İşkencedere vadisinde açılmak istenen taş ocağına karşı 146 gündür mücadele eden köylülerin avukatı ve bilirkişi heyeti alanda inceleme yaparken, bölge halkı ve onlara destek veren çevreciler ise alana alınmadı. Vatandaşlar, taş ocağına giden yolu kapan demir kapının ardında beklemek zorunda kaldı. Çalışma sahasına sadece davacı olan kişiler alındı. Köylüler mahkemenin aldığı kararın geç olmasına rağmen sevindirici olduğunu belirtirken, bilirkişi heyetinde bulunan çevre mühendisinin bir devlet kurumunda görevli olmasına tepki gösterdi.

HEYETTE İNSAN SAĞLIĞI UZMANI YOK ÇEVRE MÜHENDİSİ DEVLET KURUMUNDA ÇALIŞIYOR

Gürdere köyünden Harun Tat, "İkizdere vadimizde yapılacak Taş ocaklarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini araştıracak ve analiz edecek insan sağlığı uzmanının heyette bulundurulmaması düşündürücüdür. Diğer taraftan bölgede ve yurt genelinde çevre mühendisliği alanında bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda şüphe duyulmayacak pek çok uzman, akademisyen var iken bir kamu kuruluşunda çalışan, bağlı olduğu kurumun üst makamlarından gelen emir ve talimatlara uygun olarak görev yapan/yapmak zorunda olan bir çevre mühendisinin davamızda görevlendirilmiş olması yargının tarafsızlığına gölge düşürecek mahiyettedir" dedi.

"KİMSE ANNESİNDEN TERÖRİST YA DA KOMİNİST OLARAK DOĞMUYOR"

Alanda toplanan köylülerden Ayşe Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendileri için söylediği sözlere tepki gösterdi. 66 yaşında olduğunu söyleyen Albayrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geldiği gün kendisini beklediklerini söyleyerek, "Çok dertliyim. Sayın Cumhurbaşkanımızı bekledik belki buraya gelir bir konuşma yapar. O dediği laflar içime dert oldu, o günden beri uyuyamadım. Bizi geldi hem komünist etti, hem terörist etti. Bizim hepimiz birer anneyiz, birer gelin, birer evlat. Sen geldin bizi terörist ettin gittin. Senin kızına bir yarım laf ettiler dünyayı ayağa diktin. Senin hanımına o lafları deseler, onların hiç birini çeker miydin. Bir Cumhurbaşkanına böyle laflar, böyle kelimeler yakışır mı? Biz terörist olsak Cengiz'in makinelerini buraya çıkabilir miydi? Adım atabilir miydiler? Bir Cumhurbaşkanı demek ne demektir? Bütün cumhurun başkanı, dünyanın başkanısın sen. Buradan geldin geçtin adam iner, bir bakar burada ne oluyor ne olmuyor. Bakmadığından dolayı bizi de komünist etti, hem de terörist etti. Biz ne komünistiz ne teröristiz ne de başka bir şeyiz. Bir Cumhurbaşkanı bunu derse halk daha farklı şeyler söyler. Hiç bir evlat anasından ne terörist doğuyor ne de komünist olarak doğuyor. Böyle şeyler komünist, terörist ediyor onları" diye konuştu.

BİLİRKİŞİ HEYETİNE RAPOR İÇİN 30 GÜNLÜK SÜRE VERİLDİ

Taş ocağı için ÇED gerekli değildir kararının iptali için açılan dava sonrasında bölgede inceleme yapan bilirkişi heyeti alandan ayrıldı. Hazırlanan keşif tutanağında bilirkişi heyetine, raporunu hazırlaması için 1 ay süre verildiği belirtildi. Davacı vatandaşlar alanda yapılan incelemelerden sonra, "Burada katliam yapıldığı görsünler. Hiç bir mühendis hiç bir bilimsel rapor buraya bu işin yapılmasına izin vermez. Bu katliam yapıldı. Bir an öncede durmasını istiyoruz" dedi. Yapılan incelemeler sırasında vadide yaşanan doğa katliamı da köylüler tarafından görüntülendi. Vadide bulunan derenin taş ocağı çalışmaları nedeniyle kayalarla dolduğu, şelalenin ise yok olmak üzere olduğu ortaya çıktı.

ŞİRKET BAZI KISIMLAR GÖRÜLMESİN DİYE YOLA HAFRİYAT DÖKMÜŞ

Vadide yapılan incelemenin ardından açıklama yapan köylülerin avukatı Yakup Okumuşoğlu, heyetin avukatları, davacıları dinlediğini belirterek, "Taş ocağına verilen ÇED gerekli değildir raporunun yanlış olduğunu anlattık. İdarenin bize verdiği cevap içerisinde yer alan ama raporda yer almayan hususları belirttik. Mahkemeden bu raporların hangi tarihlerde ÇED raporu içerisine girdiğinin sorulması istedik. Daha yukarıya gidecektik ancak anladığım kadarıyla şirket oraya geçiş yapılmasın diye yola hafriyat dökmüş ve geçişi engelledi. Yukarı kısmı göremedik. 2 ay önce şelaleye üstten bakıyorduk şimdi altına indik. Yolu oraya indirmişler. Bu bir çevre davasıydı daha önceden yürütmeyi durdurma kararı verilebilirdi. Ancak, verilmedi, tebligatlar gecikmeli yapıldı. Bilirkişi heyetinin değiştirilmesi gerektiğini söyledik. Umarız rapor bizim lehimize çıkar" diye konuştu.

[old_news_related_template title="İkizköy'de İkizdere rüzgarı: Her ağacı tek tek savunacağız" desc="Geçen Ramazan Bayramı arifesinde Rize'de İkizdereli kadınların taşocağı için orman katliamı yapılmasına karşı verdikleri mücadele gündemdeydi. Bu bayram arifesinde ise Muğla'da İkizköylü kadınlar Akbelen ormanlarında kömür ocağı için yapılmak istenen kesime karşı mücadele ediyor. Bir videoyla sesini tüm Türkiye'ye duyuran Necla Işık, SÖZCÜ'ye konuştu: Ormanlarımızdaki ağaçları, bu ülkenin geleceği için tek tek savunacağız." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/07/18/iecrop/305500dc-d38f-4049-9388-c7a26d087599_16_9_1626607106.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/ikizkoyde-ikizdere-ruzgari-her-agaci-tek-tek-savunacagiz-6545525/"]