CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek, Ramazan ayı öncesinde özellikle gıda ürünlerine gelen aşırı zamları değerlendirdi.
Tarım Kredi Kooperatifi’ne ait satış merkezinden temin etiği Ramazan kolisini, basın toplantısının yapıldığı salona getiren ve burada açan Gürer, içinde zeytin, peynir ve et gibi ürünler dahi olmayan kolinin 169 liraya satıldığını aktardı. Ramazan kolisinin içinde yer alan kırmızı ve yeşil mercimek ile nohutun menşelerinin yer almadığına dikkat çeken Gürer, ülkemizde ton başına taban fiyatı 5 bin lira olarak açıklanan kırmızı mercimeği Tarım Kredi Kooperatiflerinde kilosu 23 liradan satılıyor. Bazı marketlerde fiyatı 38 liraya kadar çıkıyor. Yeşil mercimek ve nohutta da benzer durum söz konusu. Ticaret Bakanına soruyorum. Bu ithalatı kimler yapıyor?” diye konuştu.

MENŞELERİ DE YAZMIYOR

Ramazan kolisinin içinde mercimek, pirinç, makarna, tuz, bulgur, fasulye, şeker, salça, yağ, un ve çay bulunduğunu belirten Gürer, önceki yıllardaki ramazan kolilerine göre bu yılki kolilerin içinde zeytin, peynir ve et gibi ürünlerin de bulunmadığına işaret ederek, bu yıl 169 liraya satılan kolinin, 2018 yılında 49 lira olduğunu anımsattı.
Tarım Kredi Kooperatifinden 169 liraya aldığı Ramazan kolisine ilaveten marketten 45 liraya tam yağlı 700 gram kaşar, 42 liraya 600 gram beyaz peynir, 13 liraya kahve ve 39 liraya 932 gram tavuk baget aldığını söyleyen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu ürünlerde birlikte ramazan paketinin fiyatı 308 liraya ulaştı. Üstelik bu ürünlerin içinde zeytin ve et yok” dedi.

Tarım Kredi Kooperatifinden aldığı Ramazan kolisinde yer alan mercimek ve nohudun menşelerinin de yazmadığına değinen CHP Milletvekili Gürer, büyük bir ihtimalle bu ürünlerin ithal edildiğini, ithal edildiğinin anlaşılmaması için böyle bir yola başvurulmuş olabileceğini kaydetti.

MERCİMEĞİN ANAVATANINDA MERCİMEK SORUNU YAŞIYORUZ

Ramazan kolisinin içinde yer alan ve muhtemelen ithal edilmiş olan kırmızı mercimeğin anavatanının Türkiye olduğuna da işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Kanada’dan kırmızı mercimek getiriyoruz. Geçen yıl kendi üreticimize ton başına 5 bin lira taban fiyat verildi. Ancak bugün ithal edilen kırmızı mercimek Tarım kredi kooperatiflerinde tonu 23 bin liradan satılıyor. Bazı marketlerde kilosu 38 liraya kadar çıkıyor. Keza yeşil mercimek için de kilo 4 lira 15 kuruş taban fiyat verilmişti. Farklı marketlerde İthal mercimek 22 lira 50 kuruştan satılıyor, tarım kredi kooperatiflerinde 23 lira 90 kuruş. Nohut için kilo başına 4 lira taban fiyat verilmişti. Şu anda farklı marketlerde Meksika nohudu 23 lira 75 kuruştan satılıyor” dedi.

FİTRE MİKTARI YETERSİZ

Bu yıl için 40 TL olarak belirlenen fitre miktarı üzerinden de bir değerlendirme yapan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, fırından 10 liraya aldığı pideyi de basın mensuplarına göstererek, “1 litre yağ 32 lira 50 kuruş. Fitre; fakirin bir günlük yiyeceğinin karşılanması olarak tanımlanıyor. Fakir bir pide 1 litre ya alırsa fitre bitiyor. Yani bu fitre miktarının fakirin ihtilacını karşılaması olası değil” diye konuştu.

Enflasyon artışında siyasi iktidarın yanlış tarım politikasının büyük etkisini olduğunu kaydeden Gürer, pandemi, kuraklık ve savaş ortamının da bugünkü sonucu getirdiğine işaret etti.

ET ZAMLARI

Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü’nün et fiyatlarına getirilen yüzde 48 oranında artışla ilgili olarak “Kuyruk vardı, onun için zam yaptık” şeklindeki açıklamasını da eleştiren Gürer, 83 liraya çıkan kıymanın kilosunun piyasa koşullarının yüzde 15 altında olduğunu söyleyen Genel Müdürün ifadelerinden ete yüzde 15 oranında daha zam yapılacağının anlaşıldığını ifade etti.

EMEKLİ NASIL GEÇİNSİN?

2 bin 500 lira maaş olan emeklinin kira, ısınma, aydınlanma, yeme, içme, giyme gibi giderlere parasının yetmeyeceğini anlatan Gürer, açlık ve yoksulluğun arttığını, asgari ücretin dahi açlık sınırının altında kaldığını söyledi.

