Birkaç gün önce TV’de Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Helalleşme” ile ilgili videosunu  büyük bir dikkatle izledim. Bittiğinde Allah Allah, millet ittifakının iktidara yürüdüğü bu dönemde ne helalleşmesiymiş bu sorusu düştü aklıma. Sayın Genel Başkan bu konuşması ile acaba ne demek istedi ve kimlere ne mesaj verdi? İlk anda panikledim hayra karşı olsun, Sayın Kılıçdaroğlu, CHP seçmeninden helallik isteyerek genel başkanlığı mı bırakıyor dedim. Sonra böyle bir ihtimalin olamayacağı aklıma geldi. Yaklaşan seçimlerden dolayı AKP seçmenine mi mesaj verdi?

Bunları düşünürken, yanlış mı anlıyorum diye videoyu birkaç kez can kulağı ile dinledim. Konuşmasında tüm partilere helalleşelim derken, konuşmasının şu bölümü dikkatimi çekti. Sayın Kılıçdaroğlu “Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Uzun süredir de önce bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım. Şimdi ise dışa dönme zamanı. Bende bu yaraların kapanması için helallik isteme, helalleşme yolculuğuna çıkıyorum. Geçmişte kırdığımız, korkuttuğumuz topluluklarla, bireylerle, farklı hayat tarzlarının temsilcileriyle buluşmaya başlayacağım”.

Sayın Genel Başkan, yaşamlarının büyük bölümünde bu partiye kan bağı ile bağlı olan dostlarımla konuştum. Hepsi bu açıklamalar karşısındaki şaşkınlıklarını sadece dile getirmekle kalmadı, benim gibi bu açıklamaların çok talihsiz ve zamansız olduğu konusunu dile getirdiler. Bazı dostlar da çok öfkeliydi. Böyle bir açıklama ancak ya bulunduğunuz genel başkanlıktan ayrılırken ya da iktidar olduğunuzda  yapılabilir.

CHP, Türkiye’nin kurucu partisi olmakla beraber tüm devrimleri yapan partidir. Konuşmanız kuruluştan bu yana mı yoksa sadece sizin genel başkanlık döneminizi mi kapsıyor? Bu helalleşmeyi kendi seçmeninize yapmanızı anlarım. Çünkü 10 yıllık süreçte girdiğiniz tüm seçimleri kaybettiğiniz için iktidar olamadığınız dönemi  kapsıyorsa sorun yok. Ama 1923-1938 arasındaki tüm devrimleri yapan, sanayi devrimini başaran,
kadına seçme ve seçilme hakkı veren, Osmanlı’nın tüm borçlarının ödeyen bir parti için mi helallik isteyeceğiz???

Genç Cumhuriyet’in tüm kazanımlarını satan AKP ile mi helalleşeceksiniz? Yani iktidarın yaptığı tüm hukuksuzlukların yasalarla hesapları sorulmayacak diye mi helalleşeceğiz? Bu helalleşmeyi, “devri sabık” yapmayacağız diye mi anlayacağız?
Yoksa, CHP, 1950’de demokratik bir seçimle iktidarı devrettiği ve o dönem istese seçim sistemini değiştirip iktidar olmayı bile düşünmediği için mi helalleşeceğiz. Peki CHP ne zaman tek başına iktidar oldu da helallik isteyeceksiniz?

Ama siz de haklısınız. Genel başkan olmanızla  beraber partiyi  ilkelerinden koparıp, ne olursan ol gel haline getirmediniz mi? Genel başkan olduğunuzdan bu yana CHP için sosyal demokrat bir parti diyebilir misiniz? Partinin ulusalcı kanadı tümü ile dışlandı.

Bir dönem, genel başkan yardımcınız da CHP’yi kapatıp  vakıf yapalım demişti. Yine bir parti sözcünüz de kısa bir süre önce “biz Dersim’le Sayın Kılıçdaroğlu’nu genel başkan seçerek hesaplaştık” demişti.

Sayın Genel Başkan; ‘Yiğidi öldür hakkını ver’den yola çıkarak bir gerçeği dile getirelim. Millet ittifakı oluşumunda verdiğiniz emek ve destek çok değerli. Bu bakımdan sizi kutluyor ve devamını diliyorum. Oluşturduğunuz bu ittifak, ilk seçimde iktidar olacak ve parlamenter sisteme yeniden dönülerek Türkiye aydınlığa çıkacak. İstanbul BŞB seçimin de  kullanılan slogan  gibi, ”Her şey çok güzel olacak…”

Altı partinin bir araya gelişinde AKP’nin de çok büyük katkısı olduğu gerçeğini de unutmamak gerek.

Özü şu; Sayın Kılıçdaroğlu, helalleşme konusunda yaptığınız konuşma bugün için bir talihsizlik ve çok zamansızdır.

SON SÖZ: Mutluluğu çorba yapıp elimize çatal verdiler. Bizi çıkmaz sokağa bırakıp, yolun açık olsun dediler. NEYZEN TEVFİK