Uzmanların ‘bir bağımlılık’ olarak tanımladığı şeker tüketimini sınırlandırmak şart… Zira gün içinde gerek bazı içeceklerle gerek tatlılarla gerekse hazır gıda tüketimiyle yoğun şekilde şeker yükleniyoruz…

Prof. Dr. Derya Uludüz


Oysaki günlük şeker ihtiyacını karşılamak için sadece yarım muz tüketmenin bile yeterli olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, “Damarlarda kronik enflamasyonun birincil nedeni olan basit şeker tüketimi damarları yaşlandırırken ömrü de kısaltıyor. Tüm bunların yanı sıra beyne de ciddi zararlar veriyor” dedi ve sadece 2 hafta süreyle şeker ve basit karbonhidrattan uzak durmanın vücuda faydalarını şöyle sıraladı…


TATLI KRİZLERİ BİTER VE DAHA UZUN SÜRE TOK KALIRSINIZ


Ani kan şekeri düşüşleri tatlı krizlerinin birinci nedenidir. Diyelim ki öğle yemeğinde güzel bir salata yanında belki ızgarada pişmiş bir et yediniz ya da pirinç pilavı yerine glisemik indeksi düşük bulgur pilavını tercih ettiniz. Bize açlık hissettiren insülin hormonu yavaş yavaş yükseleceği için daha geç acıkırsınız. Böylece tatlı krizi ortadan kalkar.

DAHA ENERJİK OLURSUNUZ


Bir araştırmada 10 gün boyunca deneklere gofret ya da şekerleme gibi bir atıştırmalık veriliyor. Daha sonra enerji, yorgunluk ve genel hissiyatlarını değerlendirmeleri isteniyor. Bunun sonucunda daha önceki yürüyüşleri sırasında tüm katılımcılar kendilerini enerjik hissettiklerini belirtirken atıştırma sonrası için enerji düzeylerinin daha düşük olduğunu ifade ediyorlar. Tabii bu araştırmanın sadece pratik kısmı. Bilimsel olarak zaten şeker tüketimi beyindeki bazı kimyasalların salınımını etkiliyor. Fazla şeker tüketimiyle endorfin ve serotonin hormonları daha az salgılandığı için yorgunluk hissi de artıyor.


CİLDİNİZ PARLAR


Bu başlık biz kadınlar için daha önem taşıyor. Şeker cildin erken yaşlanmasına parlaklığının azalmasına ve daha fazla akne oluşumuna neden oluyor. Şeker tükettikçe insülin hormonu daha fazla salgılanır hale geliyor ve bu da kadınlarda androjen hormonunu yükselterek sivilce oluşumunu tetikliyor. Erkeklerde ise insülinin yükselmesi erkeklik hormonu testosteronun azalmasına yol açıyor.


DAMAR İLTİHABI RİSKİNİZ AZALIR


Fazla şeker tüketimi damarlarda plak oluşumunu ve enflamasyon dediğimiz damarlarda kronik iltihabı artırıyor. Bu da eklem ağrıları, damar ömrünün kısalması, diyabet gibi sorunlara ve hastalıklara neden oluyor. Beyne giden kan damarları da enflamasyona ve ateroskleroz dediğimiz damar sertliğine maruz kalıyor. Kan akımı etkilenen beyinde inme, damar tıkanıklıkları meydana geliyor. Beyinde enflamasyon olması ise demans yani bunama ve Alzheimer gibi hastalıkların da önemli nedenlerden biri olarak gösteriliyor. Günümüzde bazı araştırmacılar Alzheimer hastalığını Tip 3 diyabet hastalığı olarak kabul ediyor. Özetle şeker ve basit karbonhidratın beyin için ‘zehir’ özelliği taşıdığını akılda tutmak gerekiyor. Şekeri bıraktığınızda 14 gün içinde bile bu iltihaplanma azalıyor.


KONSANTRASYONUNUZ ARTAR


Şekerli besin tükettikçe sürekli kan şekerinin ani iniş çıkışlarına maruz kalınıyor ve halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu yaşanıyor. Ayrıca beyin sürekli ‘fazla’ şekerle beslenmeye alıştığı için tek enerji kaynağını kullanarak tembelleşiyor. Ancak şekeri bıraktığınız zaman sinir hücreleri daha fazla uyarılarak yenilerini üretmesi gerektiğini düşünüyor ve böylece yeni hücreler oluşuyor.

HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK ACIKTIRIR


Şekerli yiyecekler protein ya da glisemik indeksi düşük yiyeceklere oranla kan şekerini daha hızlı yükseltir. Bunu fark eden pankreas daha fazla insülin salgılar ki kandaki yüksek şeker vücuda zarar vermesin. İnsülin şekeri susturmak için fazla salgılandığından dolayı kısa sürede tekrar aç hissetmeye neden olur. Böylece vücut yine açlık sinyalleri vermeye başlar. Zaten insülin direnci de tam olarak böyle gelişir. Vücut insüline karşı bir tolerans geliştirir ve onun sesini duyamaz olur. Bu nedenle insülin her seferinde biraz daha fazla salgılanmaya başlar. Bu da kişiyi bir kısır döngüye sokar. Şekerli bir şey yedikçe daha hızlı ve aniden acıkır, acıktıkça da şekerli şeyler tüketir. Bu da karaciğer yağlanmasına, obeziteye, göbek bölgesinde kilo artışına, insülin direnci ile başlayıp diyabete kadar giden bir sürece neden olabilir. Eğer herhangi bir tatlı, şekerli besin yiyecekseniz yanında yoğurt, süt ya da badem, fındık gibi bir protein tüketin. Böylelikle önce kan şekerinin aniden aşırı yükselmesini ve sonra da insülinin yüksek miktarda salgılanmasını engellersiniz.