Milli Görüş lideri Oğuzhan Asiltürk, geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı baş başa görüşmeden sonra bütün ümmete müjdeli haberi verdi.
AK Parti, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıracaktı.
Adını açıklamadığı AK Partililer Asiltürk’e, “Lütfen bizi destekleyecek şekilde konuşun da bize yardımcı olun” demişti.
Kuşkusuz, yardım edecekti.
O gün bugündür Asiltürk, Saadet Partisi’nin (SP) Millet İttifakı’ndan ayrılması ve AK Parti ile aynı çatı altında buluşması için uğraş veriyor.
Asiltürk, ittifak ve koalisyon işinde mahir sayılır. 48 yıl önce CHP ile Milli Selamet Partisi’nin (MSP) kurduğu koalisyonda da MSP adına görüşmeleri Asiltürk yürütmüştü.
Asiltürk, 1974 yılında kurulan CHP-MSP koalisyonunda İçişleri Bakanlığı’na getirildi. Ne var ki ittifak daha yolun başında çatırdadı.
Gerekçe, ‘Güzel İstanbul’ heykeliydi.
CUMHURİYET’İN 50. YILI
İstanbul Belediyesi, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu, Cumhuriyet’in 50. kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde ‘50 yılda 50 heykel’ için yola çıktı. Olanaksızlıklardan ötürü sayı 20’ye indirildi.
Heykeltıraş Gürdal Duyar’ın, İstanbul’un doğal güzelliğini çıplak kadın bedeniyle simgeleyen ‘Güzel İstanbul’ heykeli, 10 Mart 1974’te Karaköy Meydanı’na yerleştirildi. İşte, o andan sonra fırtına koptu.
Dini basına göre heykel, Müslüman Türk’ün ahlâkını bozuyordu.
Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, Güzel İstanbul’u utanç heykeli diye niteleyerek, “Millet istemese de ben bu heykeli tutarım diyen bir hükümet yerinde kalamaz” dedi.
Asiltürk’ün yönettiği İçişleri Bakanlığı, heykelin ‘Türk anasını hayâsızca teşhir edici’ olduğunu açıkladı.
Heykel sekiz gün sonra kaldırıldı.
CHP, iki ay önce kurulan koalisyon yıkılmasın diye ses etmedi.
Hatta CHP’li İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, “Kaldırılma emrini ben vermedim. Ama inanarak uyguladım” dedi.
GÜZEL İSTANBUL’A SORUŞTURMA VE SÜRGÜN
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı soruşturma açtı. Savcılık bu heykelin müstehcen olup olmadığını araştıracaktı. Bir bilirkişi raporu ile müstehcenliği tespit edilirse heykeltıraşa ve 50. Yıl Kutlama Komitesi’ne dava açılacaktı.
Güzel İstanbul, belediye şantiyesine atıldı.
Ecevit’in müdahalesiyle şantiyeden alınarak, Yıldız Parkı’na götürüldü.
Heykel halen Yıldız Parkı’nda...
CEZAEVİNDE SANSÜR KURULU
Güzel İstanbul’un çatırdattığı CHP-MSP koalisyonu 10 ayda dağıldı. İki parti bir daha 12 Eylül Darbesi sonrası Ankara Merkez Komutanlığı’na bağlı Ordu Dil ve İstihbarat Okulu’nda yan yana geldi. Erbakan ve Asiltürk, aynı koğuşta kalıyordu. MSP’li tutuklulara gelen gazeteler ilkin Asiltürk’ün sansüründen geçiyordu.
Oral Çalışlar yazıyor:
“Asiltürk, tesettür kurallarına aykırı gördüğü kadın fotoğraflarını işaretlerdi. Yüzleri ve ayak bilekleri dışındaki taraflarını görünmeyecek şekilde boyardı. Günah işlemekten kurtulan MSP’li bakan ve milletvekilleri gazetelerini huzuru kalp ile okurlardı.”
Asiltürk’ün kutsal misyonu bu kadarla bitmiyordu.
Cezaevi avlusunda güneşlenenleri göbeklerini kapatmaları ve televizyon izleyenleri düğmeyi çevirmeleri için de uyarıyordu.
‘SURLARI YIKALIM’
Asiltürk, 90’larda RP Malatya Milletvekili olarak TBMM’ye girerken, 1994’te RP’li Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazandı.
Bir İstanbul sevdalısı olan Asiltürk, Batılıların Bizans’ı ihya için çabaladığını savunarak, İstanbul surlarını yıkmayı önerdi.
Erdoğan, Asiltürk’e katıldı. “Batı Trakya’da mabetlerime ne kadar müsaade ederlerse burada o kadar müsaade ederim” dedi. Bir gazetecinin “Onlar bizim tarihi değerlerimiz” demesi üzerine, “Domuzdan yana olmayın, milletten yana olun” şeklinde yanıt verdi. Asiltürk ve Erdoğan, bir gün sonra çark etti.
MİLLİ GÖRÜŞ LİDERİ
Asiltürk, RP kapanırken de vardı yerine kurulan Fazilet ve Saadet Partisi açılırken de. Erbakan’dan sonra Milli Görüş’ün doğal lideri oldu. Dün SP’nin Millet İttifakı’na katılmasına sessizce olur veren Asiltürk, bugün Cumhur İttifakı’na katılması arzuluyor. Gerekçelerinden biri, İstanbul Sözleşmesi...
İSTANBUL DİYETİ
AK Parti, 2011 yılında AB’nin desteğini arkasına almak amacıyla kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi için İstanbul Sözleşmesi’ni hazırladı ve 46 Avrupa Birliği ülkesine kabul ettirdi. Türkiye dışında 10 ülkede daha yürürlükte olan bu sözleşme, İstanbul’u kaybeden AK Parti’nin iktidarda kalması için pazarlık konusu ediliyor.
Kadınların yaşam hakkı, iktidara verecekleri destek karşısında tarikatlara, cemaatlere ve 86 yaşında siyaseti tanzime girişen Asiltürk’e diyet olarak ödeniyor.
Kadının erkeğe zimmetlendiği ve boşanmak dahil, her özgürlükten mahrum bırakıldığı bu erkek saltanatı karşısında, kazananlar elbette ki örtülü-örtüsüz tüm kadınlar olacak. Şeyhlerin okumaktan men ettiği ve çocuk yaşta evlendirdiği çocuklar kazanacak.
Bir İstanbul Sevdalısı
İsmail SAYMAZ
Yayınlanma: