Hakikaten çok acayip şeyler oluyor ülkede... Bankadan ihtiyaç kredisi istiyorsun faiziyle ödeyeceğim diye, önüne koyuyorlar bir taahhütname...

“Amacına aykırılık teşkil eden işlemleri yapmayacağını” kabul ettiğin bir kağıdı imzalamanı istiyorlar. İhtiyacını onlar belirliyorlar!

★★★

“Para senin ama gidip de döviz ve altın alım işlemleri, vadeli mevduat, repo, hisse senedi gibi finansal getiri sağlamaya dönük yatırımlar, vadesi gelmemiş diğer kredi risklerinin kapatılması, yurtdışına transfer yapılması ve kripto varlıklara aktaramazsın” yazıyor.

Sana ne? İstersem o parayla mangal yakarım! Bak o serbest... Yazmıyor. Kullanma kılavuzu çıkarsalar da hiç dert etmesek!



★★★

Bankanın da pek umurunda değil ne yaptığın... Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu baskı yapıyor, bu sebeple müşterilerine imzalatıyorlar.

İyi şimdilik sözleşmenin altına, “Okudum, anladım gelecek seçimde mührü ampule basacağım” yazmamışlar. Resmen paranı bile nasıl harcayacağını söylemeye başladılar.

★★★

Hukuken geçerli değil ama bankaların krediyi geri çağırma hakkı söz konusu... Baskı gelirse onu kullanırlar. Bunlar insanları korkutmak için yapılan küçük çırpınışlar.

Delmenin binbir yolu var. Ekmeğe el bastırıp yemin ettirseler daha etkili olurlar.

★★★

Öyle de önü arkası düşünülmemiş bir karar ki... Niye insanların aklına yasakları sokuyorsun ki? Peki, bu işten kim zararlı çıkar?

Kayıt dışı nedir? Nasıl teşvik edilir? Şahıs gitti kredisi ile dolar aldı. Belli olmasın diye finansal sistemden parayı çekti bankaya yatırmadı yastık altına sakladı. Daha mı iyi?

★★★

İnsanları mecbur bırakan böyle zorlamaların sonu hep daha kötü oldu. Millet sokaktan karaborsadan döviz alsın, üçüncü şahıslar aracılığıyla kriptoya para yollasın, borsadan uzak dursun hiç bulaşmasın...

İşin enteresan tarafı taahhütnamede “aldığınız krediyle başka kredi borcunuzu kapatamazsınız” da diyor. Devlet yıllardır bunu yapıyor! Vatandaşa gelince mi sorun oluyor?

Diyanet Başkanı’nın dramı


Bakın bu bir dramdır. Diyanet İşleri Başkanı 11 yıllık Mercedes’e biniyor. Geçenlerde bozuldu, yolda kaldı. O da koruma arabasına geçti, yola öyle devam etti. O anlattı, benim gözlerim yaşlandı...

Alsınlar başkanıma yepyeni bir Egea... Adam değilim kimse gıkını çıkartırsa... Kliması var terletmez, kaloriferi var üşütmez. Neden illa Mercedes?

★★★

Katolik âleminin ruhani lideri Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus Türkiye’ye geldi. Adam İstanbul’da makam otomobili olarak Renault Symbol istedi.

Nitekim kendisi Vatikan’da Fiat Albea marka otomobil kullanıyordu. Herhalde kimse Vatikan’ın parasının olmadığını söyleyemez.



★★★

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 35 milyon dolara mal olan Orta Asya’nın en büyük camisi Merkez İmam Serahsi Camii Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te açıldı.

Yanı sıra, Haiti’de Boukman Buhara Camii, Rusya’da Moskova Merkez Camii, Kırım Seyit Settar Camii, Belarus’ta Minsk Camii, Filipinler’de Fatih Camii, Osmanlı Camii, Tacloban Camii, Kazkistan’da Hoca Ahmet Yasevi Camii, İngiltere’de Cambridge Camii...

Bosna Hersek, Arnavutluk, Makedonya, Cibuti... Yurtdışında toplam 103 cami milyonlarca dolara yapıldı. Başkanıma yeni bir Clio alınamadı!

★★★

Nefesi kuvvetli bir hoca bulsa da şu Mercedes’i bir okutup üfletse... Hem kazadan beladan korur hem yolda kalmaz bu sayede...

Yine de gönlüm razı olmadı, korumaların arabasına binmesine... Bir konum atsa bana, gider alırdım kendisini, götürürdüm gideceği yere... Yalnız arabaya kılıçla sokmuyorum, prensip meselesi...

Para basan kim o zaman?


Çok zorlu, fakirleşerek gireceğimiz bir yıl bizi bekliyor. Döviz kurlarında bir derece düşüş sağlanmış gibi görünse de kur-faiz kıskacı içinde olduğumuz için reel ekonomi ciddi ve kalıcı hasar aldı.

İşin enteresan tarafı bugünlere sanki başkalarının yönetiminde gelmişiz gibi şikâyet etmeleri... Bayılıyorum bu orta oyununa... Öyle inandırıcılar ki, bazen kendimden bile şüphe ediyorum! “Enflasyonu acaba ben mi fırlattım?” diye kendime soruyorum.



★★★

Şimdi yeniden Kredi Garanti Fonu ile para basıp, pompalamaya hazırlanıyorlar. Belli ki bu sefer motoru yakmayı kafaya koymuşlar. Çabuk geçer ilk aylar sonrasında bir tatsızlık başlar.

Destek müptelası olan “piyasaları rahatlatmak” için yeniden teşvik açıklamak iyi de, demek sen bile inanmıyorsun ülkenin büyüdüğüne... Acaba bir yerlerde hatayı yine ben mi yaptım? Gidip bir aynaya bakayım...