusu olacaktır. Sonuç olarak taş ocaklarını tarımsal faaliyetin, ormanların ve yaşam alanlarının yakın olduğu bölgelere kesinlikle istemiyor, ziraat mühendisleri olarak her zaman köylümüzün, çiftçimizin yanında olduğumuzu bir kez daha kamuoyuna bildiriyoruz.



“İNSU MERSİN’İN BALKONU”

Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ise ilçede yaşayanların taş ocağına karşı olduğunu vurguladı. Yenişehir’in kentin yaşam alanı olduğunu anlatan Başkan Özyiğit, "Burada tarım oluyor, taş ocağını doğaya büyük bir darbe olarak algılayabiliriz. Yer altı sularımızdan tutun da binalar dahil her şey patlatılacak dinamitlerden etkilenecek. Tüm bunlar bir yana çıkarılan taşların kente indirilmesi imkansız çünkü yol yok. Burada böyle bir şeye imza atanlar yöre insanının katili olur. Bunu bilerek bu sorumluluğun altına girsinler. Burası kentin balkonu, lütfen bu kötülüğü Yenişehir’e ve Mersin’e yapmayı kimse aklından geçirmesin” diye konuştu.

“DİNAMİTLER ÇEVREYİ YOK EDER”

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Abdurrahman Yıldız da yapılacak taş ocağının sadece İnsu’yu değil yakınlardaki Değirmençay, Çavak ve Kocahamzalı köyleri de dahil kentin tümünü etkileyecek bir potansiyele sahip olduğunu savundu. Taş ocaklarında patlatılan dinamitlerin kendi yarıçapı içerisinde 60 kilometrelik alanda etki göstereceğini ileri süren Yıldız, “Bu taş ocağında patlatılacak dinamitler buradaki canlı hayatı, turizmi ve tarımı yok edecektir. Bu sebeple biz bu taş ocağına karşıyız. Burada yaşayan insanlar da karşı” ifadelerini kullandı.



KÖYLÜLER TEPKİ GÖSTERDİ

Köylüler konuyla ilgili tepkilerini şu şekilde dile getirdi:

Türkan Kütük: “Biz geleceğimize sahip çıkmak adına buradayız. Burası, hayvancılıkla geçimini sağlayan bakir bir ortamdır. Atalarımızın bize bıraktığı, emanet ettiği topraklara, sahip çıkamazsak bunun hesabını yarın çocuklarımıza, torunlarımıza veremeyiz.”

Şükrü Akyol: “Şu verilen karar çok yanlış ve yerinde gelip incelenerek verilmiş bir karar değil. Masa başında verilmiş bir karar. Ondan sonra da diyoruz ki ‘Mersin turistlik olacak’ böyle mi olacak? Ya Mersin’e gidin, 52. Katın oradan şuranın resmini bir çekin, en az 8 tane ocak var, ayıp ya. Hala da ocak açacağız diyorlar. Vermeyeceği hiçbir zarar yok, bütün hayatı bitirmek üzere açıyorlar. Önderlerini görüyoruz işte, 6 tane ocak var çevremizde. Adamların evinde ne cam var, ne sıva var, ne hayvancılık yapabiliyorlar. Neyle geçinecek buradakiler? Devlet beslesin o zaman buradaki adamları.”

Mehmet Şahin: “Köylüler olarak biz taş ocağı istemiyoruz. Buranın geleceği için, trafiği için, havasını kapatacağı için, bir de köyümüzün üstünde olduğu için biz burada taş ocağı istemiyoruz. Biz nefes alamayacağız, doğamızı kirletecek, zaten doğa da buradan aşağıda, taş ocağından aşağıda, taş ocağından aşağıda olduğu için yani tamimiyle her şeyini kirletecek o yönden istemiyoruz. Bugün toplantıda taleplerimizi dile getireceğiz. O yüzden toplandık.”

Ayşe Gürcü Sağ: “Bizim suyumuza, köyümüze, evlerimize zarar verir, istemiyoruz. Öyle bir taş ocağı istemiyoruz. Köyümüz çok güzel bir köy, dinamitler patladığı zaman evlerimizi sallıyor, sularımız yerinden oynuyor, istemiyoruz. Biz zaten suyumuzu zor bulduk. Yolumuza zarar verir, delk deşik eder o arabalar. Hiç de gelmesinler istemiyoruz.”

Abdullah Sarı: 2-3 tane köyün içme suyu bu bölgeden gidiyor. Taş ocağı suya zarar verecek, yük kamyonlarına bu yol dayanmayacak. Her şeye zarar, tozu toprağı ayrı bir şey. Hep zarar verecek. Tarıma ve bahçelere zarar verecek.”



ÇED TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLEMEDİ

Köylülerin ve sivil toplum temsilcilerinin eylemi sürerken ÇED toplantısı yapmak üzere Çevre İl Müdürlüğü ile taş ocağı firmasının yetkilileri de bölgeye geldi. Ortamın toplantı yapılmasına müsait olmadığını gören yetkililer, eylemin bulunduğu alana girmeden jandarma barikatının arkasında ‘ÇED toplantısı yapılamamıştır’ şeklinde tutanak tutup bölgeden ayrıldı.

Bunun üzerine büyük sevinç yaşayan köylüler, adına açıklama yapan İnsu Mahalle Muhtarı Saadettin Kök, ÇED toplantısının yapılmamasının sürecin sonu olmadığına dikkat çekerek, şöyle dedi:

"Bu demek değil ki ileriye dönük böyle bir müracaat tekrar yapılmayacak. Bunun mutlaka takipçisi olacağız. Bütün katılımcı arkadaşlara herkese teşekkür ediyorum. Süreç bizim için iyi oldu.”

[old_news_related_template title="Köylülerden 'taş ocağı' nöbeti" desc="Rize'de Lojistik Merkez ve Liman projesinin inşa edileceği deniz üzerindeki alanın dolgusu için 16 milyon tona yakın taş alınması kararlaştırılan İkizdere ilçesi Cevizlik köyünde açılacak taş ocağı, tepkilere neden oldu. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/04/01/iecrop/detay-kopya-6_16_9_1617271471.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/koylulerden-tas-ocagi-nobeti-6347208/"]

[old_news_related_template title="Rize İkizdere'de taş ocağı nöbeti" desc="Rize'nin İkizdere ilçesinde bulunan ve koruma altındaki 200 vadiden biri olan Eskencidere (İkizdere) Vadisi'nde Cengiz İnşaat tarafından yapılmak istenen taş ocağına karşı çıkan yöre halkı, çadır kurup nöbet tutmaya başladı. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/03/26/iecrop/302ecf4c-d691-4ea6-b477-c6d6069ae9ee_16_9_1616760985.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/rize-ikizderede-tas-ocagi-nobeti-6336725/"]