Tuba Günebak, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunu... Aynı üniversitede yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladıktan sonra Ankara’da Beslenme Danışmanlığı ve Eğitim Merkezi kurdu. Kliniğinde yürüttüğü beslenme danışmanlığı hizmetlerinin yanı sıra, İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nde, öğretim üyesi olarak da genç meslektaşlarını yetiştiriyor. Dr. Günebak’ın bağışıklık sistemi ve dengeli gıda konusundaki tavsiyeleri arasında ‘Renkli beslenme’ var. “Her renk doğal besinden her gün yemeye çalışın. Turuncu-kırmızı: havuç, balkabağı, elma, patates, kuru fasulye, ahududu... Sarı: ananas, nohut, kış kabağı, soğan, bezelye, şalgam, cennet hurması... Yeşil: Brüksel lahanası, brokoli, kabak, armut, koyu yeşil yapraklı sebzeler ıspanak, pazı… Mor-mavi: yaban mersini, kuru üzüm, pancar, kuru erik” diyor...

Tuba Günebak


ŞEKERDEN UZAK DURUN

Şeker ve şekerli yiyeceklerden uzak durmamızı, her gün en az 2 litre su, 1 küçük şişe maden suyu içmemizi öneriyor. Hayatından sporu eksik etmeyen ve İstanbul’da düzenlenen ‘’Cadde 10-K’’ yarışmasında 10 kilometre koşup dereceye girerek madalya kazanan Günebak ile hem kilo sorununu, hem de uzun süredir dünyayı saran coronavirüs salgınında nasıl beslenmemiz gerektiğini konuştuk. İşte o tavsiyeleri:

KİLO SAĞLIK PROBLEMİDİR

İnsanlar bana, kilo aldıkları için eski elbiselerinin üzerine olmadığından, az bir mesafe yürüse dahi nefesinin kesildiğinden, çizmelerini bacaklarından yukarı sığmadığı için kullanamadığından şikayet ediyor. Kilo, kişinin hem sağlığını hem de sosyal hayatı ve psikolojisini de etkiler. Kronik bir sağlık problemidir. Sağlıklı beslenmek her meyve ve sebzeyi mevsiminde yemektir. Doğal meyve-sebze mutfağınızın temel taşı olmalıdır. Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız gerekiyor. Günde 2 küçük kare bitter çikolata da bünyemiz ve bağışıklık için faydalıdır. Sigara ve alkolden uzak duracağız.

Her gün bir avuç çiğ kuruyemiş yiyin



Coronavirüse karşı da farklı bir gıda tüketimi gerekiyor. Her gün bir avuç çiğ kuruyemiş, örneğin çiğ badem, çiğ fındık, çiğ yer fıstığı, çiğ kabak çekirdeği veya çiğ kaju tüketmeliyiz. Her gün bir su bardağı kefir, bir kase ev yapımı yoğurt ve yumurta da önemli… Sanılanın aksine yumurta kolesterolü yükseltmez. Soframıza kırmızı ete abartmadan yer vermeliyiz. Her gün 6 ila 8 saat karanlıkta, derin uyku da önemli. Günün son öğününde kafeinli yiyecek ya da içeceklerden uzak durmalıyız. Ruhunuzu dinlendirin, stresten arının, gereksiz endişe ve korku sahibi olmayın. Psikolojik stresin artması da bağışıklık sistemini zayıflatır. Ilık bir duş alın, yoga ve egzersiz yapın. İşlenmiş besin değil, her şeyin doğalını seçin. Tarçın, sarımsak, zencefil ve zerdeçal tüketin.

Öğüne çorba ile başlayın


Günlük yaşantımıza egzersizi yerleştirmek iştah kontrolü için önemli bir hamledir. Gittiğiniz yerlerde asansör yerine merdivenleri kullanın. Her gün en az 20 dakika yürüyün. Posa zengini besinlerden kuru baklagiller, tam tahıllı besinler tüketin. Öğüne çorba ile başlayın. Ancak çorba kremasız ve az yağlı olmalıdır. Her öğünde yağsız salata tüketin. Yarım yağlı süt ya da yoğurt, iştahı kontrol eder. Günde en az 8 bardak su için. Ara öğün tüketin. Ara öğün, total kolesterol ve insülin düzeylerinin düzenlenmesinde faydalıdır. Yavaş yemek yemeye ve iyi çiğnemeye özen gösterin.