A Milli Takımımız ve Efes'in, dünya ve Avrupa basketbolunda yükselişe geçtiği dönemde baş belası bir hakem vardı: Pascal Dorizon. FIBA nasıl tahammül etti anlamak mümkün değildi, bu Fransız'a. Yakmadığı milli takım veya kulüp takımı yoktu. Özellikle de bizimkiler.

Koraç Kupası yarı finalinde Efes, bugün Fenerbahçe'nin başantrenörü olan Djordjevic'li Teamsystem ile karşılaşırken Rus ve ve Belçikalı hakemler de feciydi. Bologna'da sahaya atılan kola kutusundan kalanları içip kenara geri göndermiş, temsilcimizin hücumlarında seyircilerin potayı sallamasına ses çıkarmamışlardı! Rahmetli İsmet (Badem) Abi'nin kulakları çınlasın...

EuroLeague'deki hakem skandalları, Dorizon'unkiler kadar olmasa da devam etti, ediyor. Son 2-3 sezonda sadece Fenerbahçe'nin en az 8-9 maçta hakem kurbanı olduğu hatırlıyorum. Özür bile dilediler!

Son Efes-Barcelona maçında ise 'Dorizon ruhu' sahadaydı: Luigi Lamonica, İlija Belosevic, Mehdi Difallah. Özellikle Larkin ve Pleiss'a çalınan faul düdükleri Belgrad veya Atina'da çalınsa, maç bitmezdi!

Ergin Ataman'ın diskalifiye edilmesine yol açan bu faullerle değil, kendi hatalarıyla kaybetti Efes. Ama skandal hataların ardından aklıma yine şu geldi:

EuroLeague'in ana sponsoru ve diğer destekçilerinin çoğu Türk. Parayı bizimkiler veriyor, düdüğü başkaları çalıyor!