Büyük devlet adamı Mithat Paşa’nın 1863 yılında kurduğu “Memleket Sandıkları”nın devamı niteliğindeki Ziraat Bankası’nın kuruluş amacı; köylüyü, çiftçiyi tefecilerin elinden kurtarıp, tarım ve hayvancılığı desteklemekti.

★★★

Peki, günümüzde Ziraat Bankası bu amaca ne kadar hizmet ediyor?

Sadece şu kadarını söyleyeyim; eğer kuruluş felsefesine uygun çalışmış ve kaynaklarını o amaç doğrultusunda kullanabilmiş olsaydı, bugün binlerce yıldır tarım ve hayvancılık yapılan bereketli Anadolu toprakları, Türkiye’yi doyurduğu gibi, ihracata da büyük katkı sağlayabilirdi.

Oysa günümüzde ülkemiz, anavatanı Anadolu olan bazı tarım ürünlerini bile ithal eder duruma geldi!..

★★★

Buna karşılık hiç toprağı bulunmayan Hollanda, 116 milyar dolarlık rekor düzeyde tarımsal ihracat rakamına ulaştı!..

★★★

Bu arada Ziraat Bankası’nın  2014 yılında vergi cenneti olarak ünlenen Virgin Adaları’ndaki bir şirkete, 1 milyar 636 bin dolarlık kredi tahsis ettiği ortaya çıktı!.. Kamuoyundan gelen tepkiler üzerine banka yönetimi bu kredinin Ekim 2020’de tahsil edildiğini açıkladı. Ancak  kimin ne kadar ödemede bulunarak krediyi kapattığı açıklamada belirtilmedi!..

★★★

CHP’nin çalışkan isimlerinden Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, anavatanı Türkiye olan mercimekte üreticinin tüccarın eline düşmesi üzerine üretimin azaldığını ve ithalatın giderek arttığını belirleyerek bir soru önergesi hazırladı.

Gürer’in, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin cevaplaması istemiyle kaleme aldığı önergeyi okurken, bir zamanlar bitkisel protein ve mineral zengini mercimeğin tüketimini arttırabilmek için TRT’de yapılan televizyon programlarını ve o yayınlar nedeniyle adı “Mercimek Teyze”ye çıkan saygın bilim insanı Prof. Dr. Ayşe Baysal’ın büyük gayretlerini hatırladım.

★★★

Ayşe Hoca, devletin desteklemek amacıyla çiftçiden aldığı mercimeğin siloları doldurması üzerine TRT ekranlarına çıkmış, halkımıza bu değerli gıdayı sevdirebilmek için neredeyse her yemeğin içine mercimek koyarak çeşitli tarifler vermişti!..

★★★

Ömer Fethi Gürer soru önergesinde;  2020 yılının sadece ilk 9 aylık döneminde 372 bin ton kırmızı mercimek ithalatı yapıldığını açıklıyor. İthalatın yüzde 60’ının Kanada’dan, yüzde 30’unun Kazakistan’dan olduğunu ifade ederek bunun bir bölümünün iç piyasaya verildiğini, elde kalanının Irak, Sudan, Mısır gibi ülkelere ihraç edildiğini söylüyor.

Tarım Bakanlığı’nın üreticiye desteklerinin yetersiz kaldığını ve bu nedenle TMO’nun ton başına belirlediği 3.500 TL olan taban fiyatının borsada 6.300 TL’yi geçtiğini ifade ediyor!

Milletvekili Gürer, açıklamalarının devamında “Öyle anlaşılıyor ki kırmızı mercimeğin anavatanı olan Türkiye, ne yazık ki yanlış tarım politikalarıyla, bu ürünün tohumunu bile bizden alan Kanada’dan kırmızı mercimek ithal etmeye devam edecek! Bu hazin tablo ülkemizin tarımda geldiği son noktayı göstermesi açısından da önemlidir” diyor.

★★★

Nereden nereye değil mi sevgili okurlarım?

Mercimeği koyacak yer bulamayan Türkiye’den, mercimek ithalatı yapılan Türkiye’ye!..

Gerçekten çok hazin!

Nur içinde yat değerli “Mercimek Teyze!..”