GEBE HAYVANLAR BİLE KESİME GİDİYOR

Ülkemizde 21 üründe arz açığı olduğuna vurgu yapan CHP Milletvekili Gürer, yem ve gübre dahil ortaya çıkan tablonun özellikle ette besicilik ve süt inekçiliği yapanlarda mağduriyet oluşturduğuna vurgu yaptı. Gürer, “Süt inekçiliği yapanlar bile hayvanlarını kesime gönderiyor. Doğuma iki ay kalmış gebe bir hayvanın kasapta kesilirken videosu var bende. Kamuoyu ile paylaşmaya vicdanım elvermedi. Sahibi hayvana bakamadığını, yem alamadığını bu nedenle kesime göndermek zorunda kaldığını söyledi” diye konuştu.

GÜBRE SORUNU

Gübreye yüzde 342 oranında zam geldiği için üreticinin ekim yaparken alt gübre atamadığını. Üst gübre için getirdiğimiz öneriye de siyasi iktidarın sıcak bakmadığını belirten Gürer, bu durumda rekolte kaybının kaçınılmaz olduğuna değindi. Gürer, TMO 6 bin 300 lira ila 6 bin 700 lira arasında değişen fiyatta buğday ithal etti. Oysa yerli çiftçiye verdikleri rakam ton başına 2 bin 250 lira idi” hatırlatmasında bulundu.

FİYAT ARTIŞLARI RAMAZAN SONRASINDA DA DEVAM EDECEK

Ramazan öncesinde çıkan fiyat artışlarının ramazan sonrasında devam etmesinin de muhtemel olduğuna vurgu yapan Gürer, “Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş bitse dahi, bir üretim sezonunun kaybedilmesi durumunda, dünyadaki farklı ürünlerde fiyat artışı olur. Artık ‘param var, yurtdışından alırım’ devri de bitti” dedi.

BU İTHALATI KİMLER YAPIYOR?

Ürün ithalatı konusunda Ticaret Bakanlığını uyaran Gürer, “Buradan Ticaret Bakanına soruyorum; bu ürünleri kim ithal ediyor? Kaç liradan ithal ediyor? Getirdikleri ürünleri piyasaya kaça veriyorlar? Taban fiyatı 5 lira olan mercimek, 4 lira olan nohut piyasada nasıl 20 lira üzerinde satılıyor. Bu ithalatçılar kimler yapıyor? Çiftçiye neden doğru zamanda doğru destek verilmiyor? Niye yem ve gübre sübvanse edilmiyor? “diye sordu.

SORUN BÜYÜK AMA İKTİDAR SEYRETMEKLE YETİNİYOR

İçinde zeytin, peynir ve et olmayan ramazan kolisinin fiyatının 169 lira olmasının üzüntü verici olduğunu ima eden Gürer, “Ülkenin içinde bulunduğu durumda sorumlu siyasi iktidar olan biteni seyrediyor, tepkileri ise tüccar mantığıyla kırmaya çalışıyor” dedi.

İNSANLAR AÇ !

Siyasi iktidarı uyaran Gürer, “İnsanlar aç, yoksullaşıyor. Gelirlerine göre harcama yapma dengeleri bozuldu. Kuyruklar artıyor. Bunun çözümü devletin mutlak süretti üretimi desteklemesi, üreticiye destek olmasıdır” diye konuştu.

ŞEKERDE BÜYÜK OYUN VAR

Şeker de de son zamanlarda değişin oyunlar oynadığına değinen Gürer, vatandaşın ağızının tadının kaçırıldığını belirterek, şunları söyledi:

“Ülkemizde 2 milyon 700 bin ton üretim var. Geçen yıl 3 milyon ton şeker elde edildi. Geçen yıl 19 milyon ton pancar üretimi vardı. Eylül ayında 420 liradan alınan pancar işlemin aralık ayında depolara konuldu. Ocak ayından sonra gelen maliyet artışlarından etkilenmedi. Ancak anlaşılmaz bir şekelid şeker fiyatları artmaya başladı. Ayrıca geçen yıl 420 liralık taban fiyatı maliyetini bile kurtarmayan çiftçi ekmeyeceğini söyleyince bu yıl daha pancar ekimi yapılmadan bile pancar taban fiyatı avans ile birlikte 1100 liraya çıkarıldı. Bu nedenle şekere zam geleceği algısı oluşturuldu. Buradan oynanan büyük bir oyun var. İthalatın açılması isteniyor. Şeker de de sorun yaşatılacak…”

[old_news_related_template title="'Devlet, 'zam yapanları şikayet edin' diyor; kendisi yapıyor... Bu vatandaşa zulümdür'" desc="Ekmek ve yağdan sonra 2022 Türkiyesi'nde vatandaşlar ucuz et için de kar, kış demeden kuyruğa girmek zorunda kalıyor. Kasapların önünden dahi geçemeyen yurttaşlar, daha uygun fiyata almak için son çare olarak Et ve Süt Kurumu'nu (ESK) görüyor. Ancak artık burası da ucuz değil... ESK, 21 Mart'tan itibaren geçerli olmak üzere kırmızı et fiyatlarına yüzde 48 oranında zam yaptı. Yurttaşlar, 'Devlet, 'zam yapanları şikayet edin' diyor; kendisi yapıyor... Bu vatandaşa zulümdür. Ramazan geldi, millet et yiyemeyecek' sözleriyle tepkisini dile getirdi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/03/22/iecrop/vatandas-1_16_9_1647962489.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonomi/devlet-zam-yapanlari-sikayet-edin-diyor-kendisi-yapiyor-bu-vatandasa-zulumdur-7027338/"]