Balıkçılar Mevlüt Uyanık, Şaban Avcı, Ümit Karademir ve Hasan Avcı, Beyşehir Gölü'nün Kuşluca Mahallesi bölgesinden 10 Ağustos günü akşam saatlerinde avlanmak için tekneleriyle açıldı.

4 arkadaş Ömer Çavuş Adası yakınlarında farklı noktalarda durup, ağ atarak balık tutmaya başladı. Bu sırada şiddetli fırtına çıktı. Saat 21.00 sıralarında balıkçılardan Hasan Avcı ve Ümit Karademir, alabora olan teknelerini demirledi.

Şaban Avcı da yakındaki Ömer Çavuş Adasına giderek kurtuldu. Balıkçıların dönmemesi üzerine yakınları durumdan şüphelenip jandarmaya haber verdi. Jandarma Bot Tim Komutanlığı ekipleri, yaptığı aramada 3 balıkçıya da ulaştı.

Teknesinin alabora olduğu Mevlüt Uyanık ise bulunamadı. Bunun üzerine gölde detaylı arama yapıldı. Gece geç saatlere kadar süren aramalardan sonuç alınamadı.

Bir gün sonra, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte aramalar yeniden başladı. Çalışmaya polis ve itfaiye ekipleri ile AFADın su altı kurtarma ekibi de katıldı. Aramalara askeri helikopterle de havadan destek verildi.

Akşam saatlerine kadar devam eden arama-kurtarma çalışmaları sırasında kayıp olarak aranan Mevlüt Uyanık, ağına şamandıra olarak bağladığı bidon yardımıyla yüzerek geldiği Karaburun plajı yakınlarında bir gün sonra saat 18.00 sıralarında yardım istedi.

Durumu fark eden plajdaki Beyşehir Belediyesine bağlı cankurtaranlar botla Uyanık'ın yanına ulaşıp kurtardı. Ambulansla hastaneye kaldırılan Uyanık, yapılan tedavisinin ardından taburcu oldu.


BİDON SAYESİNDE HAYATA TUTUNDU

Hayatını bir bidona borçlu olduğunu belirten Uyanık, yaşadıklarını şöyle anlattı:

' Olay günü saat 19.00 sıralarında kayıklara bindik. Üç arkadaşla birlikte kıyıdan açıldık. Kıyıdan yaklaşık 4 kilometre uzaklaştık. İlk çıktığımızda şiddetli bir dalga yoktu. Ağ attıktan sonra şiddetli bir fırtına başladı. Ağı ön tarafa aktaracağım sırada ayağa kalktım, daha sonra dengeyi kaybettik. Ben o sırada sırt üstü düştüm. Düştükten sonra ağı takip edip ucuna şamandıra olarak bağladığımız bidonu buldum. Daha sonra o bidonu çözdüm ve göğsümü, üzerine koyarak yüzmeye çalıştım. İlk hedefim de en yakın kıyı olan Karaburun plajına çıkmak vardı. Orada ailemi ve sevdiklerimi düşündüm.''

UMUDUMU KESMİŞTİM 

Yüzerek gölün kıyısına yaklaştığında bağırarak yardım istediğini belirten Uyanık, ''Kıyıya yaklaşık 3 kilometre kaldığında bağırmaya başladım. Sesimi duyurup yardım istemeye çalıştım. Tabii rüzgar nedeniyle duyan olmadı. Kıyıya yine 200 -300 metre kala yeniden bağırmaya başladım. Yine duyan olmadı. Sonra nasıl olduysa cankurtaranlardan bir tanesi sesimi duydu. Bana 'Bekle' diye bağırdı. Ben de artık umudu kesmiştim. Çünkü kıyıda gelgit olayları vardı. Daha sonra botla üç kişi geldi. Üçü birlikte beni bota çektiler. Oradan kıyıya çıkardılar. Kıyıda gerekli sağlık kontrollerimi yaptılar. Daha sonra ambulans geldi ve hastaneye geldik. Bu bidon sayesinde ortalama 8 ila 9 kilometre yüzdüm'' diye konuştu.

Mevlüt Uyanık'ın eşi Teslime Uyanık da, Ben kayıp olduğunu öğrendikten sonra sürekli ağladım. Eşimden haber bekledim. Ben ona hep inandım, 'o başarır' dedim. Çünkü daha önce ufak tefek böyle olaylar gelmişti başına. Herkes umudunu kesmişti; ama benim içimdeki umut hiç dinmemişti. Sesini duyunca şükürler olsun rabbime diye bağırmaya başladım. Allah, kimseye yaşatmasın'' dedi.