Her şeyi ben bilirim, en iyi ben yaparım, herkes yanlış bir tek ben doğruyum, dediğim dedik çaldığım düdük, en şahane yöntem bende, ona inanma buna inanma şuna inanma bana inan, kim ne derse desin dinlemem, çatlasalar da patlasalar da yaparım, yetki bende ister keserim ister asarım, hadi oradan siz ne bileceksiniz...

19 yılın değişmez modasıdır, 20. yılında tarihe geçmek üzeredir: İnat... Konu bu olunca aklıma geldi...

***

Cambaz Şaho diye biri vardır. Banka şubesine sık sık gelir para yatırır. Hesabından para çektiğini gören yoktur. Bir gün banka müdürü odasına çay içmeye buyur edip sorar: “Şaho Bey, hep yatırırsınız, hiç çekmezsiniz. Paraya ihtiyacınız olmaz mı sizin?”

Şaho, “Para, yatırmak için değil midir” der.

Müdür bu kez, “Siz ne iş yaparsınız Şaho Bey” diye sorar.

Şaho, “Bendeniz bahse girerim” der.

Müdür, “Bazen kaybedersiniz öyleyse” der.

Şaho güler, “Asla kaybetmem” der, ekler: “Bak mesela, kaç yaşındasın sen müdür bey” diye sorar.

Müdür, “32” deyince Şaho, “Maşallah, saçlar da simsiyah. Ben sana desem ki, saçın bir ay içinde ağaracak, ne dersin” der. Müdür güler: “Dünyada olmaz!”

Şaho şunu der sonra: “Bir ay içinde zatialinizin amudufukarasında (Yazılışı: Amudufıkari) serçe parmağını göstererek, nah şu büyüklükte beyaz bir kıl çıkacak! Var mısın 10 milyarına (bugünün 10 bin lirası) iddiaya?”

Müdür şaşkın: “Saçlar simsiyah, yaş 32, sen diyorsun beyaz kıl. Olmaz, ama sırf senin kaybettiğini görmek için varım 10 milyara...”

Şaho elini uzatırken müdüre, “Anlaştık o zaman. Bir ay sonra bir şahitle bakacağız. Beyaz kıl görmezsek amudufukaranda 10 milyar senin. Ama ben kaybetmem” der.

Bir ay dolarken müdür, kontrol günü kıçına bakmak için gidip ayna bile satın alır! Ve o gün gelince, Cambaz Şaho ile şahit elde kocaman çanta, müdürün odasına girerler. Çaylar içilir, birlikte tuvalete girer üç adam. Az bir zaman geçer, Şaho ve şahit çıkarlar heladan. Şahit çok üzgündür, Şaho adama dönüp, “Gördün işte... Ver bakalım çantayı” der. Adam, “Allah Allah” der, verir çantayı Şaho’ya başı önde çıkıp gider.

Banka müdürü tuvaletten çıkarken, “Eee Şaho bak kaybettin, çıkmadı beyaz kıl” der. Şaho basar kahkahayı adamdan aldığı çantayı açarken, sorar: “Burada kaç para var müdür bey?” Müdür, “10 milyar” deyince, “Hayır, burada 20 milyar var. 10’u senin, 10’u benim. Ben kaybetmem, yine kazandım işte” der!

Müdür anlamaz, “Nasıl yani” diye sorar.

Şaho hem konuşur, hem güler: “Yanımda gelen köyün muhtarıydı. İddiaya girdim onunla. Dedim ki, banka müdürünün kıçını göstereceğim sana! Var mısın benimle 20 milyarına iddiaya?”

Müdür helanın kapısında elde ayna, amudufukarasını muhtara göstermiş şekilde kalakalır!

Cambaz Şaho, kahkaha ata ata odadan çıkarken müdüre seslenir: “Müdür, benim 10 milyarı avroya yatır, avroya...”

Senaryosu, yönetmenliği, görüntü yönetmenliği, kurgusu ve yapımcılığı Reis Çelik’e, müzikleri Arif Sağ’a ait 2003 yılına ait ödüllü film: İnat Hikayeleri... Donmuş Çıldır Gölü, Kars ve Ardahan’da çekilen filmin tek profesyoneli bilge oyuncu rahmetli Tuncel Kurtiz... 

***

Peki o Şaho ile bizim alakamız ne şimdi? Koca memlekette milyonlarcayız ve hep kaybediyoruz zaten... Kazandığımızla bırak euro, dolar almayı, doğalgaz faturasını ödeyemiyoruz. Bu gidişle kıçımız ayazda kalacak!

Eveeet... İşte ben de onu diyorum ya!

Tamam, bir Reis Çelik, bir Tuncel Kurtiz kadar güzel anlatamamış olabilirim konuyu size. Şöyle izah edeyim öyleyse.

Diyorum ki, İnat Hikayeleri’nin 2021 versiyonu çekiliyor! Bu sefer, sadece Çıldır Gölü çevresinde değil batısı doğusu memleketin tamamında! 

Diyorum ki, 20 yıldır her seçimde inatla sandığa koşup oy veren hepimiz filmde tam kadroyuz, bi tek Tuncel Kurtiz yok! 

Diyorum ki, birileri inatla tutuşurken iddiaya cümbür cemaat hep birlikte fena kaybediyoruz!

***

Hala oturmadıysa taşlar yerine, son çare bu örnek. Ucunda amudufukarada çıkacak nah şu kadar beyaz kıl olmasa da bu da bir nevi İnat Hikayesi!

15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasındaki fail Birleşik Arap Emirlikleri’dir diyen İçişleri bakanımız, o ülkenin başbakan yardımcısı ile görüşüp birlikte poz verecek... Türkiye darbe girişiminin faili denilen bu ülke ile ne olduğu belli olmayan ama 10 milyar dolarlık denilen anlaşma imzalayacak... Aranızdan her gün en az 200 kişi koronadan ölecek ama durum kontrol altında denilecek... Geçmediğiniz köprüye geçermiş gibi para vereceksiniz... Uçmadığınız teyyare meydanına düzenli ödeme yapacaksınız... Memleketin ‘ekonomi sorumlusu’ inatla hep faiz indirecek ama siz hep biraz daha fakirleşeceksiniz... Benzini bir gece 8, öbür gece 9 liradan alacaksınız... Faiz 15’e inmişken vergi, ceza, harç namına ne istenirse yüzde 36 zamlı tıkır tıkır ödeyeceksiniz... Daha dur bunlar iyi günler ekmek 2.5 lira, simit 3.5 lira olacak... Var mısınız 128 milyarına desem size!

Girer misiniz iddiaya? 

Pardon! Duyamadım sizi, hayır mı dediniz? 

Çevrilen filmden, bunca örnekten sonra dersiniz tabi... Farkında değil misiniz hala, adınıza giriliyor her türlü iddiaya ve kaybeden hep siz oluyorsunuz!