‘Acil’ kodu ve pazarlık usulü ile yapıldığı için iptal edilen Erdemli-Silifke-Taşucu yolu ihalesi tekrarlandı ancak Danıştay kararına rağmen yine pazarlık usulü kullanıldı. Her iki ihaleyi de aynı firmalar aldı. 2 Şubat 2021’deki ilk ihalede 2 milyar 135 milyon 502 bin lira olan bedel, 10 Haziran 2022’de 5 milyar 635 milyon 925 bin liraya çıktı.

YAZARIMIZ UYARMIŞTI

SÖZCÜ Gazetesi Yazarı Çiğdem Toker de, 18 Mayıs 2022’deki yazısında “Bütçeyi delecek bir yol ihalesi’’ diyerek bu ihalenin tekrar edileceğini duyurmuştu. Toker yazısında şu ifadeleri kullanmıştı: “Şimdi paylaşacağım, bir yol projesi. Yine 21/b. Yine içinde Yapı&Yapı firması geçiyor. Ama ben fikri sabit haline getirdiğim için değil, iktidarın yakın zaman tercihleri bu yönde şekillendiği için. Ve yine ekonomik kriz derinleşirken, milyarlarca liralık kamu kaynağının nasıl harcandığının hepimizi ilgilendirmesi sebebiyle.”

Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından açılan her iki ihaleyi de, Özaltın İnşaat ile Atatürk Havalimanı pistlerini kıran Yapı & Yapı şirketi alırken, pazarlık usulünün kullanılması nedeniyle ilk ihale Danıştay tarafından iptal edilmişti. Buna rağmen 2. ihale de yine pazarlık usulü ile yapıldı ve bir yıl 4 ay önceki ihaleye göre tam, 3 milyar 500 milyon 423 bin lira fark oluştu.

YİNE AYNI YÖNTEM

Danıştay kararının ardından ihale iptal edildi. Ancak Karayolları Genel Müdürlüğü 13 Mayıs 2022’de ihaleyi tekrarladı. Yolun yapım işi ihalesi  Danıştay’ın karşı çıkmasına rağmen yasanın ‘’Pazarlık 21-B’’ maddesine göre yapıldı. İhaleye altı firma davet edildi. Kazanan ise bir önceki ihaleyi alan Özaltın İnşaat- Yapı & Yapı Şirketleri oldu. 10 Haziran 2022’de 5 milyar 635 milyon 925 bin TL’lik sözleşme imzalandı.

Havalimanını yıkan şirket


Erdemli Silifke Taşucu yol ihalesini alan Yapı&Yapı İnşaat şirketi TOKİ tarafından 29 Nisan’da davet usulüyle yapılan Atatürk Havalimanı’nın yıkım ihalesini 2 milyar 127 milyon 978 bin lira ile kazanmıştı. Danıştay söz konusu ihalenin iptalinde pazarlık usulüne acil durumlarda başvurabileceğine işaret etmiş ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün “Yolun ivedilikle bitirilmesi gerektiği’’ yönündeki savunmasını ise ‘’İşin bitirilme süresinin 900 gün olarak belirlenmesi ivedilik şartı ile bağdaşmamakta, 900 gün gibi uzun bir sürece yayıldığı anlaşılmaktadır” demişti.