Geçen yaz alınan vergi muafiyet kararı herkesi şaşırtmıştı? Kuş uçuşu 10.500 kilometre uzaktan süt ürünü mü satın alınırdı?

Nitekim 22 ağustos 2020 tarihinde “gümrük vergisiz” olarak Venezuela’dan “500 ton taze peynir, 500 ton eritme peynir, 500 ton diğer peynir çeşitleri” tanımlamasıyla ithalat izni verildi.

★★★

Sedat Peker, çektiği videoda kokainin Türkiye’ye Venezuela üzerinden geldiğini açıklamasıyla beraber herkesin aklına bu peynir işi geldi. Tatsız bir tesadüfe işaret etti.

Ülkemizde 193 çeşit peynir üretimi yapılırken ve lezzetleri dünya çapında bilinirken neden Venezuela? Di mi ya?

Gerçi dünyanın 128 ülkesinden gıda ithalatı yapan Türkiye için çok acayip sayılmaz ama “gümrük vergisiz” olması milletin aklında soru işareti uyandırdı.



★★★

Hollanda, İsviçre, Fransa peynirleriyle ünlü ülkeler... Sattıkları ürünler Türkiye’de olmayan peynirler... İthal edeceksen oralardan alırsın.

Gidip de gemiyle 35 gün mesafedeki ülkeden almazsın. Maliyeti yüksek soğuk hava depolarında tutulan süt ürününün navlun maliyeti süt ürününden fazla tutar.

★★★

Nitekim Güney Amerika bu ülkesinde tarım bitik... Çiftçi ürün yetiştirmiyor. Sanayi bitik... Sanayici mal üretmiyor. İğneden ipliğe her şey dışarıdan ithal ediliyor.

Halk fakirlik ve sefalet içerisinde... Bir aylık maaşlarıyla en düşük kalitede ancak iki kilo peynir alabiliyorlar. Ülke, yüzde 20.000 enflasyonuyla felaketin eşiğinde... Kendileri yiyecek bulamıyorlar ama bize süt ürünü satıyorlar. Bak sen şu işe!

★★★

Soru işareti kalmaması için açıklanmaya muhtaç iddialar söz konusu... Bugüne kadar kaç ton gelmiş? Hangi gümrükten ülkeye girmiş? Kim getirmiş? Maliyeti neymiş? Kaç liraya nerede satışa sunulmuş?

Ülkede hiçbir şey şeffaf olmayıp tüm ilişkiler “ticari sır” diye uydurma bir koruma kalkanı arkasına saklanınca... Saçma sapan fikirler geliyor akıllara...

Türkiye’de hiç olur mu böyle şeyler? Tabii ki akla mantığa aykırı ama... Nasıl anlatacaksın insanlara?

Türkiye ve rakipleri


Londra’da çalışan bir fon yöneticisisiniz... Yatırımcılardan topladığınız paranın bir kısmını risk alıp yüksek getiriye yatırıp fark yaratmaya çalışıyorsunuz. Önünüze tabloyu alıp bakıyorsunuz.

Ortamlarda konuşurken, Türkiye dünya lideri... Belli ki tablodaki diğerleri de rakipleri!



Madagaskar, Ekvator, Kazakistan yüzde 10’un altında faiz oranlarıyla bizden çok daha iyi yerde... Zahmet edip bu sıralamayı açıklayacak biri var mı yönetimde?

Ülke bir yudum su, bir zeytin tanesi ile kandırıla kandırıla geldi bu hale...


Durmak yok mahvetmeye devam!


Güzel olan her şeye karşı nefret duyuyorlar. Doğaya karşı alerji var. Dünya’da eşi benzeri olmayan Salda Gölü’ne, millet bahçesi yapıyorlar.

Ülkenin tüm güzelliklerini yok etmeye, betona gömmeye, çöle çevirmeye ant içmiş gibiler...

★★★

Şaka maka “millet bahçesi” vaat edip seçim kazandı... Ülke için yapacak başka bir şey kalmadı...

Biraz işsiz kalacaksınız, lakin merak etmeyin. Yeriniz hazır... İşsizim deyip vatan hainliği yapmayın, gidin parklara açık havada oyalanın...

★★★

Erdoğan değil miydi Gezi Parkı protestolarında “3-5 ağaç için gürültü kopartıyorlar” diyen? Betona direnen, ağaçları kestirmemek için direnen milyonlara “çapulcu” yaftasını yapıştırıp, vatan haini ilan eden.

Hatta hazır planları bile göstermişti... Ağaçları kesip Taksime AVM ve Topçu Kışlası yapacaktı. Nitekim İstanbul’da ne kadar deprem toplanma alanı varsa AVM yapılmadı mı?

★★★

Salda sahilinin şöyle güzel yerli ve milli AVM’ye yok mu hakkı?

Hadi o zaman... Alın kararı başlatın inşaatı... Daha sırada geçiş garantili Salda Köprüsü, Salda Havalimanı ve Salda TOKİ konutları... Durmak yok mahvedin Salda’yı!