Bir zamanlar hukukun üstünlüğü ile yabancı sermaye arasında ilişki kurulurdu. Siyaset, bürokrasi çevreleri ve medyada örneklerine rastlardık. Öyle bir ilişkiydi ki bu, eğer devlet hukuka uygun davranmazsa yabancı sermayenin güveni kaybolur, maazallah Türkiye’de yatırım yapmazdı.

AKP iktidarının yükselişte olduğu yıllarda taraftar toplayan bu tezin, 2001 krizi ve sonrasında hazırlanan IMF destekli krizden çıkış programı tartışmalarında başladığını söylemek mümkün.

Gel zaman git zaman, küresel sermaye için gideceği bir ülkede hak ihlallerinin zerrece önemli olmadığı sayısız örnekle görüldü, izlendi.

Hukukun üstünlüğü ile kastedilenin de şirketlerin rahat hareket etmesini sağlayacak hukuk güvenliği olduğu anlaşıldı. Tek motivasyonları kâr maksimizasyonu olan şirketler, yasaları beğenmedikleri noktalarda, kendilerine yarayacak kurallar dizisini, formülleri de buldu çoğunlukla.

Bu girişi neden yaptığıma gelince.

ÜRKÜTÜCÜ İFADELER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Grup konuşmasında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e İkizdere’deki gerilimli protestolar hakkında “Gelin hanıma güzel bir ders verildi. Daha neler olacak neler. Bunlar iyi günler” diyebildi.

İsim yerine sıfat kullanarak, aynı anda cinsiyetçi tutum da gözeten bu ürkütücü ifade, her şeyden önce Cumhurbaşkanı yeminine aykırı. Akşener’in şahsında bütün bir muhalefet blokuna gözdağı içeren bu sözler, seçmen ve yurttaş olarak hepimizin güvenliğine de bir tehdit.

Tam da bu nedenle Akşener korkusu olmadığına dair açıklama yapsa da bu sözleri, gelecek seçimler ve “yeni sivil anayasa” müjdesi (!) ile birlikte düşünmek zorunlu. Cumhurbaşkanı’nın, suç örgütü lideri Sedat Peker’in hedefe koyduğu İçişleri Bakanı Soylu’ya da haftalar sonra (Bahçeli’nin tutumunu gördükten sonra) aynı konuşmada sahip çıkışı bize bir şey söylüyor: En yumuşak ifadeyle, Türkiye’nin yeni bir eşiğe geldiğini.

CEO’LARLA TOPLANTI

Erdoğan, -tarihi ne olursa olsun- seçim güvenliği konusunda ağır kuşkular yaratan bu konuşmasının akşamında, ABD’nin çokuluslu 26 şirket yöneticisiyle online görüşme yaptı. ABD Başkanı Biden’la 14 Haziran’da yapacağı görüşmeye bir çeşit ön hazırlık gibi planlanan bu buluşmaya katılan şirketlerin bazıları: Netflix, Hilton, Cargill, Amazon, Google, Microsoft, Boeing, General Electric, Hilton, Coca-Cola, Procter&Gamble, Citi.

Rakibi Akşener şahsında bütün muhalefete ve topluma tehdit niteliğinde “Daha bunlar iyi günler” diyen Cumhurbaşkanı, 3-4 saat sonra aynı ABD’li şirket CEO’larına insan hakları eylem planından söz etti. Ortak yatırım fırsatlarını sıraladı, büyüme, dış ticaret verilerini anlattı. Anti damping uygulamalarının “yakışmadığını” söyledi. “2023’e giden süreçte ülkemizi darbe anayasasından kurtararak yeni sivil anayasaya kavuşturmak istediğimizi ilan ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı’nın CEO’lara çevrimiçi toplantıda yaptığı bu hitabı AA yayımladı. Hitap sonrası Erdoğan, şirket yöneticilerinin sorularını cevaplayacaktı. O kısma gelince yayın durdu. Çünkü bağımsız medya...

O dünya devi şirketlerin hangi biri “hukukun üstünlüğünü” sormuştur, gel de merak etme.