Üzerimizden kalkmayan kasvetli sise, düş kırıklıklarına karşın insan kalmaya çabalamaktan, örselenmekten, gözümüzün içine baka baka aldatılmaktan, siyah ve beyaz olarak ayrıştırılmaktan usandığımız bir yıldı 2021. Koronavirüs yüzünden yitirdiklerimiz canımıza yetmezmiş gibi, dolar depreminde diz çöktük, sonra da tsunami olup vurdu zamlar.

Ayağımız 41, 39 numara ayakkabı ile deli gibi bir o yana, bir bu yana koşturulduk koca yıl.

Yarın yeni bir yıl başlıyor... Umut hep var da, değişir mi bir şeyler memlekette?

Zor...

Fakat millet olarak zoru severiz! Yeter ki tutunacak bir dalımız olsun...

O ince dalın ucunu bir dizide gördüm ben, etkileyiciydi. İzleyenler bilir, izlemeyenlerle yılın bu son gününde paylaşmak istedim.

Taa Güney Kore’den dizi, Netflix’te yayınlanıyor. Hometown... Yani Memleket...

Güzel insanların yaşadığı balıkçı kasabası Gongjin’de geçiyor.

Şef Hong ile Seul’den kaçıp bu küçük kasabaya sığınan, burada klinik açan dişçi Yoon Hye’in aşk hikayesiymiş gibi görünse de, öyle değil. Gösterildiği dünyanın pek çok ülkesinde çok daha derin algılanmış... Eleştirmenler, “Bu kasvetli günlerde sığınacak bir liman” diyor...

Bütünü özel ama bir bölüm var ki insana, “Ben ne yapıyorum, annem, babam niye öyle yapmış, keşke, keşke” dedirtiyor!

Dizinin ana kahramanı Şef Hong’un sevip saydığı, kasabanın yalnız yaşayan ninelerinden Kim Gam  ninenin dişleriyle sorunu var. Çoğu ağrıyor, lapa türü şeylerin dışında bir şey yiyemiyor. Şef, üzerinde emeği olan nineyi uzaktan uzağa ilgi duyduğu diş doktorunun kliniğine götürüyor. Doktor inceliyor, implant yapılsa kurtulursunuz diyor. Ancak çok pahalı. Nine, dişleri ağrısa da pahalı olduğu için tedaviyi reddedip, “Ağrıyanları çek gitsin” diyor. Diş doktoru sinirleniyor bu kayıtsızlığa, nineyi tersliyor.

Bizim şef, ilgi duyduğu kızın taş kalpli olduğunu düşünüyor, “Yaşlı bir kadına neden böyle ters davrandın. Nine, benim bu hayatta gördüğüm en fedakar insan. Çocukları, ABD’de okuyan torunu için hala fedakarlık yapıyor. Yaşamı boyunca yaptığı fedakarlıklar yüzünden kendine bakmayı bilmez o. Oğluna da yük olmak istemiyor” diyor.

Dişçi Yoon Hye geri adım atmak yerine şunu diyor: “Bu yüzden mi acıya katlanıyor? Ne kadar bencilce!”

Kendimi kaptırıp Türk tipi bir tepkiyle, “Bencilce mi, ne ayıp” diye sormuşum dizinin o bölümünde!

Meğer gerçekten bencilceymiş!

Bizim doktor şunları diyor sonra: “Bu bencillik aptalca ve insanın sinirini bozuyor! İyi bir ebeveyn olmak ne demektir biliyor musun? Uzun zaman boyunca sağlıklı olmaktır! Sırf çocuklarına para biriktirmek için acıya katlanmamalılar, kendilerine iyi bakmalılar...”

Şimdi diziyi izlemeyenler şunu sorabilir, “Süper falan diyorsun, bu mu yani?”

Evet, süper!

Ben mesela, dizi kahramanı diş doktorunun bu lafları ile karnıma yumruk yemiş gibi oldum. Başımızda duracağına sıkıntılardan günde iki paket Birinci sigarası içen, acının her türlüsüne sessizce katlanıp, çoğumuzun ebeveyneri gibi çoluk çocuğu için binbir fedakarlık yaparak, sağlığını bir an bile düşünmeden erkenden öbür tarafa giden babama sinir oldum! Kendime sinir oldum! Söz verdim ayrıca, 2022’de daha özenli olacağım kendime!

Gongjin sahilinde, diş doktoru Yoon Hye’nin Şef Hong’a bu çıkışının nedenini bir iki bölüm sonra ibretle öğreniyoruz. O daha küçücük bir çocukken, annesi türlü fedakarlıkların önünde savrulurken en kıymetli şeyi, kendi sağlığını unutmuş. Sonuç, kansere yakalanmış ve minicik kızını annesiz bırakıp ölüp gitmiş!

***

Yeni yılda diziyi izlemeye çalışın, fırtınalı memleketimizde hiç olmazsa sığınacak sakin bir liman olur size de. En iyisi 2022 başlarken söz verip kendinize, sağlığınıza özen gösterin. Fedakarlık yaparken kaybedip kendinizi; çocuklarınızı, eşinizi, sevdiklerinizi sizsiz bırakmayın.

Huzurlu ve sağlıklı yıllar...